Yetiştirme yurtları tarihe karışıyor
Abone olYetiştirme yurtları tarih oluyorBugüne kadar şiddet, cinsel istismar gibi olaylarla gündeme gelen yetiştirme yurtları yerini yavaş yavaş çocuk evlerine bırakıyor.
Bugüne kadar dayak, çocuk istismarı gibi hadiselerle gündeme gelen
yetiştirme yurtları ve yuvalar yerini çocuk evlerine bırakıyor.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) başlattığı
projeyle son 2,5 yılda Türkiye genelinde çocuk evlerinin sayısı
395'e, sevgi evlerinin sayısı ise 43'e ulaştı. Burada kalan
çocukların sayısı 5 bini buldu. Buna karşılık altı yıl önce 107
olan çocuk yuvası sayısı 2010 sonunda 74'e, 112 olan yetiştirme
yurdu sayısı da 97'ye düştü. 2014 yılı sonuna kadar bütün yurt ve
yuvaların evlere taşınması hedefleniyor. 6-8 kişinin bir arada
yaşadığı evlere çocuklar yaş ve cinsiyetleri dikkate alınarak
yerleştiriliyor.
Yaş farkı sebebiyle ayrı yurtlarda barınan kardeşlerin aynı evde
kalmasına özen gösteriliyor. Evlerde çocukların bakımından sorumlu,
çocuk gelişimi eğitimi almış 3 anne bulunuyor ve bu kişiler sürekli
eğitime tabi tutuluyor. Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Özkan, kışla tipi modelden ev
ortamına geçişin son derece isabetli bir karar olduğunu vurguluyor.
Çocukların yurtlarda göreceği sevginin çok daha fazlasını evlerde
gördüğünü belirten Özkan, buralarda aile ortamı oluşturulduğuna
dikkat çekiyor.
SHÇEK'in çocuk evleri projesine sivil toplum örgütleri de destek
veriyor. Daha önce yaş farklı sebebiyle ayrı yurtlarda kalan
kardeşler, aynı evlere yerleştiriliyor.
Sorumluluk paylaşımı yapan çocuklar, ev içinde olduğu kadar ev
dışında da görevler üstleniyor. Örneğin, alışverişe çıkıp
ihtiyaçlarını kendileri karşılıyor. Evlerde çocukların bakımından
sorumlu, çocuk gelişimi eğitimi almış 3 anne bulunuyor ve bu
kişiler sürekli eğitime tabi tutuluyor. Hizmet, sadece devlet
kurumlarının çabasıyla sınırlı kalmıyor. Sivil toplum örgütleri de
projenin ucundan tutuyor. Şehrin sosyal yapısına göre orta düzeyde
mahallelerde tutulan evlerle birlikte çocuklar aile ortamına en
yakın şekilde ve toplumla iç içe yaşıyor. Okula yakınlığı da
dikkate alınarak açılan evlerde kalan çocuklar, toplu
kuruluşlardaki çocuklara göre daha başarılı. İstanbul Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü'nün verilerine göre 6-12 yaş grubunda evde
kalan çocukların not ortalamaları 4,18 iken aynı yaş grubunda
yuvalarda kalan çocukların ortalamaları 3,73. Evlerin hızla
yaygınlaşması sonucunda ise yurt hizmetine ihtiyaç kalmıyor ve bu
kurumlar kapatılıyor. 2006 yılında 107 olan çocuk yuvası sayısı
2010 sonunda 74'e, 112 olan yetiştirme yurdu sayısı da 97'ye
düştü.
İlk adım 2000 'de atıldı
İlk çocuk evi, 2000 yılında İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı
Çevre Eğitim Sağlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı işbirliğiyle Ankara'da
açıldı. Uygulama olumlu sonuç verince 2005'te İstanbul ve İzmir'e
taşındı.
3 yıl sonra da yönetmelikle tüm Türkiye geneline yayıldı. Son
hazırlanan rapora göre 2011 yılının ilk yarısında açılan 81 çocuk
eviyle birlikte toplam sayı 395'e ulaştı. Bundan sonraki planda ise
2014 yılı sonuna kadar bütün yurt ve yuvaların evlere taşınması
hedefleniyor.
Çocuk evleri bir devrim
Doç. Dr. Yasemin Özkan (AÜ Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi):
Çocuk evleri SHÇEK yapısında kesinlikle bir devrim niteliği
taşımakta. Kışla tipi modelden ev ortamına geçiş yapıldı, çocuk
sayısı azaltıldı. İlgilenen annelere eğitim veriliyor. Anneler o
evin düzeninden sorumlu ve toplu kuruluşların aksine sürekli
çocuklarla birlikteler.
Çocuklar yurt ortamında alacakları sevginin çok daha fazlasını
evlerde alıyor, bir nevi aile ortamı oluşuyor. Yaşları birbirine
yakın çocuklar seçilerek kardeşlik bağları kurulmaya
çalışılıyor.
Toplum sahip çıkmalı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatr): Sivil toplum örgütü olarak
çocuk evlerinde kalan 10 yaş altı küçüklere bakıyoruz. Evlere ilk
geldiklerinde insana dokunmaktan korkan, hırçın, koltuklardan
inmeyen çocuklar, ortama uyum sağladılar ve onların güvensiz,
agresif durumları, tırnak yemeleri azaldı. Çocukların okul
başarıları da daha iyi. İlk sonuçlar beklediğimizden daha iyi.
Evler yaygınlaşmalı ve toplum sahip çıkmalı. Bu çocuklar bizim ve
kültürel insani değerlerimize uygun yetiştirilmeli.
Ev annesi iyi seçilmeli
Prof. Dr. Ali Rıza Abay (YÜ İktisadi Bilimler Fakültesi Dekanı):
Çocuğun evler yerine akraba yanında kalması önceliğim. Akraba
bakamayacak durumdaysa devlet desteği verilmeli. Çocuk evleri, bu
bağlamda aile ortamı oluşturmak için düşünülmüş iyi bir çözüm.
Koğuş usulü bakıma göre çok güzel bir gelişme ancak çocukların
gelişim düzeyi, rol modeller ve ev annelerinin seçimine dikkat
edilmeli.