Bir dönem 110 kilo alan oyuncu Yeşim Ceren Bozoğlu, mide ameliyatı olmasının ardından 58 kiloya kadar düşmüş, görenler hayrete düşmüştü. Verdiği kiloların ardından sosyal medya paylaşımlarında fiziği ile dikkatleri üzerine çeken Bozoğlu, takipçilerinden gelen saygı sınırını aşan yorumlarla ilgili düşüncesini paylaştı.Sosyal medyadan kendisine hakaret ve nefret söylemi içeren yorumlarda bulunan kişileri artık ciddiye almadığını belirten oyuncu, "Klavye delikanlılığı' artık ciddiye almadığımız bir durum" ifadelerini kullanarak şunları söyledi:''Ne tuhaf değil mi? Sokakta görsek merhabamızın olmadığı insanlara, sadece 'takip et' butonuna basmak kadar bir 'emek' (!) verdikten sonra, onların hayatlarına, fikirlerine, duygularına dair, paylaştıkları her şeyle alakalı otorite kesiliyoruz. Bu hakkı kendimizde görüyoruz.''''Eleştirmek, yargılamak, saldırmak hatta hakaret etmek artık bize serbest. Neden? 'Takip et' butonuna basmışız çünkü bir kere... Aman ne emek, ne çaba...''''Buradaki sanal dünyanın iletişimini önemsiyorum. Gerçek hayat cesaretinin ötesinde bir korkusuzluk veriyor insanlara. Bu özgürlük ve korkusuzluğun sınırlarını merak ettiğim için paylaştıklarımı yoruma açık tutuyorum.''''Az da olsa, aleni hakaret veya nefret söylemi içerenler hariç, eleştirileri de silmiyorum. O tarz yorumların sahiplerine baktığımda ise genellikle profilleri ve iletişimleri kapalı. Cama taş atıp, üst mahalleye kaçan çocuklar gibiler.''''Gözlemim şu; 'Klavye delikanlılığı' artık ciddiye almadığımız bir durum, evet. Gülüp, geçerken sadece üzülüyorum o insanlara. Bedelini ödemeden şiddet uygulamak, korkakça bir zavallılık hali malum. Samimiyetle üzülüyorum.''''Buradan tek dileğim buna ihtiyaç duyan insanların, o öfkelerinin karşılarındakine değil, kendilerine yönelik olduğunu fark etmeleri. Yargıladığımız her ne ise bizde fazlası ile var çünkü. Üzeri örtülü sadece. Korktuğun, kaçtığın, dayanamadığın her ne ise dön kalbine.''''Bir daha bak, senin içinde ne var da tahammül edemiyorsun? Aksi takdirde en kötü, en yanlış, en kabul edilemez olana bile şefkat duyuyor olmalıydık.''''Yaratılanı severim, yaratandan ötürü' desem... 'Yargı sadece 'O'na mahsustur' desem... Anlar mısın belki? Kalbin yumuşar mı bir ihtimal, belki?''