Yerli sermaye harekete geçti
Abone olTüpraş'ta yerli sermayenin dünyanın devleriyle yarışması Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı'yı gururlandırdı. Satıcı aynı tavrı Erdemir'de bekliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, Tüpraş
özelleştirmesinde özellikle ulusal sermaye gruplarından birinin
hakim ortak olarak küresel sermaye gruplarıyla birlikte böyle bir
özelleştirmede başrol oynamasının, Türk sermayesinin de artık
küresel sermaye içinde varolduğunu ifade ettiğini söyledi. Satıcı,
Dış Ticaret Kompleksi'nde düzenlenen ''Bankalar ve KOBİ Bankacığı''
konulu seminer öncesinde gazetecilerin Tüpraş özelleştirmesine
ilişkin sorularını yanıtladı. Tüpraş'ın Türkiye için bir referans
noktası haline geldiğini vurgulayan Satıcı, aynı mukayeseyi diğer
özelleştirmelerde de hatta özelleştirme dışında Türkiye'deki
şirketlerin değerini artıran bir iş olarak görmek gerektiğini
kaydetti. Bunun sadece özelleştirilecek şirketler ya da Borsa'ya
kote olmuş şirketler değil Türkiye'yi değerlendiren bir adım
olduğunu dile getiren Satıcı, şöyle devam etti: ''Türkiye için yeni
bir vizyon... Özellikle ulusal sermaye gruplarından birinin hakim
ortak olarak küresel sermaye gruplarıyla birlikte böyle bir
özelleştirmede başrol oynaması, Türk sermayesinin de artık küresel
sermayenin içinde varolduğunu ifade ediyor. Bence Tüpraş
özelleştirmesi, Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Bu noktada da
Koç Grubu'na çok teşekkür etmek lazım. Türkiye adına Türkiye için
en doğru olanı yaptı.'' -''KONUŞMAK YERİNE EYLEM GERÇEKLEŞTİRMEK
GEREKİYOR''- Oğuz Satıcı, ''Birçok arkadaş milli sermaye, milli
bankacılık konuşurken gerçekten ulusal aklın, milli aklın küresel
sermayenin içerisinde nasıl pozisyon alabileceğini ortaya koydu.
Bundan herkesin iyi ders çıkarması, konuşmak yerine Koç Grubu'nun
yaptığı gibi eylemi gerçekleştirmesi gerekiyor diye düşünüyorum''
dedi. TİM Başkanı Satıcı, uluslararası bir şirket olan Tüpraş'ın
sahibi olmanın uluslararası sermayenin içinde bir oyuncu olmak
anlamını taşıdığını, Türkiye'de bu konudaki öncülüğü Koç Grubu'nun
yürüttüğünü vurguladı. Satıcı, ''Bence Türk iş dünyasına da ayrı
bir moral vermesi lazım. Artık herkes, (kendi yağımızda kavrulalım.
Ufak olsun, bizim olsun) anlayışından kurtulup, mevcut sermaye
birikimlerini akılla ve insan kaynağıyla birleştirip küresel
sermayenin bir oyuncusu haline çevirmeli'' diye konuştu. Bir
gazetecinin Erdemir özelleştirmesinin bundan nasıl etkileneceğini
sorması üzerine Satıcı, Tüpraş'ın Erdemir'i mutlaka olumlu
etkileyeceğini, bugüne kadar spekülasyon denebilecek rakamların
bundan sonra gerçek rakamlar olarak ortaya çıkacağını kaydetti.
-''TÜRKİYE AYNI YERİNDE PATİNAJ YAPMIŞ OLUR''- Satıcı, ''İnşallah
Erdemir'de de hem ulusal hem uluslararası sermaye grupları,
işbirlikleri kendi tavrını gösterecek ve Erdemir'in bütün değeri
ortaya çıkacak. Umuyoruz ki en az Tüpraş'ın gördüğü değerlenmeyi
Erdemir de görür. Bu, reel sektörün değerlenmesine katkı sağlar''
dedi. Oğuz Satıcı, ''Erdemir'de de iyi bir rakam elde edilirse,
buradan borç stoğunun rahatlamasıyla birlikte ihracata yönelik
vergilerin düşürülmesini talep edecek misiniz?'' sorusuna karşılık
da şunları kaydetti: ''Tabii, zaten sürecin böyle işlemesi
gerekiyor. Borçlanma ihtiyacı azaldıkça, Merkez Bankası'nın böyle
durağan ya da minimal indirimlerle değil daha belirgin radikal faiz
indirimleriyle Türkiye'de ekonomide son 1-2 yıl içinde gördüğümüz
iyileşmenin rakamlara ve piyasalara, Türk insanına yansıyacak
adımlarla ilerlemesini sağlaması lazım. Burada en tehlikeli olan,
bu elde edilen kaynakların, bu amaçlara kanalize edilememesi ve
belli politikaların sürdürülmeye devam edilmesiyle ortaya çıkacak
dış ticaret açığı ile bundan doğacak cari açıkların finanse
edilmesinde kullanılmasıdır. Bu durumda Türkiye yine aynı yerinde
patinaj yapmış olur. Belki ekonomi yine iyiye gidebilir. Ama
Türkiye'nin borçlanması, otomatikmen Türk insanının borçluluğu
aşağı doğru çekilemez. Ve reel sektör de bu vergi yüküyle mücadele
etmeye devam eder.''