Yıldırım'dan İmamoğlu'na hukuk dersi
Abone olAK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Yüksek Seçim Kurulu'nun kararlarının eleştirilmesini doğru bulmadığını söyleyerek, CHP'ye hukuka saygı duyulması çağrısında bulundu.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali
Yıldırım, Yüksek Seçim Kurulu'nun geçersiz oyların yeniden
sayımıyla ilgili CHP'yi uyardı. Hukuka saygılı olunması ve sürecin
sonuna kadar sükunetle beklenilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım,
Türkiye'yi Venezuela gibi göstermek isteyenlere ise tek yumruk
olacaklarını ifade etti.
Binali Yıldırım, sessizliğini bozdu İstanbul seçimleriyle ilgili seçim kurullarının hukuk çerçevesinde kararlar aldığını ve kararlara saygı duyulması gerektiğini söyledi. CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun tebrik telefonlarını kabul etmesini dahası bu konuda çeşitli adımlar attığını ifae eden Yıldırım, bu tür davranışların milletin sinirini bozduğunu söyledi.
İşte Yıldırım'ın açıklamaları:
''Biliyorsunuz 31 Mart seçimleri İstanbul'da ve Türkiye'de gerçekleşti. Malatya'da yaşanan olay dışında hamdolsun yurdun her tarafında sükunetle ve olgunlukla seçimleri gerçekleştirdik. Ama konuşulmaya devam ediyor. Bu da doğal bir şey. Anayasamızın maddeleri çok açık. Seçimler yargı yönetimi ve denetiminde yapılır diyor. Seçimin başlamasından bitimine kadar seçimin düzen içinde yapılması, yönetilmesiyle ilgili bütün işleri yapma, yaptırma görevi YSK'ya aittir.
"Seçimin patronu YSK'dır"
Seçim tamamlandıktan sonra yolsuzlukları, şikayetleri dinleyip karara bağlamak YSK'nındır. Çok açık ki, seçim bitmiştir itiraz etme devam etmektedir. Bugün olan bir şey değil. Bugüne kadar birçok yerde olmuştur. Birçok ilde olduğu gibi İstanbul'da da itiraz süreci devam ediyor. Seçimin patronu YSK'dır. Seçimin sahibi ne Ekrem İmamoğlu ne de Binali Yıldırım'dır.
CHP'yi uyardı: Sükunetle bekleyin!
Burayı Venezuela gibi göstermek isteyenlere karşı tek yumruk oluruz. Türk halkının moralini bozmayın. Hukuka saygılı olun, sürecin sonlanmasını sükunetle bekleyin. İmamoğlu ilk gün 'En güvendiğim yer YSK'dır' demiştir. Madem güveniyorsan, onun kararını bekleyip, YSK'nın mazbatayı vermesini bekleyeceksin.
Biz YSK'nın hem geçmişte hem de bu seçimde çok başarılı şekilde bu süreçleri yönettiğini ve bütün dünyada takdir aldığını biliyoruz.
"Sadece bizim lehimize olanlar sayılmıyor"
Bilgiler, değerlendirmeler geldikçe her an değişiyor. Burada sadece bizim lehimize olanlar sayılmıyor, rakibin hakkı olanlar da ortaya çıkıyor. Kimin hesabına yazılacaksa yazılıyor. Tek taraflı bir süreç değil bu. Bunun da bilinmesinde fayda var. Bugün de CHP'nin pankartlarını gördüm ben. Seçim geçti. Seçimden sonra İstanbullulara teşekkür etmenin anlaşılmayacak nesi var? Şimdi kusura bakmayın 181 meclis üyesi kazanmışız ittifak olarak karşı taraf 130 kazanmış. Ezici çoğunluğumuz var. 25 ilçe kazanmışız, diğer ittifak 14 ilçe kazanmış. Bunun için teşekkür etmeyeceğiz de üzgünüz mü yazacağız, ne demek anlamadım.
"Yatacağız kalkacağız sonra sonuç ortaya çıkacak"
Ben AK Parti'nin genel başkanlığını, Başbakanlığını yapmış biriyim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne aday olmuşum. Gayet tabii seçimlerle ilgili süreci aramızda her an değerlendiririz. Bu itiraz sürecidir. İddialar var, oylar kaydırıldı deniyor. A adayına şu rakam verilecekken sıfır verildi deniyor. Bazen bizim lehimize bazen de sayın İmamoğlu'nun tarafına yazılıyor. Bu hataları düzeltme, usülsüzlük, yolsuzluk varsa kasıtlı yapılan işler varsa bunlara da bakılıyor. İşin özü budur; gerçeği ortaya çıkarmak, İstanbullu tatil günü evinden kalktı, gitti, zahmete katlandı, oyunu verdi. Şundan emin olması lazım, benim oyum yerini buldu. Bundan hem benim hem Ekrem İmamoğlu'nun emin olması lazım. Böyle iken 'Ben başkan oldum, ben başkan' oldum, bırak kardeşim. Olursan, projelerini yaparsın, biz de memnun oluruz. Yatacağız kalkacağız, yatacağız kalkacağız sonra sonuç ortaya çıkacak.
"Kimse bizim işlerimize burnunu sokmasın"
Bir sonraki adım YSK. YSK'ya partimiz müracat etti. Bu işlemin doğru olmadığı yönünde karar verdi YSK. Bugünden itibaren kaldığı yerde sayılmaya devam ediliyor. Her yanlışın bir düzeltme şekli vardır. Seçimler sonrası yapılan işlem ile normal hukuk arasındaki davalarda bir fark yoktur. İki kişi davalık oldu, biri kazandı, biri kaybetti. Bitiyor mu orada. İstinafa gidiyor, temyize gidiyor. Bütün hukuki yollar nasıl izleniyorsa, kademe kademe bugün de yapılan odur. Biz YSK'nın hem geçmişte hem de bu seçimde çok başarılı şekilde bu süreçleri yönettiğini ve bütün dünyada takdir aldığını biliyoruz. Bu süreci tenkit edenler şunu söyleyemiyor, İstanbul'da şeffaflık yok, demokratik bir seçim olmadı diyemiyor. Sadece adaylardan yana taraf olmuyor. Kimse bizim işlerimize burnunu sokmasın, kendi işine baksın. Amerikan sözcüsü bize laf yetiştireceğine, sayın Trump'ın son üç eyalette yeniden yapılan sayımla başkanlığı elde ettiğini unutmuş gözüküyor. Bize ders vermeye kalkıyorlar, Türkiye'nin bu derslere ihtiyacı yok."