Yıkıcı deprem adım adım yaklaşıyor! Peki en riskli bölge hangisi uzmanı açıkladı
Abone olBugün 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde saat 18.57'de 'Deprem Anı Ülke Tatbikatı' düzenlenecek. Türkiye'nin gerçeği büyük deprem giderek yaklaşıyor. Peki en riskli bölgeler hangisi?
Bugün, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) öncülüğünde Düzce’de meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin 23’üncü yıl dönümü nedeniyle ülke genelinde eş zamanlı tatbikat gerçekleştirecek. Saat 18.57’de ülke genelinde herkese ‘Çök- Kapan-Tutun’ hareketi için mesaj gönderilecek.
Böyle bir tatbikatın ilk kez yapılacağını aktaran AFAD Başkanı Yunus Sezer, "Eksiklerimizi görüp onları takviye ederek, kendimizi de güncelleyerek geldiğimiz bir aşama" diye konuştu.
Amaç farklılık oluşturmak
Tatbikat, İçişleri Bakanlığı ve AFAD tarafından 1999 Düzce Depremi'nin 23. yılı dolayısıyla planlandı. Amaç, deprem anına ilişkin farkındalık oluşturmak. Bu kapsamda hayat kurtaran 'Çök-Kapan-Tutun' hareketi gerçekleştirilecek.
Siren sistemi kullanılmayacak
AFAD Başkanı Sezer, korku ve panik yaratmamak için siren sisteminin kullanılmayacağını söyledi. AFAD merkez binasında ve illerde afetlerle ilgili ekipman ve araçlar sergilenecek. Tatbikata, ailelerin, yurtlarda kalan öğrencilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının lojmanlarında yaşayanların, ticaret ve sanayi odalarına bağlı sanayi kuruluşlarında çalışanların katılması teşvik edilecek.
AFAD Başkanı detayları açıkladı
AFAD Başkanı Yunus Sezer, CNN TÜRK'te Hakan Çelik'in konuğu oldu. Sezer, bugün Türkiye genelinde yapılacak tatbikata ilişkin detayları aktardı.
Sezer'in açıklamaları şöyle:
Bugün 12 Kasım 1999 depreminin yıl dönümü. 18.57'de meydana gelmişti. 845 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 1999 ülkemiz açısından bir dönüm noktasıydı. Önce Marmara depremi... Bu vesileyle depremde ve afetlerde hayatını kaybedenleri anmak, hazırlıklarımızı görmek, afet farkındalığıyla ilgili bilgi vermek doğrultusunda hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bunların hepsinin ortak bir amacı var ülkemiz afetselliğin yüksek olduğu bölge hem de deprem ülkesi. Ülkemizde 485 adet diri fay bulunmakta. Ülkemizde her yıl 24 bin deprem meydana geliyor. 2022 yılı tatbikat yılı olarak ilan edildi. 94 bin 900 tatbikat yaptık. Bu çok önemli. Yeni sistemleri uygulayabileceğimiz tatbikatlar yaptık. Bölge tatbikatlarını gerçekleştirdik. İlk kez bütün okullarımızda tatbikat gerçekleştirdik. Orman yangınlarıyla ilgili 4 ilde tatbikat gerçekleştirdik.
Bu bir anda verilmiş bir karar değil
Bu hafta da Sayın Bakanımızın katılımıyla yaptığımız çalıştayda bunun açıklaması gerçekleştirildi. TV'ler, radyo, sosyal medyada 12 Kasım tatbikatıyla ilgili bilgilendirmelerde bulunduk. Dün cuma hutbesinde bilgilendirmelerde bulunduk. Vatandaşlarımıza SMS gönderdik. Geçen hafta tüm öğrencilere bilgilendirmelerde bulunduk.
3 sistem devreye girecek
Bugün ne yapacağız? Haber alma ve verme sistemimizi kullanacağız. KKTC'de deprem halkı da katılacak. 6 ilimizde canlı yayın olacak. Düzce, İzmir, İstanbu'da medya platformlarımız olacak. Uzmanlar vatandaşlarımızı bilgilendirme faaliyetinde bulunacak. Akşam 18.00'da başlayan bir programımız olacak. Tatbikat anında 3 sistem devreye girecek. SİMAS, hayati uyarı bildirimi, bir diğeri TRT yayını ve radyosunda ve tüm kanallar görsel iletişimle bildirim olacak, bir diğeri de merkezi anons sistemi olacak; cami ve belediye hopörlerlerinden aynı anda tatbikat bildirimi yapılacak. Siren seslerini kullanmayacağız.
En büyük risk hangi bölgede?
Türkiye'nin deprem haritasına ilişkin bilgi veren Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, Haritaya genel bir bakarsak kırmızı renkler depremin nerede yoğunlaştığını gösteriyor. Doğu Andolu'da büyük renk kırmızı renkte. Buranın nedeni bu bölge kuzey güney yönlü sıkışıyor. Sıkıştığı için faylar meydana geliyor. Doğu Andolu bir sıkışma bölgesi. 13 milyon senedir bunun niteliği böyle. Bu coğrafyamızın özelliği. Burası deprem kuşağı. Sıkışma nedeniyle sürekli depremler meydana geliyor. Deprem her zaman tek bir fayda olmuyor. Burada çok sayıda fay var." dedi.
Bu bizi çok endişelendiriyor
Büyük İstanbul depremine dikkat çeken Görür, "İstanbul'da artık bardak yeterince doldu. Süre azalıyor. 1766'dadır burada en son deprem. Marmara içinde depremin yenilenme periyodunu 250 yıl olarak düşünüyoruz. Biz zaman olarak Marmara'da büyük deprem olabileceğini düşünüyoruz. Bu bölgede 1999'da Kocaeli'de olan depremin faya ekstra bir stres bindirdiğini düşünüyoruz. Bu bizi çok daha fazla endişelendiriyor." şeklinde konuştu.
İstanbul'da minimum 7,2 büyüklüğünde depremin beklendiğini söyleyen Görür, "Bir depreme hazırlık deprem öncelikle yerleşim alanlarını deprem dirençli hale getirmek demektir. Olası depremde 2,5 milyon insanımız tehlike altında. Ben yetkilileri uyarmak istiyorum. Deprem siyaset üstündedir. İnsanımızın can güvenliği söz konusu." ifadelerini kullandı.