Yıldırım faturayı makiniste kesti
Abone olPamukova'da hızlı trenin devrilmesinden sonra tüm eleştiri oklarını üzerinde toplayan Ulaştırma Bakanı Yıldırım düzenlediği basın toplantısındaistifa etmeyeceğini söyledi.
Pamukova'da hızlı trenin devrilmesinden sonra tüm eleştiri
oklarını üzerinde toplayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir
basın toplantısı düzenledi ve istifa etmeyeceğini söyledi.
Yıldırım, 'zoru görünce kaçacak insan değilim' dedi ve kazanın
sorumluluğunu makinistlerin hızlı gitmesine bağladı. Binali
Yıldırım, basın toplantısında "Hızlı tren uluslararası bilimsel
tanımı 250 kilometre ve üzerindeki trenlerdir. Ancak 106 kilometre
hız yapan bu trenin hızlı tren olması mümkün değildir. Daha önce bu
trenin İstanbul-Ankara hattındaki hızı 90 kilometre idi. 16
kilometrelik bir iyileştirmeden bahsediyoruz" dedi. Bakan Yıldırım,
trenin "hızlı" değil "hızlandırılmış" olduğunu vurgulayarak
sözlerini şöyle sürdürdü: "Demiryollarının son 50 yıldaki ölümlü
kaza istatistikleri içinde bu kaza iddia edildiği gibi en büyüğü
değildir. Kazalar arasında 4. sırada yeralır. Bu olaydan siyaset
yapmayı ayıp sayıyorum. Ben 20 aydır Ulaştırma Bakanı'yım. Bakan
istifa etsin deniliyor. Bunun cevabını şöyle veririm. Ben zor
anlarda bırakıp kaçacak adam değilim. Yaptığım her türlü işin
arkasındayım bunun hesabını da gerekirse sonuna kadar veririm. Biz
iş yaptığımız için eleştiriliyoruz. Hiçbir iş yapmasak hata da
yapmazdık. Büyük bir gönül rahatlığı ile söylüyorum ki bu proje ile
ilgili her türlü tertibat önceden alınmıştır. Bu kaza milletimizi
derinden üzmüştür. Halkımızın demiryollarından daha iyi
yararlanması yolundaki çalışmaları bir suçmuş gibi göstererek
buradan bizlere yüklenilmesini milletin takdirine bırakıyorum."
Yıldırım, kazanın neden meydana geldiğini de şöyle anlattı:
"Çeşitli virajlar var, düz yollar var, makaslar var. Her noktada
aynı hızı yapma şansınız yok. Bu nedenle demiryolları yöneticileri
hangi noktada ne hız yapılacağını belirlemişler. Bunu da bir
kitapta toplamışlar. Bu bilgileri makinistin bulunduğu mahalle
asmışlar. Hızlandırılmış tren projesinde eskiden uygulanan hızları
hiç değiştirmedik. Kazanın meydana geldiği 183. kilometredeki
virajda talimattaki giriş hızı 80 kilometredir. Kazadan sonra
demiryolu teknik ekiplerinin trenin adeta kara kutusu diye
adlandırılan hız diyagramından tesbit ettikleri hız 118
kilometredir." Hızlandırılmış tren projesinin devamının teknik
ekibin yapacağı çalışmalardan sonra ortaya çıkacak raporla belli
olacağını söyleyen Yıldırım, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,
''Kitapta belirlenen viraja giriş hızı 80 kilometredir. Kazadan
sonra demiryolu teknik ekiplerinin trenin kara kutusu diye
adlandırılan hız diyagramından tespit ettikleri hız 118
kilometredir. Bu, önemli bir tespittir. Ancak, bu kazanın nedenini
anlamak için yeterli değildir'' dedi. Bakan Yıldırım, Sakarya'nın
Pamukova İlçesi Kültür Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında,
bu hatta kullanılan trenlerin lokomotiflerinin ortalama dizayn
süratinin 140-160 kilometre, vagonların da 160 kilometre olduğunu
belirterek, lokomotiflerin 140 kilometre hıza rahatlıkla
ulaşabildiğini söyledi. ''Biz, hızı 106 kilometre olarak
belirledik. Bu hattaki tüm vagon ve lokomotifleri de yeniledik''
diyen Yıldırım, şöyle konuştu: ''Bir kazanın oluşması için çeşitli
faktörlerin biraraya gelmesi lazım, sadece hızdan kaza oluşmaz. Alt
ve üstyapının yetersizliği, çeken ve çekilen araçların teknik
yapısı, kullanılan araçtaki insan hatası gibi... Sıfır kilometre
otomobilde bile kaza ihtimali vardır. O bakımdan insan unsuru
önemli rol oynar. Bu kazayı, dönüp dolaştırıp sadece 16
kilometrelik bir hız artışına bağlamak insafla bağdaşmaz. Bu
olaydan siyaset yapmayı ayıp sayıyorum. Bunu da halka şikayet
ediyorum. 50 sene hiç çivi çakılmayan demiryollarının 20 ayda
yatırımlarını yüzde 300 artırdığımız bir dönemde bu kazayı fırsat
bilip, bize karşı yönelenlerin ülkeye ve TCDD'ye yaptıkları
kötülüğün sonuçlarını yıllar bize gösterecektir. 20 aydır Ulaştırma
Bakanıyım. Göreve geldiğim günden beri de ülkenin ulaşım
politikalarında gerekli dengeleri hazırlamak için projeler üretip
öncelikli alanlarda çalışmalar yaptık. Demiryollarıyla ilgili
Ankara-İstanbul Rehabilitasyonu, Hızlı Tren ve Tüp Geçit projeleri
bunların en önemlilerinden birkaçıdır.'' Yıldırım, kendisine
yönelik ''Bakan istifa etsin'' sözlerinin sarfedildiğini ifade
ederek, şöyle devam etti: ''Bu soruyu merak ediyorsunuz. Bunun
cevabını şöyle veriyorum: Ben zoru, zor anlarda bırakıp kaçacak bir
adam değilim. Yaptığım her türlü işin ve uygulamanın arkasındayım.
Bunun hesabını da gerekirse veririm. Bu kaza milletimizi derinden
üzmüştür. Ölenlerin yakınlarının acılarını, onlar kadar
hissedemiyoruz belki ama, daha bu psikolojiden kurtulmadan,
insafsızca bu acıları bir kenara bırakarak; halkımızın
demiryollarından daha iyi yararlanması, daha fazla konfor
sağlanması yönündeki çalışmaların bir suç gibi gösterilmesini yüce
milletin takdirine bırakıyorum.'' Demiryollarındaki Ankara-İstanbul
güzergahı ele alındığında bu hatta virajlar, düz yollar ve makaslar
bulunduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi: ''Her noktada aynı
hızı yapma şansınız yok. Demiryolları yöneticileri hangi noktada,
ne hız yapılacağını belirlemişlerdir ve bir kitapta toplamışlardır.
Bunu belirlemekle de kalmamışlar, bu bilgileri makinistin bulunduğu
mahale asmışlardır. 100. kilometrede uygulanacak hız, viraja
girerken ve çıkarken uygulanacak hız kuralları bellidir. Bu
hızlandırılmış tren projesinde biz, 500 metre yarıçapındaki
eğimlerin altındaki virajlarda eskiden uygulanan hızları hiç
değiştirmedik. Ya nerede yaptık... 500 metreden büyük ve üst
yerlerde hız artırımına gidilmiştir. Kazanın meydana geldiği
virajın yarıçapı 345 metredir. Kitapta belirlenen viraja giriş hızı
80 kilometredir. Kazadan sonra demiryolu teknik ekiplerinin trenin
kara kutusu diye adlandırılan hız diyagramından tespit ettikleri
hız 118 kilometredir. Bu, önemli bir tespittir. Ancak, bu kazanın
nedenini anlamak için yeterli değildir.'' tutuyorsa, buna ben de
dahilim gereği yapılacaktır' dedi. Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, ''Dünyada kazalar oldu, gelecekte de kaza olmayacağını
kimse garanti edemez. eğer varsa, bu dünya gerçeğine uymuyor. insan
hatasını önleyen bir sistem henüz keşfedilmedi'' dedi. Bakan
Yıldırım, Sakarya'nın Pamukova İlçesi'nde kaza yapan hızlandırılmış
trenle ilgili olarak Pamukova Kültür Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında, TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı'ndan oluşturulan teknik
ekiplerin incelemelerini yaptığını ve raporlarını kısa sürede
çıkaracaklarını, ancak bunu yeterli görmediğini kaydetti.
İşletmesini yapan ve idaresinden sorumlu Bakanlığın ve genel
müdürlüğün yapacağı tespitin tarafsız olamayacağını anlatan
Yıldırım, şöyle konuştu: ''Bu bakımdan tarafsız bir bilimsel
bakışın bu kazada dikkate alınmasına karar verdik ve bu amaçla
bilim adamları ve uzmanlardan oluşan bir teknik heyet teşkil ettik.
Bu heyet 15 gün içinde çalışmalarını yapacak. Sonunda da raporu
kamuoyuyla paylaşacağız. Bununlar da yetinmeyeceğiz. Yurtdışından
demiryolculukta iyi durumda olan İngiltere, Fransa, Hollanda ve
Japonya'dan uzman talebinde bulunacağız. Onların görüşlerini de
alarak kamuoyuyla paylaşacağız. Bu kaza çok önemsendi. Gayet tabii
önemsenecek. İnsanlar canlarını yitirdi. Bizim ümidimiz hiçbir
insanın hayatını kaybetmemesidir. Dünyada kazalar oldu, gelecekte
de kaza olmayacağını kimse garanti edemez. Eğer varsa, bu dünya
gerçeğine uymuyor. İnsan hatasını önleyen bir sistem henüz
keşfedilmedi.'' Yıldırım, ''hızlandırılmış trende hiçbir hazırlık
çalışması yapılmadığı, hemen karar verildiği ve siyasi kararla
uygulandığı'' yönünde bazı iddialar ve yaklaşımlar bulunduğuna
işaret ederek, şunları söyledi: ''Bu da kesinlikle doğru değildir.
Bu proje 30 Mayıs 2003 tarihinde gündeme geldi. O tarihten itibaren
180 makas ile raylar değiştirildi. 10 yıldır bu ülkede ray
değiştirilmiyor. Bu raylar dışarıdan alınıyordu. Biz geldik,
rayları Karabük'te yaptırmaya başladık. O günden itibaren
Karabük'ün kaderi değişti. Ayrıca, dövizin yurtdışına gitmesi de
önlendi. Traversler değiştirildi, yol bakımları yapıldı ve
kulplarda gereken kontroller yapıldı. İç ve dış rayların merkezkaç
kuvvete esas kod farkları gözden geçirildi. Bunlar yapıldıktan
sonra araç bakımları yapıldı, lokomotif ve vagonlar yenilendi.''
Yıldırım, bunları yaparken Ankara-İstanbul arasındaki yolu 3 ay
trafiğe kapattıklarını bildirerek, şöyle devam etti: ''Herşeyi
tamamladıktan sonra 2004 Mart sonunda 90 hemzemin geçitte
tehlikeler tespit edildi. Buralarda da gerekli tedbirler alındı ve
uygulamaya geçmeden önce tüm çalışanlar uygulanacak yeni sistem
hakkında eğitildi. Gerekli eğitim çalışmalarından sonra yolcu
taşımaya başlamadan önce 10 gün süreyle deneme seferleri yapıldı.
Bunlardan birine ben de katıldım. Bu işler tamamlandıktan sonra 4
Haziran tarihinde İstanbul-Ankara arasında karşılıklı seferler
başladı. Bu güne kadar 192 sefer tamamlanmıştır. Ve bu seferde de
kaza meydana gelmiştir. Bu konuyla ilgili ne yazık ki bazı sivil
toplum kuruluşları, siyasetçiler ve bilim adamları halkı yanlış
bilgilendiriyorlar.'' Bir öğretim üyesinin iddiaları üzerine 14
kişilik uzmanlar ekibini Ankara'ya davet ettiklerini ve
hızlandırılmış trenin güvenli olup olmadığı yönündeki soruları
cevaplandırmaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Yıldırım, şöyle
konuştu: ''Güvenirliği olmadığını söyleyen öğretim üyesi de vardı.
Hızlandırılmış tren risk teşkil ediyor mu, devam edelim mi,
durdurulmalı mı? diye. Bir günün sonunda (bu proje devam edebilir,
ancak gerekli kontroller yapılırsa) dendi. İki öğretim görevlisi
trenle dönüşlerini yaptılar. Bu seyahat sırasında benimle ve genel
müdürle telefon görüşmesi yaparak bu korkunun yersiz olduğunu
bildirdiler. Biz hiçbir şey yapmasaydık hiçbir şey olmazdı. Hiçbir
iş yapmayan hata da yapmaz. Eğer hata varsa. Ama biz halka olan
sorumluluğumuz gereği halkımıza hiçbir şey yapmamayı kendimize
yakıştıramazdık. 15 yılda yapılamayan işi 15 ayda yaptık. O
bakımdan büyük bir gönül rahatlığıyla söylüyorum ki bu proje ile
ilgili her türlü tertibat önceden alınmıştır. Sadece tertibat
alınmamış bu husus gerek bilim adamlarıyla proje uygulamaya
konduktan sonra paylaşılmış, gerekse proje uygulanmaya konmadan
önce TCDD'de 20 teknik elemanın hazırladığı raporla uygulamanın
yapılmasında mahsur olmadığı, uygulamadan önce yapılan çalışmaları
ihtiva eden bir doküman hazırlanmıştır.'' Yıldırım, daha sonra
şöyle devam etti: ''Bizimle özellikle siyaseten uğraşabilir,
yıpratmak isteyebilirsiniz, ancak bunu yapayım derken
demiryollarına, Atatürk döneminde başlayan ve 1946 yılına kadar
büyük gelişme kaydeden, bu tarihten sonra unutulan demiryollarına
kötülük yapmış olursunuz. Onun için bu kazada hayatını yitirenlere
Allah'tan rahmet diliyor, yakınların acılarını paylaşıyor,
yaralılara acil şifalar diliyorum. Kazanın oluşundan sadece 7
dakika sonra olay yerine 68 sivil savunma, arama-kurtarma elemanı,
6 itfaiye, 18 ambulans ve gönüllü 168 vatandaş katılmıştır. Bir
saat içinde 19.50'den 20.45'e kadar geçen sürede bütün yaralılar
hastanelere nakledilmiştir. Vefat edenlerin cesetleri 1 saatte
hastanelere ulaştırılmıştır. Bu sürede Kızılay da kan desteğini
sağlamıştır.'' ''Arzumuz ve ümidimiz bundan sonra böyle kazaların
yaşanmamasıdır'' diyen Yıldırım, şöyle konuştu: ''Ama dünyanın
hiçbir yerinde kazaları sona erdiren mucize buluş henüz
gerçekleşmemiştir. Onun için biz gereken tedbirleri alacağız ve
almaya devam edeceğiz. Hızlandırılmış tren projesi ne olacak
sorusunun cevabı oluşturduğumuz uzman heyetin yapacağı çalışmalar
sonucu ortaya çıkacak ve o zaman bunun kararını vereceğiz. O zamana
kadar seferler devam edecek. Sadece bunun değil, hazırlanacak
raporla ortaya çıkacak sonuç kimi sorumlu tutuyorsa, ben de dahil
bunun hesabı verilecek ve gecikmeden gereği yapılacak.'' Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bakan Yıldırım, bir gazetecinin uzman heyetin raporunu ne zaman
açıklayacağı ve hızlandırılmış tren uygulamasına devam edilip
edilmeyeceği yönündeki sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Uzman raporu 15
gün içinde hazırlanacak. Bu hizmetin durdurulması yönünde herhangi
bir karar verilmedi. Burada hız konusunu bahsediyoruz. 100
kilometreden fazla hızdan bahsediyoruz. Burada hızın
artırılmasından değil, bazı ilerlememelerin sağlanması, özellikle
altyapının iyileştirilmesinden bahsediyoruz. Zaten bu hizmet
başlamadan önce bazı altyapı çalışmaları yapılmıştı. Şu anda bir
değerlendirme yapamıyoruz. Kazanın şu nedende meydana geldiği
yönünde birşey diyemiyoruz. Bu kazanın teknik yönünü uzman heyet
değerlendirecek.'' Hızlandırılmış trenin kullanım kılavuzunda
belirtilen hız limitlerinin üzerinde gidilmesi şeklinde baskı
yapıldığı ve bazı makinistlerin işten ayrılıp ayrılmadığı yönündeki
soruya ilişkin olarak da Bakan Yıldırım, ''Hayır, yok böyle bir
şey'' dedi. Yıldırım, kaza yerindeki vagonların vinçlerle
kaldırılmasının delilleri etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruyu
da, şöyle yanıtladı: ''Tren vagonları raydan çıkıp yan yatmış.
Yaralıların ve vefat edenlerin cesetlerini aldık. Yaptığımız
çalışma vagonları düzeltip altlarında herhangi bir ceset var mı yok
mu diye kontrol etmektir. Yaptığımız çalışma delileri engellemez.
Unutmayalım ki çalışmaya başlamadan önce fotoğraf çekip kameraya
detaylarını aldık.'' Bakan Yıldırım, bir gazetecinin ''kazada
süratin etkisi oldu mu?'' şeklindeki sorusunu ''Ben kazanın nedeni
(hızdır) veya (değildir) diye birşey söylemiyorum. Sadece bir
tespiti paylaştım. Kazayı oluşturan birçok neden olabilir. Sanki
bütün kazalar hızdan oluyormuş gibi göstermek doğru değildir.
Birçok faktör kazanın oluşmasına neden teşkil edebilir bunu da
uzmanlar belirleyecek'' diye cevaplandırdı. Demiryollarının ne
zaman ulaşıma açılacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Bakan
Yıldırım, ''Çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar savcının kontrolü
altında, onun izin verdiği nispetteki çalışmalardır. Bunlar biter
bitmez demiryolunu açmamız lazım. Bir an önce tamamlanmasını
hedefliyoruz'' dedi. Bakan Yıldırım, daha sonra olay yerine gelen
Meclis Başkanı Bülent Arınç ile kaza alanında incelemelerde
bulundu. Kaynak: Milliyet