Yiğit ve Taner nihayet yüzleşti
Abone olYiğit duruşmada, talebi üzerine tanık olarak dinlenen eski bakan Güneş Taner'i yalancılıkla suçladı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde çete kurarak Türkbank
ihalesine fesat karıştırdıkları gerekçesiyle 11 sanığın
yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuksuz sanıklardan
Korkmaz Yiğit ile Yavuz Ataç ve avukatları katıldı. Korkmaz
Yiğit'in daha önceki duruşmalarda ''Mahkemede yüzleşmek istiyorum''
diyerek tanık olarak dinlenmesini istediği dönemin yetkililerinden
Güneş Taner, bugünkü celsede hazır bulundu. Yaklaşık 1.5 saat süren
ifadesi sırasında Güneş Taner, Türkbank ihalesinin televizyondan
canlı yayın ile yapıldığını, şeffaf bir şekilde yapılan ihaleye
fesat karıştırılmasının mümkün olmadığını belirtti. Korkmaz
Yiğit'in, Alaattin Çakıcı'nın ilgisinin olduğuna dair Türkbank
İhalesinden önce kendisine herhangi bir bilgi ulaşmadığını ifade
eden Güneş Taner, ''Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Korkmaz Yiğit'in
Çakıcı'yla irtibatı olduğuna dair bana veya Hazine'ye herhangi bir
yazı gelmedi. Bankanın Yiğit tarafından devir alınması için Hazine
ön izin vermiştir. Söz konusu belge benim ya da Hazine'nin
dikkatine gönderilmiş olsaydı, kendisine banka sahibi olması için
gerekli ön izin de verilmezdi'' diye konuştu. Güneş Taner, sonra
öğrendiğine göre ihaleden önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nün TMSF'ye
Çakıcı ile ilgili yazının gönderildiğini öğrendiğini söyledi. Güneş
Taner, bu anlatımından sonra yaklaşık 40 dakika Korkmaz Yiğit'in
sahibi olduğu Bankespres'in TMSF'ye devri sırasında yaptığı
görüşmeleri anlattı. Korkmaz Yiğit'in kasetinin yayınlanmasından
sonra Bankekspres'teki mevduatların çekilmeye başladığını kaydeden
Güneş Taner, şunları söyledi: ''Bankadaki kaynaklar mevduat
çekilişini karşılamaya yetmedi. Mevduatlar devlet teminatı altında
olduğundan Hazine murakıplarınca banka incelemeye alındı. İnceleme
sonucunda bankanın mevduatının dünyada eşi görülmemiş şekilde dış
bankalarca çekildiği görüldü. Bunun üzerine Korkmaz Yiğit ile
İstanbul'da Emlak Bankası'nda bir görüşme yaptık. Görüşme sırasında
bankanın durumunu kendisine sorduğumda durumu kabul edip,'Ben bu
paraları aldım. Bu paraları öderim. Bana makul bir süre verin'
demesi üzerine kendisine bir ayrıcalık tanıyamayacağımı, yaptığı
suçlardan dolayı görevimim bana kendisi hakkında suç duyurusunda
bulunmamı emrettiğini söyledim. Korkmaz Yiğit bana, hiçbir şart
altında cezaevine girmek istemediğini, tutuklu bulunmasının mümkün
olmayacağını, kendisine burada her türlü işkence ve eziyet
edileceğini, bunların olmaması için teminat istediğini söyledi.
Kendisine böyle bir teminat veremeyeceğimi söylemem üzerine,
kendisini garantiye alabilmek için bir video bandı hazırladığını,
tutuklanması halinde bunu yayınlatacağını ifade etti. Ben de
kendisini korkutmak için elinden geleni yapma hakkına sahip
olduğunu söyledim. O gün bankanın TMSF'ye devri için taahhütnameyi
Korkmaz Yiğit imzaladı. Bunun üzerine TMSF bankaya kaynak aktardı.
Ancak Korkmaz Yiğit daha sonra hisse devri ile ilgili anlaşmayı
imzalamak istemedi. Bunun üzerine onu aradım. Kendisi bana bankayı
100 milyon dolara aldığını, 60 bin dolar da masraf yaptığını
söyleyerek bankaya bir müşteri bulunmasını istedi.'' Güneş Taner'in
bu anlatımları sırasında Yiğit oturduğu sanık sandalyesinden ayağa
kalkarak, ''O hep yalan söylüyor. Ben hep susuyorum'' deyince
mahkeme başkanı sanık Yiğit'e müdahale ederek yerine oturmasını
istedi. Mahkeme başkanı bir uyarı da tanık Güneş Taner'e yaptı.
Anlatımlarının davanın konusu olan Türkbank ihalesiyle ilgili
olmadığına dikkat çeken mahkeme başkanı, tanığa dava konusunu
anlatmasını istedi. Taner bunun üzerine, ''Evet anlattıklarım
Türkbank ihalesiyle ilgili değil. Bankekspres'in soyulmasıyla
ilgili konuları anlatıyorum'' dedi. Taner'in ifadesinin ardından
sanık avukatlarının tanığa yönelttikleri soruların çoğu savcının da
görüşü alınarak mahkeme heyetince reddedildi. Avukatlar, savcı
makamının sanıkların lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla
görevli olduğunu, ancak iddia makamının bu duruşmada aleyhe olan
delilleri toplamakta olduğunu ifade etti. Avukatların bu sözleri
tutanaklara geçirildi. Korkmaz Yiğit'in, Güneş Taner'e ''İhaleden
bir gün önce Erol Aksoy'u arayarak, 'Bu ihaleye asılma, alsan da
sana vermeyeceğiz'' dediniz mi? şeklindeki sorusunu mahkeme yerinde
bularak tanığa yöneltti. Bu sırada Korkmaz Yiğit mahkeme heyetine
'Lütfen yeminini hatırlatın' deyince Taner, 'Onun yemini yemin de
bana hatırlatılmasını istiyor' dedi. Taner, Aksoy ile böyle bir
görüşme yapmadığını söyledi. Tanık olarak dinlenen dönemin Hazine
Müsteşarı Yener Dinçmen de ihaleye fesat karıştırılmasıyla ilgili
bir bilgisi olmadığını kaydetti. Mahkeme heyeti, sanık
avukatlarının talebi doğrultusunda daha önce talimatla ifadesi
alınan dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile Merkez Bankası Genel
Müdürü Gazi Erçel'in sanık avukatlarının da bulunduğu bir duruşmada
yeniden ifadesinin alınmasını karar bağlayarak duruşmayı erteledi.
İstanbul DGM'den görevsizlikle gönderildiği tarihten beri yapılan
duruşmalarda dönemin yetkilileriyle mahkemede yüzleşmek istediğini
söyleyen Korkmaz Yiğit, yaklaşık 2 saat süren duruşmada
gerginliğini gizleyemedi. Tanık Güneş Taner'e sorulmak üzere 2
sayfalık bir soru listesi hazırlayan Yiğit'in çabaları sonuçsuz
kaldı. Yiğit'in sorularını tutanaklara geçti, ancak mahkeme tanığa
sorma gereği duymadı.