Yerel mahkemeden AİHM'e ret
Abone olPKK adına faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptrılan Leşker Acar ile ilgili AİHM'in verdiği karar Diyarbakır'daki mahkemece reddedildi.
Şırnak’ta Köy Hizmetleri’nde işçi olarak çalışırken terör örgütü
PKK adına örgütsel faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla 1992 yılında
yakalanıp ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Leşker Acar ile
ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği "yeniden
yargılama" kararı Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi.
Şırnak’ta Köy Hizmetleri’nde işçi olarak çalışırken terör örgütü
PKK adına örgütsel faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla 1992 yılında
yakalanarak yargılandıktan sonra ömür boyu hapis cezasına
çarptırılan Leşker Acar’la ilgili AİHM tarafından "yeniden
yargılama" ile ilgili karar verildi. AİHM’nin kararı üzerine bugün
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma yapıldı. Duruşmada,
mahkemenin talebi üzerine söz alan Savcı Muammer Özcan, 4793 sayılı
yasanın geçici 1. maddesinin süre yönünden başvurularak
düzenlenmesinin, Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki eşitlik ilkesine
aykırılık teşkil ettiğinden iptali için Anayasa Mahkemesi’ne
müracaatta bulunmasını talep etti. Savcı Özcan, Anayasa’nın 90.
maddesindeki "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası
antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa’ya aykırılık
iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz" hükmü ile Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 49. maddesinde, "Yüksek
sözleşmeci taraflar, taraf oldukları davalarda mahkemenin
kesinleşmiş kararlarına uymayı taahhüt ederler" şeklinde
düzenlemeler yapıldığını belirtti. Anayasa’nın 90. Maddesi’ne göre,
kanun gücünü alan uluslararası sözleşmelere karşı Anayasa
Mahkemesi’ne başvurulamaması, sonradan çıkarılacak yasal
düzenlemelerle sözleşme hükümlerinin etkisiz hale getirilmesinin
önlenmesinin uluslararası sözleşmelere yasalar üstü bir konum
sağladığını ifade eden Özcan, "Uluslararası sözleşmelerin yürütmeyi
ve yargıyı bağlayacağı hususu tartışılmazdır. AİHS ile 4793 sayılı
yasanın geçici 1. maddesinin çelişmesi karşısında sözleşme
hükümlerine öncelik tanınarak yeniden yargılama talebinin kabul
edilerek davaya devam edilmesi ve tanıkların dinlenmesine karar
verilmesi talep olunur" dedi. Savcının bu taleplerini reddeden
mahkeme bu kez mütalaasını vermesini istedi. Yargılamaya devam
edilerek tanıkların dinlenmesini talep eden ve Anayasa Mahkemesi’ne
başvurulmasını isteyen Savcı, talepleri reddedildiği için bu kez
4793 sayılı yasanın geçici 1. Maddesi’nden dolayı yeniden yargılama
talebinin reddini istedi. Sanık Avukatı Mustafa Özer de,
yargılamanın yenilenmesiyle ilgili mahkemenin 8 Mart günü oy
birliğiyle karar verdiğini, bu nedenle davanın devam etmesi
gerektiğini hatırlatarak, "Yargılamanın yenilenmesi kararından
sonra ikinci bir karar verilerek davanın reddedilmesi mümkün
değildir. Biz tanıkların dinlenmesini ve olay yerinde keşif
yapılarak delillerin toplanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Mahkeme kısa bir aradan sonra, tanıkların dinlenmesi talebini
reddederek araştırılacak başka bir hususun kalmadığına karar
vererek, davanın bittiğini açıkladı. Mahkeme, 4 Şubat 2003
tarihinde yürürlüğe giren yeniden yargılamayla ilgili 4793 sayılı
yasanın geçici 1. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce Leşker
Acar’ın başvuru yapmasından dolayı yargılamanın yenilenmesi
talebinin reddine oy birliğiyle karar verdi. Av. Mustafa Özer,
kararı temyiz edeceklerini ifade etti. Diyarbakır 2 Nolu DGM’de
1998 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Leşker Acar,
(38), aynı yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak,
"DGM’lerin askeri yargıç bulundurması nedeniyle adil yargılanmadığı
ve DGM’lerin adil, bağımsız yargı sıfatı taşıyan mahkemeler
olmadığını" belirterek, yeniden yargılanmasını istemişti. Yapılan
başvuruyu değerlendiren AİHM 2. dairesi oy birliğiyle yeniden
yargılama kararı vermişti. 8 sayfalık kararda Acar’ın 7 yıl 5 ay 29
gün süren 49. duruşmada müebbet hapse mahkum olduğu, davanın makul
süre zarfında sonuçlanmadığı belirtilmişti. Bunun üzerine
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 8 Mart 2005 günü tensip duruşması
yaparak davanın kabulüne karar vermişti.