Yeterince balık tüketmiyoruz
Abone olProtein ihtiyacının giderilmesinde balık Türkiye'de tüketiminde yalnızca yüzde 3’lük paya sahip.
Protein ihtiyacının giderilmesinde balık yalnızca yüzde 3’lük
paya sahip. Sağlıklı gelişimde ve kalp hastalıklarından depresyona
kadar pek çok rahatsızlığın önlenmesinde önemli rol oynadığı
bilimsel açıdan ispatlanan balık, Türkiye’de en az rağbet edilen
besin grubu arasında yer alıyor. Sağlıklı beslenme için özellikle
DHA açısından zengin olan balık türlerinin haftada 2-3 kez yenmesi
öneriliyor. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Ulusal Gıda ve Beslenme
Strateji Grubu tarafından hazırlanan 2003 yılı raporundan derlenen
verilere göre, Türkiye’de insanlar enerji ve protein ihtiyaçlarını
daha çok tahıl ve kırmızı et tüketimiyle karşılıyor. Enerji
ihtiyacının yüzde 52’sinin tahıl ve tahıl ürünleri, yüzde 4’ünün et
ürünlerinden karşılandığı Türkiye’de, protein ihtiyacının da yüzde
55’i tahıl, yüzde 10’u da et ürünleri tüketimiyle sağlanırken,
balık neredeyse beslenmede hiç yer almıyor. Yıllık 500 bin ton
civarında balık üretiminin gerçekleştirildiği Türkiye’de, kişi
başına yıllık birkaç kiloluk tüketimle balık, protein ihtiyacının
giderilmesinde sadece yüzde 3’lük paya sahip bulunuyor. GELİŞİM VE
SAĞLIK İÇİN YARARLI Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Sibel Karakaya, balığın özellikle büyüme ve gelişme çağındakilerin
diyetinde mutlaka bulunması gereken zengin bir besin kaynağı
olduğunu söyledi. Beyin gelişiminde özellikle B grubu vitaminler
ile demir, çinko, iyot gibi minerallerin etkili olduğunun
bilindiğini kaydeden Doç. Dr. Karakaya, şunları söyledi: “Son
yıllarda yapılan araştırmalarda, yağların yapı taşı olan bazı yağ
asitlerinin beyin gelişiminde etkili oldukları saptanmıştır. Bu yağ
asitlerinden biri de DHA olarak bilinen ‘Dokosa Heksaenoik
Asit’tir. Bu yağ asidinin en önemli kaynakları ise anne sütü ve
balıktır. Balık Omega-3 yağ asitleri olarak bilinen yağ asitlerinin
en önemli kaynağıdır. Bu yağ asitlerinin, kalp ve romatizmal
hastalıklar üzerinde koruyucu etkileri saptanmıştır.” Doç. Dr.
Karakaya, balığın B vitaminleri, A ve D vitamini, kalsiyum, demir
magnezyum, potasyum, fosfor, kükürt, selenyum, bakır ve çimento
gibi pek çok besin ögesine sahip olduğunu vurgulayarak, “Sağlıklı
beslenme için özellikle DHA açısından zengin olan balık türlerinin
(sardalya, uskumru, levrek, ton, somon ve dil balığı) haftada 2-3
kez yenmesi önerilmektedir” dedi. TRİŞİNELLOZİS SATIŞLARI ARTIRMADI
İzmir’de geçen ay yedikleri çiğ köfte nedeniyle onlarca kişinin
“trişinellozis” hastalığına yakalanmasının ardından oluşan panik
havasının ardından “balık tüketiminin artması” beklentisinin
gerçekleşmediği kaydedildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Balık
Hali’nde faaliyet gösteren balıkçılar, balık satışlarında beklenen
artış beklentisinin boşa çıktığını belirttiler. Balıkçılar, belirli
bir kitlenin dışında balık tüketimine yönelim olmadığını
söyledi