Yeşilçam’ın usta oyuncularından Mahmut Hekimoğlu’nun sağlık sorunları yüzünden zor bir dönem geçirdiği ortaya çıktı. 58 yaşındaki oyuncunun prostat kanserine yakalandığı öğrenildi. Bir ay önce ameliyat olan Hekimoğlu’nun, geçen yıllarda batan yapım şirketi nedeniyle ekonomik olarak da zor durumda olduğu belirtildi. Bu nedenle usta oyuncunun yakın arkadaşı Nuri Alço, hastane masrafları konusunda yakın çevresinden yardım aldı. Yaz aylarını Bodrum’daki evinde geçiren Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Bahar Öztan, önceki gün Bodrum Marina’da objektife takıldı. Oyuncu, ilerleyen yaşına rağmen düzgün fiziğiyle dikkat çekti. 1962 doğumlu olan Öztan, kariyerine reklam filmlerinde rol alarak başladı. Güzelliğiyle film yapımcılarının dikkatini çeken Öztan, 1979 yapımı Şaşkın Milyoner filmiyle adını duyurdu. Yeşilçam'ın "Gamzeli Güzeli" olarak tanınan Öztan, sayısız filmde rol aldıktan sonra Bodrum'a yerleşerek bir süre kariyerine ara verdi. 2007 yılında Aşk Kapıyı Çalınca filmi ve Görgüzler dizisiyle geri döndü. Öztan'ın 18 yaşında Yiğit adında bir oğlu var. Yeşilçam'ın "Gecekondu Yosması" adıyla damgasını vuran 1950’li yılların gözde dansözlerinden 85 yaşındaki Nimet Alp, memleketi Mersin’de kaldığı huzurevinde unutulmanın hüznünü yaşıyor. 12 yaşındayken bale yaparken keşfedildiğini, 67 yıl önce adım attığı Yeşilçam’da da dansı ve oyunculuğu ile 18 yıl emek verdiğini anlatan Nimet Alp, filmlerde rol aldığı arkadaşları ve devlet yöneticilerinin kendisini hatırlamadığından yakındı. Merkez Mezitli İlçesi’ndeki Bahar Yaşlı Bakım Merkezi ve Huzurevi’nde hayatının sonbaharını sürdüren Nimet Alp, ’Gecekondu Yosması’ filmiyle şöhreti yakaladıktan sonra ’Yetim Yavrular’, ’Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar’, ’Öp Babanın Elini’ gibi çok sayıda filmde dans edip oyunculuk yaptığını belirtti. Nimet Alp, "Zeki Müren, Fikret Hakan, Eşref Kolçak, Adile Naşit gibi isimlerle filmlerim var. O dönemlerde herkes etrafımdaydı. Binlerce hayranım vardı. Ama şimdi unutulmak, hatırlanmamak zoruma gidiyor" dediHuzurevindeki odasının duvarlarını anı dolu fotoğraflarla süsleyen Nimet Alp, yakın dostu merhum Zeki Müren ile çekilen fotoğrafını yatağının baş ucundan ayırmıyor.Set fotoğrafları ve filmlerinin afişleri ile dolu olan albümünü bakıp, saatler geçiren Nimet Alp, yakın zamanda hayatına gözlerini yuman tiyatro ve sinema sanatçısı Çolpan İlhan’ın cenazesine devlet büyüklerinin katılmasının kendisini sevindirdiğini söyledi. Alp " Çolpan İlhan’ın ölümüne çok üzüldüm, ama cenazesine Başbakanımızın katılmasına da sevindim. Sanatçıların unutulmaması bizi sevindiriyor. Bizimle ilgilenmelerini, hatırlamalarını ve sadece hatırımızı sormalarını bekliyoruz. Türk Sineması’na büyük emeklerim var. Bizimle ilgilenilmesini bekliyorum. Başbakanımızın emektar sanatçıları unutmamasını istiyoruz. İlgisini bekliyoruz" diye konuştu. Yeşilçam'ın eski sanatçılarından 82 yaşındaki Muazzez Özdemir, Edirne'deki evinde ölü bulundu. Özdemir'in cansız bedeni çevreye yayılan kötü koku sonucu komşuların polis ekiplerine haber vermesi ile bulundu. Peki bir zamanlar Yeşilçam'ın en ünlü yıldızları olan isimler, şimdi nasıl hayatlar yaşıyor? İşte her biri film gibi olan çarpıcı hayat hikayeleri... Yaklaşık 300 sinema filminde rol alan 'Şişko Nuri' lakaplı Sıtkı Sezgin 1968 yılında TRT 1'de yayınlanan ve Canan Arısoy'un hazırladığı 'Bizim Sokak' isimli film ile televizyon hayatına başladı... 40 yıllık sanat hayatı içersinde Orhan Boran, Fatma Girik, Adile Naşit, Münir Özkul gibi birçok sanatçıyla çalıştı... Şu anda Samsun Büyükşehir Belediyesi Huzurevi'nde hayatını sürdüren Şişko Nuri, en büyük idealinin Kurtlar Vadisi'nde rol almak olduğunu belirtti... Beyaz perdeye Bizim Sokak isimli televizyon filmi ile başladığını belirten Şişko Nuri, 'Orada ben rahmetli Orhan Boran ile tanıştık. Bana isim aranıyordu. Bana 'oğlum senin adın Sıtkı Sezgin kimse tanımaz. 'Şişko Nuri adını sana verelim' dedi. .. Türk Sineması'nda 'Şişko Nuri' olarak tanınan ve Samsun'da huzurevinde kalan 63 yaşındaki Sıtkı Sezgin, ölmeden önce son isteğini açıkladı... Ben de 'tamam' dedim ve o günden sonra Şişko Nuri adını aldık. 300'e yakın irili ufaklı birçok güzel kaliteli filmlerde rol aldım. En çokta Sezerciğin 'Öksüzler' filmi var. Halkın çok beğenisini kazandı. Benim ailem öldükten sonra Yeşilçam'a girmeden önce çok sıkıntılar çektim. Kahve köşelerinde hayatım geçti. Fotoğrafçılık yaptım' diye konuştu... Birçok filmlerde rol aldığını en son Ali Avaz'ın '40 Bin Mark Alman Avrat' filmlerini oynadıktan sonra bir çöküş dönemine girdiğini ifade eden Şişko Nuri, 'Ben de artık unutulmaya yüz tuttuğum gibi şekillere girdim... 'Ben bir kenara mı itildim, perişan mı olacağım, ne olacak?' diye düşüncelere kapıldım. Bu sıkıntılarla Samsun'a geldim... Benim en büyük idealim ölmeden önce Kurtlar Vadisi'nde oynamak. Filmin yapımcısı Raci Şaşmaz'a buradan sesleniyorum, ben ölmedim. Bir sanatçı olarak Kurtlar Vadisi'nde güzel bir rol almak istiyorum... Nam-ı diyar Mazlum'u yani Yadigar Ejder'i tanımayanımız yoktur. Gerçek adı Yadigar Kuzu'di. Arkadaşlarının deyimiyle "Ayı Yadigar" 21 yıl önce 14 Ocak 1992'de Taksim Parkı'nda sabah temizliği yapan çöpçüler, bir bankın üzerinde donarak ölmüş dev bir adamın cesedini buldular. Soğuktan kaskatı kesilmiş bulunan bu beden bir aktöre aitti. Üstelik bine yakın filmde rol almış, fizik olarak Yeşilçam'da benzeri bulunmayan bir oyuncuya, Yadigar Ejder'e... 1000 film çevirmişti ama cebinde 5 parası yoktu. Kirasını ödeyemediği için, evinden çıkarılmıştı. Belli ki, o soğuk gecede sığınabilecek tek bir dost kapısı da yoktu.Taksim Parkı'ndaki bir bankta kendisini bekleyen Azrail'in kollarına uzanıverdi, çaresizce. Kemal Sunal'ın neredeyse bütün filmlerinde rol almıştır. Bir dönem ünlü şarkıcılarla birlikte sahneye çıkan perküsyon sanatçısı 61 yaşındaki Mehmet İdiç’in yaşamı Mersin’de drama dönüştü. İbrahim Tatlıses, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Kibariye ile birlikte aynı sahnede perküsyon çalan Mehmet İdiç, vücudunun sol tarafı felçli olan kardeşi Ahmet İdiç’le ilgilenmek için 15 yıl önce mesleği bırakmak zorunda kaldı. Kardeşi gibi hiç evlenmeyen ve geçinmek için inşaatlarda bekçilik yapan Mehmet İdiç’in sağ ayağındaki yara kangrene dönüştü. Yatağa mahkum olan Mehmet İdiç, gidecek yerleri olmadığı için buraya yerleştiklerini belirterek şunları söyledi, "Daha önce çalıştığım inşaatlarda kalabiliyordum. Ama şimdi, her türlü haşerenin yuva yaptığı yerde, yatağa mahkum olarak öleceğim günü bekliyorum. Benim burada kaldığımı görenler zaman zaman yiyecek bir şeyler getiriyor. Birileri bir şey getirirse karnım doyuyor. Yoksa o gün öyle geçiyor. Bazen de ayağımın tedavisine yardım ediyorlar. Tek dileğim engelli kardeşimle birlikte bir huzurevine yerleşebilmek. İlgililerden bu konuda yardım istiyorum. Bari ömrümüzün son günlerinde rahat edelim." Bir dönemin jönüydü. Sefalet içinde hayata veda etti. İşte oyunculuğun yanısıra mankenlik ve fotomodellik de yapan, otellerin kral dairelerinde kalan ancak sonra yaşadıkları yüzünden alkole sığınan ve akli dengesini de yitiren Mesut Engin'in buruk öyküsü... Bir yıldızın yükselişi ve çöküşü... Mesut Engin Ses Dergisi'nin düzenlediği güzellik yarışmasında Kral seçilip Yeşilçam'a adım attı. O yıllarda tüm genç kızların hayallerini süslüyordu. Takvimler 1973 yılını gösteriyordu. Mesut Engin, Türk sinemasına bir çok yıldız oyuncu armağan eden Ses dergisinin düzenlediği yarışmayı kazanarak Yeşilçam'a adım attı. Hem oyunculuk yapıyordu hem de mankenlik ve foto modellik. Bebek yüzüyle tüm genç kızların gözdesiydi. Aynı zamanda çok da iyi para kazanıyordu... Otellerin kral dairelerinde kalabiliyordu. Ama 1976 yılında geçirdiği trafik kazası onun için sonun başlangıcı oldu. Geçirdiği trafik kazasından sonra sağ el bileğinin sinirleri kesildi. 1953 doğumlu Engin bu olay olduğunda henüz 23 yaşındaydı. Yaşadıklarını kaldıramadı. Hayata küstü ve alkole sığındı. Bir kaç yıl sonra hayatında bazı şeyler yoluna girer gibi oldu. 30 yaşına geldiğinde İstanbul'un tanınmış ailelerinden birinin kızı olan Asiye Gençağaoğlu ile nişanlandı. Güzellik salonu işletmeye başladı. Ama onun asıl hayali sinemaydı. Kötü günlerinde sinema dünyasındaki kimseden destek görmedi. Kopkoyu bir bunalıma düştü Mesut Engin. Kendini tamamen alkolün kollarına bıraktı. Hem işini hem şöhretini yitirdi. Girdiği bunalımdan bir türlü çıkamayan Engin, kendini tamamen alkolün yarattığı 'yalancı' mutluluğa bıraktı. Akli dengesini yitirdi ve artık sokaklara düşmüştü. Bir zamanların ünlü ve paylaşılamayan oyuncusu Mesut Engin artık İzmir'de Ağaçlı Yol'da otobüs duraklarındaki banklarda uyumaya başlamıştı. Çevredekilerin "dede" dihe hitap ettiği Mesun Engin, kendisine sunulan yiyecekleri de geri çeviriyordu. 2003 yılında alkok bağımlılığından kurtuldu. Sonra İstanbul'a geldi Engin. Karayolları çalışanlarının desteğiyle yaşamını sürdürdü. Daha sonra ise Beyoğlu sokaklarında yatıp kalkmaya devam etti. Tiyatro sanatçıları Mehmet Esen ve Mustafa Turan onu Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bitkin bir halde buldu. Bir zamanların ünlü aktörü Mesut Engin'e İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü kapılarını açtı. Engin, 720 kişinin yaşadığı Kayışdağı Darülaceze’ye yerleştirildi. Yeşilçam'ın "kral ünvanlı" oyuncusu Mesut Engin 58 yaşında yaşamını yitirdi. Yeşilçam'ın "kral" lakaplı jönü Engin, ismi gibi Mesut bir hayat süremese de bu hayattan göçmüş diğer sinema yıldızları gibi hayallarimizde yer bulacak: "1973 Ses Dergisi Yarışması birincisi, genç kızların yeni gözdesi"