Yiğit Özgür, Milliyet'te
Abone olÖzgür, “Beni okuyanlar benimle karşılaştıklarında kendilerinden daha sıkıcı birini görünce çok şaşırıyorlar” diyor.
Son dönemlerin en çok güldüren karikatüristlerinden Yiğit Özgür,
Milliyet Gazetesi’nde… Pazar günleri Milliyet Pazar’da çizecek olan
Özgür, “Beni okuyanlar benimle karşılaştıklarında kendilerinden
daha sıkıcı birini görünce çok şaşırıyorlar” diyor. İşte Özgür’le
kısa bir röportaj: Yiğit Özgür son dönemin en çok güldürenler
listesinin ilk sıralarında yer alan genç karikatüristlerden biri.
Biz de Özgür'ün Penguen dergisinden sıkı takipçisiydik. Hatta bir
süre sonra bir hafta sonrasını bekleyemeyip internet sitesi Ekşi
Sözlük'te adına açılan sayfaları incelemeye, esprilerini
internetten birbirimize yollamaya bile başladık. Ve artık Yiğit
Özgür, o çok komik karikatürlerini Milliyet Pazar'da çizecek. Özgür
27 yaşında. Karikatüristliğe küçüklüğünden beri ilgisi varmış.
Askerliğin ardından İstanbul'a gelip elinde dosyalarla Leman
dergisinin kapısını çalmış ve işe başkalarının esprilerini çizerek
başlamış. Biz onun ilk ciddi karikatür denemeleriyle Penguen
dergisinde karşılaştık. Özgür, Milliyet'in Popüler Kültür ekiyle
ise daha geniş kitlelere ulaştı. Bu arada sekiz yıldır Bilim Çocuk
dergisinde çiziyor. "Bizim eve çok sayıda karikatür dergisi
girerdi" Galiba işi insanları güldürmek olanların en zorlandıkları
konu onlardan her zaman komik olmalarının beklenmesi. Özgür de
normal hayatında, sohbet sırasında sizi kahkahadan yere yatıran bir
adam değil. Hatta kendisini "sıkıcı" bile buluyor. Ama bu
sessizliği ve sıkıcılığı sayesinde gözlemleyebildiğini,
beslendiğini, o komik karikatürlerin ortaya çıktığını belirtiyor.
Bir insan neden büyüyünce karikatürist olmak ister? Sizin de
doktor, mühendis, astronot olmak gibi hayalleriniz yok muydu? 6
yaşında karikatürist olmak istemiyordum tabii. Çocuk, astronotu bir
yerde görür, hayran olur ve sever. Polisin yolda duruşu etkiler ve
"Ben polis olayım" dersiniz. Ama maaşlarından haberiniz yoktur.
Bizde ise eve girip çıkan çok fazla karikatür dergisi olurdu. Babam
ve annem de ilgiliydi. Ben de dergilere bakardım. Biraz büyüyünce
"Bu iyi bir meslek" demeye başladım. Konu sıkıntısı çekiyor
musunuz? Çok sık değil. Nereden beslendiğinize ve beslenme
biçiminize bağlı. Nereden besleniyorsunuz peki? Nasıl bir çevre
sizinki? İsterseniz eskilere, çocukluğunuza dönelim. Popüler
değildim. Bu camiada çalışan insanlarla konuştuğunuzda bir
asosyallik vardır. Çok sessiz, hatta sıkıcıydım. Ama mutlu bir
çocukluk yaşadım. Antalya'da anneanne ve teyze dahil 6 kişilik bir
aileydik. Böyle bir çevre beslendiğim yer. Herkes kadar okuyorum,
sinemaya, tiyatroya gidiyorum. İlgi alanlarım orta düzey ama
bunların içinden cımbızla çıkardığım şeyler daha güzel oluyor.
Okurlarınız karikatürlerinizdeki espriler gibi sizin de çok komik
olmanızı bekliyordur mutlaka. Okurlarla karşılaşınca kendilerinden
daha sıkıcı bir hayat yaşayan insanlar olduğumuzu görünce hayal
kırıklığına uğruyorlardır mutlaka. Sizin esprileriniz "South
Park"takiler gibi sanki. İzler misiniz "South Park"ı. "The
Simpsons"da benimkine daha yakın espriler görüyorum. Ama "South
Park"ı da bir süre izledim. Severim de. Bir gün yine karikatür
düşünürken aklıma gelen ama çizmediğim bir konuyu o hafta "South
Park"ta gördüm. Tüm bölüm o esprinin üzerine kurulmuştu.