Yeşil sinek ve lavralarla müdahale

Abone ol

Yeşil sinek yumurtalarının, derin yaraları cerrahi müdahaleye gerek duymadan temizleyerek, iyileştirdiği ispatlandı. Lavraların her biri antibiyotik salgılıyor.

Yeşil sinek yumurtalarının, derin yaraları cerrahi müdahaleye gerek duymadan temizleyerek, iyileştirdiği ortaya çıktı.

Alınan bilgiye göre, ortalama 100-200 larvanın üzerine konulduğu
derin yaralar, 1-4 gün içerisinde larvalar tarafından temizleniyor.
Yara üstüne 2-3 milimetreyken konulan larvalardan her birinin
antibiyotik salgıladığı ve 25 miligram ölü dokuyu yiyerek, 1 gün
içerisinde 1 santimetreye ulaştığı belirlendi. Larvaların,
antibiyotiğin dışında başka bir sıvı da (Allantoin/Urea) salgılayarak,
yaranın kapanmasına yardımcı olduğu görüldü.

Yöntemi Türkiye'ye taşıyan Uluslararası Biyoterapi Derneği Genel
Başkanı ve İsrail Hebrew Üniversitesi Hadassah Tıp Fakültesi
Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kosta Y.
Mumcuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Maggot Terapi'' adı
verilen bu yöntemin, ilk kez 16. yüzyılda uygulandığını söyledi.
Uzun yıllar ara verilen yöntemin, 1990 yılından itibaren tekrar hayata geçirildiğini belirten Prof. Dr. Mumcuoğlu, başta ABD, İngiltere, Almanya, İsrail olmak üzere 20 ülkede uygulandığını kaydetti.

ABD Sağlık Bakanlığı'nın 2003 yılında bu metodu kabul ettiğini açıklayan Prof. Dr. Mumcuoğlu, sinek larvalarıyla yarayı iyileştirme yönteminin, Türkiye'de ilk kez kendisinin öncülüğünde Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) uygulamaya başlandığını, Türkiye'de birçok hastanenin bunu kullanmak istediğini bildirdi.

MAYIN PATLAMASINA İLİŞKİN YARALAR

Lucilia Sericata denilen ve halk arasında Yeşil Sinek olarak
bilinen sinek larvalarının tedavide daha başarılı olduğunu bildiren
Prof. Dr. Mumcuoğlu, mayın patlaması ve bombalama olayları sonrasında oluşan derin yaralar başta olmak üzere her türlü yaranın bu yöntemle
iyileştirildiğine dikkat çekti.

Hastaların tedavisi için özel laboratuvarlarda Yeşil Sinek larvası
ürettiklerini ifade eden Dr. Mumcuoğlu, şöyle konuştu: ''Öncelikle ürettiğimiz larvaları sterilize ediyoruz. İstediğimiz miktarda, ortalama 100-200 larvayı yaranın üstüne koyuyoruz. Larvalar yara üzerinde antibiyotik üreterek, ölü hücreleri yiyor ve başka bir madde salgılayarak, yaranın kapanmasına yardımcı oluyor. Yaşayan sağlam dokuya asla zarar vermiyorlar. Bu yöntemin başarı oranı, yüzde 80. 1-4 gün içerisinde yaralar temizlenmiş oluyor. Daha sonra pansuman yapıyoruz. Yaranın tamamen iyileşip kapanması için zaman gerekiyor. Diyabet hastalarında, yatalak hastalarda, hemen hemen her türlü yaralanmalarda bu yöntemi uyguluyoruz.''

ARI VE SÜLÜKLÜ TEDAVİ

Bal arılarının zehirlerindeki değişik bir maddenin ağrılı hastalıklara iyi geldiğinin görüldüğünü ve arı zehrinin antibiyotik olarak kullanıldığını da dile getiren Dr. Mumcuoğlu, ''Canlı arıyı tutarak, ağrılı bölgeyi sokması ve zehrini akıtmasını sağlıyoruz. Arı zehrinin bazı ağrılara iyi geldiği ortaya çıktı'' dedi.
Daha önce Sivas'ta Uluslararası Biyoterapi Kongresi
düzenlediklerini anlatan Prof. Dr. Mumcuoğlu, buradaki Kangal
balıklarının sedef hastalığının tedavisine iyi geldiğini tespit
ettiklerini, sülükleri de kalp hastalarında ve kirli kanın dışarıya
atılmasında kullandıklarını dile getirdi.

Modern tıpta sülüklerin kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr.
Mumcuoğlu, bu yöntemin İngiltere'de yüzde 80 oranında şifa kaynağı
olarak kullanıldığını sözlerine ekledi.

Günün Önemli Haberleri