Yeniçağ yazarı zemir zemberek
Abone olAçılımın temeline dinamit konuldu.. Hain pusular masum sivilleri ölmesi bardağın taşmasına neden oldu..
Bu sözler Yeniçağ yazarı Behiç Kılıç'a ait. 17 yaşındaki
Serap'ın atılan molotofkokteyli ile ölmesine yazarın tepkisi sert
oldu.. Genç kızın ölümünden PKK, Öcalan ve DTP'yi sorumlu
tutuyor..
(...)17 yaşındaki Serap’ın katilleri, sadece o sokağa salınan azgın
p****ler değildir..
Bu cinayetin vebali, o serserileri teşvik edenlerin tümü
üzerindedir...
İmralı’daki tescilli cani başta olmak üzere, tüm şürekası...
Kendilerini Apo fedaisi ilan eden, aşiret ağaları ile kademe
atlayıp, Apo’nun hassasına girmiş, dokunulmazlık payesine ulaşmış
öteki yanaşmalar...
DTP kreması...
Genç kızın kanı tümünün üzerindedir...
Sadece Serap’ın değil...
Şu son Diyarbakır olayında kurşunlanıp ölen zavallının da katili
onlardır.. Onun kafasının içini boşaltıp sokağa salanlar sorumludur
o ölümden de...
Ve tabii bu olayın 25 yıldır aldığı canların tümünden de bu çete,
PKK denilen caniler topluluğu sorumludur...
Uç noktada bunlar sorumludur da...
Bu cinnetin asıl cellatları da, ABD-AB koridorlarında ve dahildeki
derin dehlizlerdedir!..
Yazarın tepkisi sadece sokaklarda terör estiren ve onların arkasındaki güçlere değildi.. Açılım sürecinde yapılan hatalara da işte böyle dikkat çekiyor:
(...)Stratejist Sedat Laçiner, ciddi hatalardan bahsederek,
şöyle bir değerlendirme yapıyor, “Açılım süreci terör örgütü ve
yandaşlarınca kendi lehlerine sonuna kadar istismar ediliyor. Süreç
DTP’yi Kürtlerin tek temsilcisi imiş gibi gösterdi. DTP de
kendisine adeta bahşedilen bu unvanı ’asıl temsilci ben değilim,
İmralı’ diyerek Öcalan’a verdi.. Böylece İmralı’daki mahkûm
Kürtlerin temsilciymiş gibi gösterilmeye çalışıldı.. Oysa ki daha
başından itibaren kırmızı çizgiler, ulusal hassasiyetler çok iyi
bir şekilde çizilmeliydi. Bu çizgiler tüm topluma ilan edilmeli,
DTP’nin Kürtlerin değil birtakım Kürtçülerin temsilcisi olduğunun
altı çizilmeliydi. Ayrıca PKK-DTP bağlantısı bu haliyle sürdüğü
sürece DTP’nin meşru bir temsilci olamayacağının da altı
çizilmeliydi” diyor.. Laçiner’in devamındaki şu değerlendirme çok
daha ilginç, “DTP’yi özgürleştirme operasyonu olarak KCK
operasyonları iyi bir araçtı. Böylece örgütün DTP ve diğer sivil
yapılar içindeki eli kırılmış olacaktı. Fakat garip bir şekilde
Demokratik Açılım’a en çok katkı sağlayan KCK operasyonları hız
kesti, belki de tamamen durduruldu.”
Bu operasyonlar durdu da ne oldu...
Sokaklar “taş atan p****lerle” doldu!.. Nasıl oldu?!!