Yerel seçimlere MHP ile mi giriyorlar?
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin yerel seçimlerde hiçbir partiyle ittifak yapmayacağını söyleyerek, "Bizim böyle bir düşüncemi...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin yerel seçimlerde
hiçbir partiyle ittifak yapmayacağını söyleyerek, "Bizim böyle bir
düşüncemiz de yok, niyetimiz de yok. Her tarafta CHP amblemiyle
seçime gireceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yerel ve Bölgesel
Televizyonlar Birliği (YBTB) Genel Başkanı Şeyda Açıkkol ve YBTB
üyesi il televizyonları temsilcileriyle iftar yemeğinde buluştu.
Ulusal medyadan gazetecilerin de katıldığı iftar yemeğinde
Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Ergenekon
Davası ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu,
"Olağan mahkemede yargılama olmamıştır, olağan yargıçlar
yargılamamıştır, olağan savcılar iddianame hazırlamamıştır,
talimatlarla belli yerlerde hazırlanan iddianameler orada
seslendirilmiştir. Olay budur" diye konuştu.
"Benim Türkiye’de yargıya güvenim yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Eğer
yargı siyasi otoritenin emrine girmişse o yargıya hiç kimse
güvenmesin. Ve hiç kimse ’ben gideyim mahkemede adalet ararım’ öyle
bir şey yok artık. Ülkeyi bu noktaya getiren nedir, yargının
siyasallaşmasıdır. Yargı siyasallaşmamalı, yargıyı
siyasallaştırırsınız onun ucu toplumu felakete götürür" dedi.
Bir soru üzerine Genelkurmay eski Başkanı’nın terör örgütüne üye
olmaktan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını, diğer yandan da
teröristlerin serbestçe yurdu terk etmelerini değerlendiren
Kılıçdaroğlu, "Terörle mücadele etmek hepimizin görevidir. Terörün
bir insanlık suçu olduğunu hepimiz biliyoruz, bütün dünyada
biliyor. Terörle mücadele edenlere de saygı duymamız gerekir"
dedi.
"Teröre karşı ortak tepki vermek gibi bir geleneği oluşturmak
durumundayız" diyen Kılıçdaroğlu, "Yıllarını terörle mücadeleye
vermiş insanların terörist olarak tutuklanıp hapse atılması benim
kabul edeceğim birşey deil arkadaşlar" diye konuştu.
"Bugüne kadar ki mahkeme sürecine baktığımızda pek çok yerde
önyargı ile hareket edildiğini görüyorsunuz" diyen Kılıçdaroğlu,
"Bir insan darbeyi ne zaman yapar, elinde silah varken yapar
herhalde. Sincan’da tanklar yürümüştü değil mi? Darbeye teşebbüs
sayılmadı, o insanlar yargılanmadı, bir de üstün hizmet madalyası
verdiler. Bu çifte standart nedir? Tank yürütene bir şey yok, öbür
tarafta ’darbecisin’ diye alıyorum seni. Yapılan sağlıklı yargılama
değil" şeklinde konuştu.
"DENİZ FENERİ DAVASI, KUL HAKKI YİYENLERİN AKLANDIĞI BİR
DAVADIR"
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Ergenekon Davası ile Deniz Feneri
davasını da kıyasladı. Kılıçdaroğlu, "Deniz Feneri Davası kul hakkı
yiyenlerin aklandığı bir davadır. Deniz Feneri Davası; kurban
paralarının, zekat paralarını, fitre paralarını yiyenlerin
davasıdır ve onların aklandığı bir davadır. Deniz Feneri Davası,
kul hakkı yiyenlerin Başbakan tarafından sırtının sıvazlandığı bir
davadır. O davanın sağlıklı sonuçlanması mümkün değil. Bırakın
onların yargılanmasını onar hakkında iddianame hazırlayan savcılar
görevden alındı biliyorsunuz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın, İlker Başbuğ için güzel ve olumlu sözler
söylediğini, fakat Başbuğ için bir şey yapmadığını söyleyen
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın diğer yandan ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan
için 24 saatte yasa değiştirdiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Peki
Genelkurmay Başkanı için neden yapmadı? Samimi değil, çifte
standart uyguluyor. Ülkenin Başbakanı, mesai arkadaşı, düzgün
insan, her türlü olumlu şeyleri söylüyor, mahkeme kararı veriyor,
terörist diye müebbet hapse mahkum ediyor. Sizin aklınız karıştı mı
acaba, nasıl bir tablodur bu? Bu tabloyu nereye oturtmak gerekiyor?
Tablonun oturacağı bir yer var; o da yargılama sürecinin sağlıklı
olmadığıdır" şeklinde konuştu.
"YEREL SEÇİMLERDE İTTİFAK GİBİ BİR DÜŞÜNCEMİZ YOK"
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine ise yerel seçimler konusuna değindi.
Yerel seçimlerde birbiriyle çekişmek için aday olanların üzerini
çizeceğini açık ve net bir dille ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim
belediyeyi veya adayı kötüleyerek yola çıkan arkadaş hiç aday
olmasın çünkü onu aday yapmayacağız" dedi.
Bir gazetecinin üstü kapalı olarak CHP-MHP ittifakını hatırlatarak,
"CHP yerel seçimlerde ittifak yapacak mı?" şeklindeki sorusu
üzerine Kılıçdaroğlu, "İttifaklar konusunu ben de sizler gibi
gazetelerden okuyorum. Bizim böyle bir düşüncemiz de yok, niyetimiz
de yok. Her tarafta CHP amblemiyle seçime gireceğiz" cevabını
verdi.
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Haberal için parlamentoyu olağanüstü
toplayacak mısınız?" sorusuna da, "Hayır, olağanüstü bir durum yok.
Ekim ayında parlamento açıldığında Sayın Haberal da yemin görevini
yerine getirir" diye konuştu.
"DAVUTOĞLU HADDİNİ BİLMİYOR"
Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde ise dış politikayı ve
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi.
"Dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’dur" diyen
Kılıçdaroğlu, "Dünyayı bilmiyor, dünyadaki ülkeleri bilmiyor,
bölgesindeki ülkeleri bilmiyor, en önemlisi de haddini bilmiyor.
Bir ara Rusya’yı dizayn etmeye kalktı, öbür gün sözünü geri aldı.
Parmakla çağırılan bir dışişleri bakanı, bu ayıp bile ona yeter"
şeklinde konuştu.
AK Parti hükümeti için "Ayakları yere basmıyor bunların, dünyayı
bilmiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Suriye’yi Libya gibi gördüler.
Suriye’yi okumasını bilmiyorlar. Hani Suriye’de namaz kılacaktın,
’3-4 haftası kaldı’ diyorlardı, 2 yıl oldu" dedi.
"MISIR’DAKİ OLAY DARBEDİR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının bir bölümünde
ise Mısır’daki duruma değindi. Mısır’da yaşanan gelişmelere açık
dille ’Darbe’ diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Mısır’daki olay ’evet’ darbe. Peki Türkiye ne yapmalıydı? Türkiye
şu çağrıyı yapmalıydı; ’biran önce demokratik yaşama geri dönülsün,
Mısır Türkiye için de çok önemlidir, Ortadoğu, Arap dünyası için de
çok önemlidir. Kardeş Mısır’ın ve Mısır halkının demokrasiye biran
önce geçmesi dünya açısından çok önemlidir. Biz biran önce her
türlü desteği verebiliriz’ diye bir dil kullanmalıydı.
Ne yaptı Sisi’yi düşman ilan etti. Onlar da ’Gazze’ye gidemezsin’
diye karar aldılar. Kim karlı, kim zararlı. Dış politika duyguyla
yürütülecek bir politika değildir. Dış politikada aklın egemen
olması lazım. Ülke çıkarlarının egemen olması lazım. Ortadoğu’ya
bakın, hiçbir ağırlımız yok. Başbakana bakın ne Ortadoğu’da, ne
Avrupa’da, ne Uzakdoğu’da hiçbir ağırlı yok. Kaybetti. Otoriter,
duygularına egemen olamayan baskıcı bir Başbakan tipi çıktı
karşımıza. Bütün dünya böyle görüyor artık. Gezi Parkı olaylarında
da bunu perçinledi zaten. Gezi’yle Mısır’ı karıştırıyor, ikisinin
arasında hiçbir ilgi yok."
"SURİYE SINIRI YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ayrıca hükümetin istihbarata
göre hareket etmesini de eleştirdi. "İstihbaratla devlet
yönetilmez" diyen Kılıçdaroğlu, "Bakın bir şey olur, ’aldığımız
istihbarata göre’. İstihbarat aldıysa önlemini alırsın, önlemini
vatandaş için almazsın ki. Gidersin teröristse yakalarsın adamı
hapse atarsın. Sen ne yapıyorsun, vatandaşlara ’Silivri’ye
gitmeyin’. Niye, DHKP-C eylem yapacakmış. Ee o zaman git DHKP-C’yi
yakala" şeklinde konuştu.
Son günlerde Suriye sınırında yaşanan ’kaçakçı’ sorununa da değinen
Kılıçdaroğlu, bugün 18 askerin yaralandığını söyleyerek, "Eskiden
var mıydı böyle bir şey yoktu. Suriye sınırı yol geçen hanına
döndü" dedi. "Suriye’nin Kuzeyi" ifadesini Türkiye’de ilk defa
Başbakan Erdoğan’ın kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Geldiğimiz
süreç, dış politika açısından parlak değil. Hemen hemen her ülkeyle
sorunu haldeyiz" dedi.
"HER ŞEYE RAĞMEN TERÖRÜN BİTMESİNİ İSTERİZ"
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin terörle ilgili sorusu üzerine,
"Terörün bitmesini isteriz, terörün sonlanmasını isteriz. Her şeye
rağmen bitmesini isteriz. Bugün geldiğimiz noktada kimse neyin ne
olduğunu bilmiyor. Neden bilmiyoruz, çünkü masanın bir ucunda
Abdullah Öcalan, öbür ucunda da Recep Tayyip Erdoğan oturuyor" diye
konuştu. Kılıçdaroğlu, "Gezi Parkı’ndaki çocuğu yakalarsın hapse
atarsın, evini sabah 5’te, 6’da basarsın. Öbür tarafta elinde
kalaşnikof, belinde el bombaları miting yapar hiçbir şey
yapamazsın. Bu doğru mu arkadaşlar, doğru değil" şeklinde
konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine ise, "Son 3 yılda en büyük değişimi
yaşayan parti biziz" dedi. Partide gençlere daha fazla yer
vereceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, Başkanlık sistemiyle ilgili bir
soru üzerine ise, "Başkanlık sisteminin geleceğini zannetmiyorum.
Onun Türkiye’ye yarar getireceğine de inanmıyoruz. Başkanlık
sisteminde arzulanan şu, ’ben hem başkan olayım, hem partiyi
yöneteyim, hem Türkiye’yi yöneteyim. Bütün yetkiler bende olsun’.
Padişahta bile o kadar yetki yoktu" diye konuştu.