Biz kendi başımıza düşünemeyeceğiz mi arkadaş!
İlla ki birilerinin, bir partinin, bir grubun düşüncelerine olur
vermek zorunda mıyız?
Aylardır, adı sürekli değiştirilen bir süreç içerisinde, hızını
"ebeveynin" belirlediği salıncakta oturmuş, bir oyana bir bu yana
sallanıp duruyoruz. Barış istiyoruz ama ile başlayan cümle
kurarsan, hoop biri elindeki yafta makinesinden biri yaftayı
çıkarıp yapıştırıyor alnına, "kan sevici"
oluveriyorsun!
Barışı kim istemez diye başlıyorsun cümleye, "ya bırak bu
işleri" deyip el çabukluğuyla yapıştırdıkları
"faşist" etiketini boynunda buluyorsun!
Madem hükumet bu süreçte şeffaf olacağına söz verdi, o zaman
İmralı görüşmeleri basına sızdığında ne diye bu kadar celallendi
Başbakan diye soracak olsan zaten direk vatan
hainisin!
Pazarlık var mı diye sormak, terörist olmakla
eşdeğer...
Sürece karşı çıksan, eline Türk bayrağı alıp sokağa dökülsen,
offf... Buna yafta bile bulunamadı, Türk bayrağı tahrik unsuru
gerisini siz düşünün.
Misal...
Fazıl'ın bir başka takipçisinin sözünü takipçileriyle
paylaşmasının 10 ay ceza almasına itirazın var, yok yok bunu yapma,
direk "Allahsızsın!"
Yahu tamam, Fazıl'ın paylaştığı o cümle, bayağı, adi, kendini
bilmez, ipe sapa gelmez, ama durun bir dakika, bırakın cezasını
halk kessin diyorsun!
"Hepiniz Ateistsiniz" diyor gönderiyorlar.
Anlatmaya çalışıyorsun, belli bir inanca sahip insanları
aşağılayan hakikaten aşağılıktır, Fazıl da bunu yaparak aşağılık
bir hareket yapmıştır ama bunu ciddiye alıp bir insana 10 ay ceza
mı verilir diye soruyorsun. Yafta sağ yanağında,
"Dinsiz!"
Ben Fazıl'ı değil, onun düşüncesini söyleme özgürlüğünü
savunuyorum desen zaten gülüp geçiyorlar, oysa bir Güner Ümit
vardı, bırakın 10 ay ceza almayı 10 saat bile almadı ama halk bir
ceza verdi ki 10 ay ceza almak için her şeyini verirdi
diyorsun...
İslam diyor, din diyor, Allah diyor, aba altından sopayı
gösteriyor.
T.C. diyorsun...
Hiç kalkar mı diyorsun?
Niye kalksın diye soruyorsun...
Pis CHP'li pis MHP'li olup çıkıyorsun.
Anlatmaya çalışıyorsun, çok değil, bundan üç-beş ay öncesine
kadar Başbakan ve arkadaşları CHP ile BDP'yi herhangi bir konuda
aynı düşüncede gördüklerinde CHP'nin terörü desteklediğini
söylüyorlardı, şimdi BDP ile AKP aynı iş için kolkola verdi buna ne
diyorsun diye soracak olıyorsun...
Etiket makinesini ağzının üstüne yiyorsun...
Yer misin, yemez misin aşamasına geçmiş bulunuyorsun...
Sahi, ne yapalım?
Düşünmeyelim mi, şüphe etmeyelim mi, sorgulamayalım mı?
Önümüze sunulan her şeye gözü kapalı olur mu verelim...
Yok arkadaş, ben bunu yemem...
Etiketlerinizden bıktık...
Yetti artık!
Yarın bu yazıya tersten bakacağım...