Önceki gün "CHP Kurultayı var" denilince korku
ve endişe içinde ekran başına kurulduk.
Babam altılı oynamış ganyancı gibi heyecanlı!
"Başka rakip var mı? Aday olan başka kimse var
mı?" diye ikide bir dürtüp duruyor.
"Yok baba, Kemal Kılıçdaroğlu tek aday" deyince,
yerinden bir sıçrayışı vardı ki, görmeliydiniz.
Adamcağız ellerini semaya açmış "Yarabbi sana hamd ve
şükürler olsun" diyerek peşpeşe dualar okuyor.
Şaşırmış halde, "Ne oldu baba hayırdır?" diye
sordum.
"Yavrum sen tehlikenin farkında değilsin herhalde! Ya bir
başkası aday olsaydı ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine geçseydi? Ne
olurdu AK Parti'nin hali?" Allah bizi hala çok seviyor"
diye cevap verdi.
Eminim ki Kılıçdaroğlu'nun tek başına aday olduğunu duyan
milyonlarca AK Partili de tıpkı babam gibi sevinmiştir. Bir de
onlara eşlik eden CHP'nin Genel Başkanı ve delegeleri!
Onların ruh hali zaten bir başka.
Seçimlerde hezimet yaşayınca hemen bir kurultay yapıyorlar.
Destekledikleri Kemal Kılıçdaroğlu seçilince, seçim kazanmış gibi
sevinip birbirlerini tebrik ediyorlar. Sonra da hepsi toplanıp
Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyorlar..
Ben en çok Kemal Kılıçdaroğlu'nu hangi tebrik sözleriyle
kutladıklarını merak ediyorum.
"Efendim utanmadan diyorlar ki bu adam seçim kazanamıyor.
Halbuki kesintisiz 7 seçimdir parti içinde hep iktidardasınız!
Kutluyor ve başarılarınızın daim olmasını temenni
ediyoruz" falan mı diyorlar acaba?
CHP Titanic gibi batıyor ama onlar Kılıçdaroğlu'nu yere göğe
sığdıramıyor.
Yakında bazı şiirleri Kılıçdaroğlu'na uyarlayıp Meclis Grubu'nda
bağıra bağıra dillendirirlerse hiç şaşırmayacağım!
Hele bir de Erdoğan'ın seslendirdiği "Ey Sevgili"
şiirini uyarladılar mı yeme de yanında yat!
Ey sevgili..
Altı oktan ne haberler vardır.
Anıtkabir'de "Sen kalk, ben yatam" dediğim bir Ata'm vardır.
Tayyip diktatöründen ne çıkar, madem ki laiklik vardır.
Yanı başımızda Beşar, onun az ötesinde bir Putin vardır.
Hep suç Kemal'de değil, onu yakıp yıkan bir nazar vardır.
Onuncu Yıl Marşı'na özenip söylenecek yeni marşlar vardır.
Sakın kader deme, kader sözünü sadece Partililer kullanır.
Ne yapsalar boş, gökten indiğine inanılan dogmalar vardır.
CHP batsa ne olur, ayakta kalan bir Gandi vardır.
Yenilgi yenilgi küçülen bir CHP vardır.
Senden ümidi kesmem, sende Kemal gibi bir cevher vardır.
CHP'nin elinde bir Kemal, bir de Kemalizm vardır.
Daha PKK gibi desteklenecek nice terör örgütleri vardır.
PKK bitse bile alınları öpülecek DHKP-C'liler vardır.
Paralel Yapı bitti tarumar oldu deme!
Bir bak bakalım, Pensilvanya'dan gelen hangi emirler vardır.
Ey sevgili...En sevgili Ekmeleddin İhsanoğlu!
Sonu uymadı biliyorum ama idare edin artık!
CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim bana kızmasın. Kemal Kılıçdaroğlu
başta oldukça buna benzer şekillerde Tİ'ye alınmayı göze alacaklar
artık!
*****
Kurultaya geri dönelim...
Kurultay' konuşmasını dinlediğim Kılıçdaroğlu Erdoğan'a yine çok
çirkin bir üslupla hakaretler yağdırıyordu. Seviyesi, kahvede okey
oynarken küfürleşenlerden dahi aşağıdaydı.
Önce şunu net olarak söyleyelim.
Bir: Ülkenin Cumhurbaşkanına,
"Namus" ve "şeref" kavramları
üzerinden saldırmak ahlaksızlık ve hayasızlıktır. Bir adamın
namusuna ve şerefine dil uzatabiliyorsanız, demek ki o adam
diktatör değildir. Diktatör olan adam, o dili bir daha
kullanamayacağınız hale getirir!
İki: Bir liderin yüzde 50 oranında oy alması onu
diktatör yapmaz. Aksine Türkiye ve dünya şartlarında çok başarılı
bir lider yapar. Sizi de onun karşısında başarısız olan ezik parti
lideri konumuna sokar.
Nokta!
Görüp görebileceği, ancak kendi partisinin hazır delegesiyle seçim
kazanmak. Orada bile yüzde 20 karşı oy var! Kendi delegesinin yüzde
20'si dahi "Ben sana karşıyım" diyor, adam hala
""Bu ülkenin yüzde 50'si Erdoğan'a karşı" diye
beyanat veriyor.
CHP'ye oy veren kardeşlerime önerim, fazla umutsuzluğa
kapılmasınlar. Nasılsa bir gün hepimiz öleceğiz ve Kemal
Kılıçdaroğlu'ndan kurtulacağız!
Ümidinizi kaybetmeyin!