Yeter'in katillerin 4 yıl yetmez
Abone olSendikacı Yeter'i, gözaltında öldürmekten yargılanan 3 polisten birine 4 yıl 2 ay, biri beraat, birinin de dosyası ayrıldı.
Gözaltında ölen Limter-İş Sendikası'nın Eğitim Uzmanı Süleyman
Yeter'in katil zanlıları oldukları iddiasıyla yargılanan 3 polis
memurundan birine 4 yıl 2 ay hapis cezası verilirken, biri beraat
etti, biri de ifadesi alınamadığı için dosyası ayrıldı. Polisteki
işkence iddiaları açısından simge haline gelen davadaki bu karar
Yeter'in ailesi ve yakınlarını memnun etmedi. Duruşma sonrasında 20
kişilik bir grupla adliye koridorlarında slogan atarak tepkisini
belli eden Yeter'in eşi Ayşe Yumni Yeter, "İşkencecilerin elleri
soğutulmuyor. İşkenceciler 'şimdi ben işkence yapmaya devam
edebilirim' diyecekler" dedi. 4 YILDA GELEN KARAR İstanbul 6. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında, sanık
avukatları son savunmalarını yaparak, Adli Tıp raporuna göre kalp
damarlarında kireçlenme olan Yeter'in işkenceden değil kalp
krizinden ölmüş olabileceğini iddia ettiler. Savunmanın ardından
davayı karara bağlayan mahkeme, ifadesi alınamayan gıyabi tutuklu
sanık Ahmet Okuducu hakkındaki dava dosyasının ayrılmasına, sanık
Erol Erşan'ın delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Mahkeme
diğer sanık polis memuru Mehmet Yutar'ı ise dosyası ayrılan Ahmet
Okuducu ile birlikte Süleyman Yeter'e işkence yaparak ölümüne neden
olduğu gerekçesiyle önce TCK'nın 243/2 maddesi uyarınca 10 yıl ağır
hapis cezasına çarptırdı, daha sonra failin birden fazla olması ve
asli failin tespit edilememesini gerekçe göstererek, cezayı önce
yarı yarıya indirerek 5 yıl ağır hapse, duruşmadaki iyi halinden
dolayı da 4 yıl 2 ay ağır hapse çevirdi. Yeter'in avukatı Ercan
Kanar, kararı 'dağ yine fare doğurdu' diyerek eleştirdi ve "İşkence
ile ilgili gerek ulusal hukuk kuralları, gerek ceza yasası, gerekse
Eylül 2001'de yapılan Anayasa değişikliği dikkate alınsaydı, bu
suçun bir insanlık suçu olduğu kabul edilseydi karar caydırıcı
olurdu. Bu haliyle caydırıcı olmaktan uzaktır. Kararı temyiz
edeceğiz. Bu dava da paralelindeki diğer davalar gibi Arupa İnsan
Hakları Mahkemesi'ne gidecek" dedi.