Yıldırımın kredisi bitmez!

“Bazıları ‘Futbol takımı kötü sonuçlar alırsa Aziz Yıldırım biter.’ diyorlar. Bence Fenerbahçe küme düşsse bile Yıldırım’ın kulüpteki kredisi bitmez" Çünkü....
Birleşik Fenerbahçeliler Vakfı Başkanı Aziz Yılmaz, Fenerbahçe’nin artık bir Avrupa kulübü olduğunu belirterek, Aziz Yıldırım’a övgüler yağdırdı. Sarı-Lacivertli camiada yıllardan beri baskanlık seçimlerinde büyük rol oynayan Yılmaz, Aziz Yıldırım gibi bir başkana sahip oldukları için çok şanslı olduklarını söyledi.

Aziz Yıdırım ve ekibinin Sarı-Lacivertli kulübe büyük eserler kazandırdığını belirten Yılmaz, “Bazıları ‘Futbol takımı kötü sonuçlar alırsa Aziz Yıldırım biter.’ diyorlar. Bence Fenerbahçe küme düşsse bile Yıldırım’ın kulüpteki kredisi bitmez.” dedi. Suskunluğunu ‘Zaman’ için bozan Yılmaz, Fenerbahçe ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sizce futbol takımının hangi mevkilerinde sorun yaşanıyor?

Kadro genel olarak yeterli. Sadece sol kanat eksiğimiz var. Bu problemi de G.Birliği’nden Uğur Boral’ın transferiyle çözdüğümüzü tahmin ediyorum. Bana göre Uğur, Türkiye’nin en iyi sol kanadı. Gazetelerde sürekli Roberto Carlos’u transfer edeceğimiz yazılıyor. Bu mümkün değil. Bedava gelse F.Bahçe Carlos’u almaz. Örneğin Ronaldo’yu yazsalar daha mantıklı. Çünkü Ronaldo uzun vadede F.Bahçe’ye yararlı olabilecek bir isim.

Aziz Yıldırım başkanlığı süresindeki icraatlarıyla kulübe çağ atlattı. Bundan sonra yapması gereken en önemli şey sizce nedir?

Başkanın çok planlı programlı çalışmasının dışında altyapıya ve kalıcı projelere yönelik önemli fikirleri var. Hani bir insan belli bir yaşa gelince okul, cami yapar ya; Allah da Aziz Yıldırım’ı F.Bahçe’ye göndermiş. Yaptığı işi seviyor. Misafirlerine tesisleri gezdirirken takdir görünce büyük keyif alıyor.

Daum için ‘gidecek’ spekülasyonları yapılıyor. Sizce Daum başarılı mı, takımın başında kalmalı mı?

Başkan istikrardan yana. Daum’un yine kalacağına inanıyorum. Ama Türkiye’de bu kadar senedir çalışan Daum’un, daha olumlu işler yapması gerekirken tersine şeyler görüyorum. Eleştirilere alınıyor, tepki veriyor. Hâlbuki onlardan ders alması lazım. Geriye baktığımızda ‘F.Bahçe iki üç maç iyi oynadı’ diyoruz. Aslında ‘F.Bahçe iki üç maç kötü oynadı’ dememiz gerekli.

Peki sizce Fenerbahçe’nin teknik direktör profili nasıl olmalı?

Şimdiye dek farklı sistemler oynatan birçok hoca geldi. Bir dönem Brezilyalı Parreira vardı ve her maçı 1-0 kazanırdık. F.Bahçe, Daum giderse sürekli hücum oynatan; ama Avrupa da kendini ispat etmiş iyi bir hocayı getirmek mecburiyetindedir. Sıradan bir teknik adam F.Bahçe’yi kaldıramaz. Tabii başarı için kadronun da sağlam olması gerekir. Geçen yıl bizim savunmamız çok kaliteliydi. Tomas çok iyi oynuyordu. Keşke ayrılmasaydı. Önder’le iyi bir ikili olurdu. Luciano gol atıyor; ama bize gol atacak değil, savunma yapacak adam lazım.

Bir ara Ersun Yanal’ın ismi gündemdeydi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bana kalırsa tam Fenerbahçe’ye göre bir hoca. Çünkü şu anki ortam yerli hocanın rahatça çalışabileceği şekilde. Zaten Başkan, her zaman çalıştırıcısına destek veriyor, hiçbir yönetici aleyhine bir şey konuşmuyor. Ama başkan çok eleştiriliyor diye Türk teknik adam alamaz.

Özellikle kupa maçından sonraki hareketi yüzünden Tuncay son günlerde çokça eleştiriliyor. Bir Sakaryalı olarak Tuncay’ı değerlendirir misiniz?

Tuncay çok özel bir futbolcu ve her şeyden önce mücadeleyi seven bir karaktere sahip. Tuncay’ın ölüsü bile 90 dakika oynar. Kendisi iyi niyetli ve çok temiz bir çocuk. Ben Tuncay’ı beğeniyorum. Tek eksiği altyapısının olmaması. Çünkü futbola 18 yaşında başlamış.

Anelka’nın Avrupa’da takım aradığı iddia ediliyor. Anelka takımda kalmalı mı yoksa gitmeli mi?

Anelka’nın takım aradığını sanmıyorum. Anelka çok önemli bir futbolcu; ama takım oyununa tam uyum sağlayamadı. Saha dışında problemsiz bir insan ve aynı zamanda çok profesyonel biri. Geçen sene Anelka’ya 20 milyon Euro verdiler; ama başkan satmadı. Bence Anelka’nın durumu Dünya Kupası’ndan sonra belli olur, iyi bir teklif gelirse satılabilir.

Ali Şen, “Aziz Yıldırım’ı başarılı yapan gruplardır.” diyor. G.Saray yönetiminin başarısızlığını da grupsuzluğa bağlıyor. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

G.Saray’ da grup yok diyen kim? Kongrede 6 başkan adayı çıktı. Demek ki en az 6 grup var. Bu sadece G.Saray’la alakalı değil, her kulüpte grup var. Her yerde üç kişi birini sever, diğer üç kişi başka birini. Kongre bittiği zaman seçilen yönetime kendi yönetimin gibi sahip çıkarsan başarılı olursun. Aksi takdirde grupçuluk bir işe yaramaz. Bir de gruplar dışında dernekleri şehirlere ve kasabalara yayarak parti sistemi gibi üye adedine göre delege seçip, genel kurul yapılacaktı. Fakat Ali Şen bu sistemi yozlaştırdı. Derneklerde kongre üyesi olmayanların bulunmaması gerektiğini söyledi.

G.Saray maddi sıkıntılara rağmen Fenerbahçe’yle başa baş gidiyor. Böyle bir maddi sıkıntı F.Bahçe de olsaydı durum ne olurdu?

Biz böyle bir durumda olsaydık yer yerinden oynardı. Daha doğrusu medya kıyameti koparırdı. Çünkü Fenerbahçe satıyor, Galatasaray’ın konusu 2-3 gün gündem oldu sonra unutuldu. Ayrıca Adnan Polat’ın kampanyasını sabote ettiler. Galatasaray’a yakışacak bir meblağ değildi o.

Siz Aziz Yıldırım’ı çok yakından tanıyorsunuz. Artıları ve eksileriyle Aziz Yıldırım nasıl bir başkan?

Herkesin olduğu gibi onun da eksileri vardır muhakkak; ama artıları daha çok. Fakat yanlış yapma hakkına sahip ve kredisi fazla. Bazı çevreler ‘Takım kötü giderse F.Bahçe’de çok şey olur.’ diyorlar. Bence takım küme bile düşse Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’deki kredisi bitmez.

Aziz Yıldırım’ın medyayla ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?

Aziz Yıldırım istese medyayı yarım saatte toplar. Çünkü Fenerbahçe’nin başkanı. Sonuçta kimseyle kan davası yok! Fenerbahçe’den dolayı medyayla arasında düşünce farkı var. Medya ona ilkeli değil, yanlış davranıyor. Bu konu senelerdir var. Aziz Yıldırım’ın medyaya böyle yaklaşmasının haklı nedenleri var. Medyanın da biraz kendisini eleştirmesi lazım. Ama medya mensupları eleştiri kabul etmiyor.

Aziz Yıldırım, son yönetimde kardeşi Ali Yıldırım hariç herkesi 'asbaşkan' yaptı. Bu başkanın paylaşımcı ruhunun bir göstergesi mi?

Yönetim kadrosunu onurlandırmak için böyle bir davranışta bulunmuştur. Şu anki yönetim kurulu, Türkiye'ye mal olmuş işadamlarından oluşuyor. Herkes aynı konumda olunca çatlak sesde çıkmıyor.

Kaynak:Zaman/Ahmet Uykan