Yeşili ilk kez gördüğü an
Abone olYeşil ölmedi yaşıyor. Hem de Antalya'da. Eski Özel Harekatçı Recai Birgün gizemli adamı anlattı. Bakın nasıl karşılaşmışlar.
Eski Özel Harekat Şube Müdürü Birgün, Canlı Gaste'de
Yeşil'in Antalya'ya gittiğini duyduğunu söyleyerek özel ekibin
istenirse Yeşil'i 1 ayda yakalayabileceğini söyledi.
Recai Birgün şunları söyledi:
"İki-üç ay kadar önce İstanbul'da bir sohbet ortamında Yeşil'in
hayatta olduğu ve İlyas isimli bir kişiyle birlikte hareket
ettiğini duydum. Bir buçuk-iki ay önce de Ankara'ya geldiği ve
Ankara'dan 4 kişi alarak Antalya'ya geçtiği söylendi. İlyas denilen
kişinin emekli bir binbaşı olduğunu biliyorum. Yeşil'in
Güneydoğu'daki görevini tamamlayıp emekliye ayrıldıktan sonra
batıda birçok karanlık işe girdiğini, çek senet mafya işlerine
girdiğini herkes biliyor. Antalya'da da muhtemelen yine aynı işleri
yapıyor. Estetik ameliyat olmamıştır, estetik olursa Yeşil'in Yeşil
olma özelliği kalmaz. Bu nedenle hala aynı fiziki görüntüyle
işlerine devam ediyordur.
YEŞİL'İ İLK KEZ GÖRDÜĞÜ AN
1991 yılında Bingöl'de komser muaviniyken "Yeşil" veya diğer adıyla
"Sakallı"yı tanıdım. Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde komser
muavinliği görevini sürdürürken bir gün bir kişi geldi şubeye,
oturdu. Herkesin tanıdığı birisiydi. Şube müdürünün odasında
oturduk, çay kahve içtik. İlk defa görüyordum kendisini ve çok
yakın diyalog vardı. Sağa sola telefon etti. Benim ilk görüşmeden
aldığım intiba geldiğinde o ilin en üst makamlarıyla çok rahat
diyalog kurabilen, Ankara ile telefonda görüşebilen bir imaj
çizmişti. 'Bu kim?' diye sorduğumda bana 'Tanımıyor musun, Yeşil
veya Sakallı" dediler. Bir müddet sonra bir dergide fotoğrafı
yayınlanmıştı, Irak'ın kuzeyindeki bir bölgede çekilen bir
fotoğraftı bu. Dış göreve de gittiği anlaşılıyordu fotoğraftan. Bu
fotoğrafla birlikte kim olduğunu anladım. Daha sonra da kendisini
birkaç kez gördüm.
YEŞİL GELİR, ALIR, GÖTÜRÜR, SORGULARDI
Bölgenin o yıllarda kendine has şartları vardı, bugün de aynı
şartlar mevcut. 'Derin devlet'in kullandığı bir kişi olarak o
bölgede hep bilinirdi zaten. Devlet legal işler için vardır,
illegal işler yapılması gerektiğinde devreye girer. Yeşil de orada
hukuki olmayan bir takım görevleri ifa etmek için kullanılıyordu.
Diyelim ki bir şahıs hakkında bir duyum var, şahsın uyuşturucu
kaçakçısı olduğu veya PKK'ya destek verdiği biliniyor. Elde bilgi
ve belge olmadığı için polis o şahsı sorgulayamaz. Yeşil gelir, bu
şahsı alır götürür, özel yerlerde sorgulayıp alması gereken
bilgileri alır. Aldığı bilgiler resmi güvenlik görevlilerine
intikal ettirilir ve ona göre operasyonlar yapılır. O dönemde ve
belki bugün de, bölgede devlet adına bir takım insanların
kullanıldığını ve kullanılan insanların ellerindeki gücü
farkettikten sonra kendi adına illegal faaliyetler yaptığı
biliniyordu. Susurluk olayı bunlardan bir tanesiydi.
SORGUDAKİ ÇELİŞKİLERİN GÖSTERDİĞİ GERÇEK
1999 yılında Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde Müdür
Yardımcısı görevini yürütürken Yeşil'le irtibatlı olan bir şahıs
yakalanmıştı ve sorgusuna ben de girmiştim. Yine aynı dönemde
ağabeyiyle yaptığımız mülakat vardı. Bu iki görüşmeden sonra
Yeşil'in yaşadığına bir kez daha inandım. Sorguda çapraz soru
sorarsınız, sorulara verilen cevaplar arasındaki çelişkiden sonucu
çıkarırsınız. Aynı çelişkileri hem gözaltına alınan şahısta hem de
ağabeyinde görmüştüm. Nitekim oğlu da 'Henüz daha ölüsünü görmedim'
diyor.
POLİS İSTESE 1 AYDA YAKALAR
Yeşil beni tanıdığım 1991 yılından bu yana kadar hiç gündemden
düşmedi. Açıkçası Yeşil'in arandığını düşünmüyorum, kağıt üzerinde
aranıyor olabilir ama Emniyet'in bu bilgi birikimi veya teknik
donanınımıyla özel bir ekip kurulursa en geç 1 ay içinde
yakalanabileceğine inanıyorum. Eğer öldürülmüş veya ölmüşse de
bunun da yine 1 ay içinde tespit edileceğine inanıyorum. Yalnız bu
durumlarda polis kendisi harekete geçmez, özel bir ekip kurulmalı
ve yukarıdan siyasi irade tarafından desteklenmeli. Bu şekilde
sonuç alınır.
ÖLSE TÜM TÜRKİYE HEMEN DUYAR
Abdullah Çatlı
öldükten sonra yeni 'Reis' kim olacak gibi şeyler konuşulmuştu.
Yeşil ölmüş olsa yerini kimin alacağı, görevi kimin üstleneceği
kesinlikle duyulurdu. Yeşil kendi aleminde bir güçtür, bu güçten
faydalananlar olduğu gibi korkanlar da bulunur. Öldürüldüğü veya
öldüğü anda kendisinden ürkenler, onların ağzıyla söylersek bölge
kaybedenler ortaya çıkarlar öldüğünü ilan ederler. Yeşil'in ortadan
kalkması birçok insanı nüfuz ettiği güç bakımından rahatlatacaktır.
Yeşil'in ölürse anında bunu tüm Türkiye duyar.
POLİSTE KEMİKLERİ KIRILDI, MİT'TE TEDAVİ
EDİLDİ
Yeşil'in bugüne kadar bulunmamasının sebebi şudur: Bugüne kadar
kendisini koruyanlar tarafından korunmuştur. Ankara Emniyeti'nde
kaburgaları kırılıncaya kadar dövüldüğü, MİT'te tedavi edildiği
iddiası vardır mesela. Bu olayı Emniyet'te çalışırken ben de
duymuştum, muhtemelen de doğrudur. Daha önce derin devletin bir
kanadı tarafından korunuyordu, şimdi de bir başka ekip tarafından
kontrol altına alındı ve korunuyor.
ERGENEKON'DA GİZLİ TANIK OLABİLİR
Yeşil bulunursa Güneydoğu'da ve batı bölgelerdeki karanlık
ilişkiler gün yüzüne çıkacaktır, özellikle Ergenekon sürecinde bu
daha da önem kazanıyor.Belki de Yeşil Ergenekon soruşturmasında
gizli tanıklardan birisi, benim öngörülerimden birisi bu...
Aldığım duyumları gayr-ı resmi olarak devletin organlarına
bildirdim, henüz bir şey çıkmadı. Belki bu haberlerden sonra
üzerine gidilebilir. Bir milletvekili olarak soru önergesi vermeyi
de düşünüyorum.