Yenilir yutulur gibi değil
Abone olGenelkurmay'da 14 yıl tercümanlık yaptı. Şimdi Norveç'te. O yıllara ilişkin öyle şeyler anlattı ki inanılır gibi değil..
Yıldırım Beğler, Körfez Savaşı sonrası Kerkük'ten
Barzani kontrolündeki Zaho'ya kaçmış. MİT ajanı yaftasını yiyince
KDP ile ters düşmüş. Ve bir gün Barzani'ye suikast suçlamasıyla
cezaevine düşmüş.
Tam idam edilecekken cezaevini penceresinden atlayıp kaçmış. Ardından Talabani'ni peşmergelerine sığınmış. Acem bölgesinde ailesiyle birlikte bir okula yerleştirilen Yıldırım Beğler o günlerde Türk Kızılayı'nda görevli Mehmet Yarbay ile tanışınca hayatının akışı bir anda değişmiş.
14 yıl Güneydoğu'da Genelkurmay'ın kadrolu tercümanlığını yaptı. Bu yıllar boyunca yüzlerce sorguya girdi. Bölgede görev yapan komutanların "Manevi Oğlum" dediği Yıldırım Beğler, o karışık dönemde birçok yasadışı olaya şahit oldu.
Sabah gazetesi'nden Ertuğrul Erbaş Güneydoğu'da 14 yıl
Genelkurmay'a tercümanlık yapan ve yüzlerce sorguya katılan
Yıldırım Beğler'le Norveç'te konuştu.
FAİLİ MEÇHULLERİN ÇOĞU İŞKENCEDE ÖLDÜ
İşkence
normal bir şeydi. İşkenceden artık yorulmuştuk. Sonra bize bir iğne
getirdiler. Damardan vuruyorduk. Adam bülbül gibi konuşuyordu.
ÖLENLERİ HELİKOPTERDEN ATIYORLARDI... İki tane
pilot vardı. Biri o zamanlar yüzbaşı, biri üsteğmendi. İkisi de
hâlâ görevde diye biliyorum. Erken terfi alıyorlardı. O zamanlar
yüzbaşı olanın isminin baş harfi "M" üsteğmen olanın isminin baş
harfi ise "T". Herkes de biliyor bu pilotları. Cesetlerin atıldığı
yeri de biliyorum.
KUYULAR ACEMİ İŞİYDİ
Biz işkencede ölenleri kazan dairelerinde hallettik.
UĞUR MUMCU SUİKASTI ASKER-POLİS-MİT ÜÇGENİDİR
Pis bir iştir. Katili Türkmen. Kerküklü. Daha önce gelmiş MİT'le
çalışıyormuş. Adı Velit. Vatandaş olmuş. Bombayı koyunca yakalandı.
Yakalanınca kimliğini sakladılar. Saklayınca ne oldu? Iraklı oldu.
Savcı sınır dışı etti.
KARAYILAN'A BİLGİ SIZDIRDILAR
Okulda kalıyorduk. Birkaç ay geçti annem Türk Kızılayı'nı buldu.
Mehmet Yarbay'la tanıştık. Annem bir ay Mehmet Yarbay'a bilgi
götürdü. Annem "Bunlar bizim kavmimizdir. Sadece bilgi verelim
onlar bize bakar" dedi. Ama ufak tefek bilgiler. Sonra ben bilgiler
vermeye başladım. Nokta atışı! Bir gün Murat Karayılan miting
yapıyor. Nokta yerini verdim. Ama son anda Karayılan "Hemen kaçın
burayı bombalayacaklar" dedi. Birileri sızdırdı. Obüsler düştü.
Caminin arkasında konuşmasını yine yaptı Murat Karayılan. Ben o
zaman korktum "Bu iş nasıl patladı" diye.
BİZİ TÜRKİYE'YE SATIYORSUN
Birkaç gün sonra bir PKK yetkilisi geldi "Sen Türkiye ile
çalışıyorsun" dedi. "Bizi satıyorsun" dedi. Beni köyün ağasına
şikâyet ettiler. Sayit Abdullah... Talabani'nin Badinan bölgesinin
askeri genel komutanı... Beni çağırdı "Bu bilgi doğruysa kafanı
keserim" dedi. Bana bir hafta verdiler "Araştıracağız" diye. Bir
yanım PKK, bir yanım Barzani. Öyle kaldım. 3 gün sonra bir gece
kapımı çaldılar. Kapıyı açtım, "Özel Kuvvetler'den geliyoruz" dedi
kapıdaki kişi. Türk Özel Kuvvetleri... Dışarıda zırhlı araçları
var. Sabaha kadar kaldılar. Sabah onlarla çıktım köyün içine.
PKK'lıların hepsini topladık. Aşağıda bir okula götürdük. Orada bir
baktım Erdal Paşa.
ERDAL SİPAHİ
Evet. O zaman Şırnak Tugay Komutanı. Gece oraya ordu girmiş. Ama
PKK'nın haberi vardı. 20-30 kişi ayak takımı kaldı. Cemil Bayık
vardı. Murat Karayılan vardı... Ama hepsi gitmişti.
NEREYE YERLEŞMEK İSTERSİN?
Erdal Paşa iki gün sonra da, "Yanına kardeşlerini, anneni al
komutan gelecek" dedi. İki tane Sikorsky indi. Hasan Kundakçı Paşa!
"Hadi oğlum annenle kardeşlerini getir benimle geliyorsun" Evi
bıraktık bindik Sikorsky'ye geldik Silopi'ye. Yıl 1995. Bana harita
açtı Hasan Paşa. "Türkiye'nin neresine yerleştireyim seni?" dedi.
Ben batıyı istiyordum. Ama annem "Yok çoluk çocuk var. Beni Irak'a
en yakın yere koy" dedi. Hasan Kundakçı da "O zaman seni Avni
Mutlu'ya emanet ediyorum" dedi. Avni Mutlu, Habur Sınır Kapısı'ndan
sorumlu mülki idare amiriydi. Gümrük lojmanlarında bir bina
verdiler. Jandarmada telefon telsiz dinlemeye başladım. Silah
yakalıyorduk.
TERÖRİSTİN BAŞINA SİLAHI DAYADIM
Habur'dan sigara almaya" gidelim dedi. 48 Kapı'ya gittik sigara
almak için. Bir üsteğmen oturuyor. Daha önce Derker Acem'de
gördüğüm bir PKK sorumlusu orada duvar gibi durmuş. Bir Colt
tabancam vardı. JİT kimliğim vardı. Teröristin kafasına dayadım
silahı. "Bu ne" dedim üsteğmene. "Türkmenim diyor. Her gün geliyor"
deyince. "Bu PKK'lı" dedik. Götürdük. JİT kimliğimi ise Levent
Göktaş "JİTEM bitti" deyip aldı ve imha etti.