Yıldırım'dan Gülen'e tevbe et çağrısı
Abone olOperasyon sonrası, kendisine yakın emniyetçileri görevden alanlara beddualar yağdıran Gülen’e tepkiler sürüyor.
STK’lardan “Beddua Yezitler için caizdir. Hocaefendi bir
an önce tevbe etmeli” çağrısı geldi. İHH Başkanı Yıldırım,
Gülen'i hatasından dönmeye davet etti.
Fethullah Gülen İsrail'in kanlı baskınını değerlendirirken,
İHH'nın İsrail'den izin almamasını eleştirmiş ve
"İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye
başkaldırıdır" sözü uzun süre konuşulmuştu.
17 Aralık operasyonunda kendi cemaatine yakın polis amirlerinin
görevlerini kötüye kullandığı gerekçesi ile kızağa çekilmesi
üzerine vaaz veren ve İçişleri Bakanlığı yetkililerine beddua eden
Fethullah Gülen’e bir tepki de STK yöneticilerinden geldi.
YILDIRIM: “BİR AN ÖNCE TEVBE ETMELİ”
İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Fethullah Gülen’in, Mavi Marmara
olayında, “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye
başkaldırıdır” açıklamasında bulunduğunu hatırlattı.
Yıldırım, “Biz, Mavi Marmara’da bize saldıranların
çocuklarına bile o çocuklardan hayırlı bir nesil çıkar umudu ile
beddua etmedik” dedi. Herkesin hata yapabileceğini ve
Fethullah Gülen’in yaptığının da hata olduğunu hatırlatan Yıldırım,
“Fethullah Gülen bir an önce dönüp tevbe
etmelidir” diye konuştu.
21 Aralık'taki sohbetinde Gülen'in bedduası çok tartışılmıştı. İşte o sözler:
HIRSIZI GÖRMEDEN HIRSIZI YAKALAYANLARIN ÜZERİNE GİDENLER... ALLAH ONLARIN EVLERİNE ATEŞLER SALSIN
Burada bir şey demek aklıma geliyor. Şimdiye kadar hiç
dememiştim. Eğer bu mevzuda bir kısım arkadaşlar kendilerine
verilen imkanlarla.. onlar nisbet yapıyorlar, falan filan diyorlar,
f diyebilirler, g diyebilirler, ç diyebilirler, d diyebilirler..
diyorlar.. bulaştı bulaşmadı mülahazasıyla, belki cinayet
sayılabilecek bir kısım icraatta bulunuyorlar. Şöyle demek geliyor
yani içimden.. demeden kendimi alamayacağım. Hiçbir zaman da demek
istemediğim bir şeyi demek geliyor içimden. Yoksa Doktor İkbal
gibi, Hazreti Pir-i Muğan gibi, tel’ine, bedduaya “amin” dememek,
onları etmemek genel şiarımızdır. Fakat eğer hakikaten bu olumsuz
şeylerin üzerine giden arkadaşlar.. kimse onlar tanımıyorum, binde
birini bile tanımıyorum.. bu işin üzerine “Hukukun ve aynı zamanda
sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler
bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına,
kirlerin öbür tarafa kalmasına meydan vermemek adına bir şey
yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa… bize de nisbet
ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum..
dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur’an’ın
temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha’ya aykırıysa,
İslam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz
demokratik telakkilere aykırıysa.. Allah bizi de onları da yerlerin
dibine batırsın, evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın.
Ama öyle değilse, hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine
gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak
suretiyle onları karalamaya çalışanlar.. Allah onların evlerine
ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını
sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkan
vermesin.