Yeni yüzüyle Haliç
Abone olAltın Boynuz olarak anılan ve 1990'lı yıllarda kötü koku ve pislik nedeniyle yanına dahi yaklaşılamayan Haliç, o eşsiz güzelliğine yeniden kavuştu
Günümüzden 7000 yıl kadar önce, Alibey Deresi ve Kağıthane
Deresi'nin birleştiği bölgelerin İstanbul Boğazı'ndan gelen deniz
sularıyla birleşmesi sonucunda bugünkü haliç yani Altın Boynuz
oluştu. Boğaziçi'nin tabii bir uzantısı olan bu sakin deniz
parçası, çevresinde yaşayan insanlara güvenilir bir liman
sağlamakta ve etrafındaki verimli topraklardan gelen ürünler kadar,
balıkçılık imkanlarından ve bu emniyetli limanın desteklediği deniz
ticaretinden de çevresinde yaşayan insanlara çok geniş olanaklar
sunmaktaydı. Dünyanın en güvenli tabii limanlarından biri olan
Haliç, tarih boyunca bolluğun ve bereketin simgesi oldu. İlk çağda
yapı itibariyle altın boynuza benzetildiği için Altın Boynuz adını
alan Haliç, Osmanlı döneminde kıyılarındaki yemyeşil düzlükler ile
dünyanın en verimli toprakları, her türlü balığın bulunduğu suları
ve en nadide deniz ürünleriyle bereketiyle ün yapmıştı. Bu dönemde,
dünyanın dört bir yanından ticari gemiler Haliç'in masmavi sularına
girerler ve bambaşka bir görüntü oluştururlardı. Bu gemilerin her
türlü liman hizmeti ve tamir işleri Haliç Tersanelerinde yapılır,
Çin'den,Mağrip ve Meşrik'ten gelen insanlar Haliç kıyılarında
buluşurlardı. Özellikle Lale Devrinde Kağıthane eğlenceleri dillere
destan olmuştu. Haliç Nasıl Kirlendi 1954 senesinde sanayi bölgesi
ilan edilen Haliç hızla kirlenmeye başladı. Çevrede kurulan bir çok
sanayi kuruluşunun atıkları Haliç'i kirletmekteydi. Bu nedenle bir
zamanların kültür vadisi olan ve içinde bir çok medeniyetin
tarihini barındıran Haliç, kısa bir zaman öncesine kadar su
derinliği yer yer yarım metrenin altına kadar düşmüş, sandalların
bile yol alamadığı bir bataklık haline gelmişti. İstanbul'un cazibe
merkezi, saray ahalisinin mekanı olan Haliç, şehrin adeta bir kara
lekesi haline dönüşmüştü. Geçmişte Haliç'i Kurtarma Projeleri 1954
senesinde sanayi bölgesi ilan edilen Haliç hızla kirlenmeye
başladı. 1960'lı yıllarda Haliç'i kurtarmak için çeşitli projeler
üretildi, ancak bir türlü hayata geçirilemedi. 1970'li yıllarda
bölgedeki gemi söküm yerlerinin başka illere taşınması, Haliç'in
Boğaza kanallarla bağlanarak temizlenmesi gündeme geldi, ancak
uygulanamadı. Hazırlanan bilimsel raporlarda Haliç'in çamurunun
taranarak Marmara Denizi ortasındaki çukur alanlara boca edilmesi
veya Haliç'in Unkapanı Köprüsü'ne kadar toprakla doldurularak yeşil
alan ve park haline getirilmesi gibi radikal görüşler de yer
alıyordu. Altın Boynuz Yeniden Canlanıyor Geçmişte Haliç'i
kurtarmak adına ortaya atılan görüşler hep yetersiz kalıyordu. Oysa
İstanbul için büyük öneme sahip olan Haliç'i kurtarmak için iki
hususun mutlaka gerçekleşmesi gerekiyordu. Birinci husus; Haliç'e
gelen atıksuların girişinin önlenerek, arıtma tesislerine
iletilmesi. İkinci husus; Haliç'in zaman içinde birikmiş olan
çamurunun taranarak, uygun bir alanda toplanması. Bu gaye ile
Haliç'in ve çevresinin yeniden düzenlenmesi, geçmişteki tarihi ve
kültürel özelliğinin geri kazandırılabilmesi için İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ tarafından dünyanın en büyük çevre
koruma projelerinden "Haliç Çevre Koruma Projesi" başlatılmıştır.
Haliç Çevre Koruma Projesinin Safhaları Haliç'i kurtarmak
maksadıyla gerçekleştirilen bu dev proje 5 büyük safhaya
ayrılmıştır. Bunlar: " Etüt ve Proje safhası " Tarama safhası "
Atıksu kuşaklama kollektörleri ve tesislerinin inşası safhası "
Çevre düzenlemesi safhası " Turizm, kültür, sanat ve rekreasyon
vadisi olarak bölgenin tanzimi safhası İstanbul'un en büyük
meselesi olan su meselesini gerçekleştirdiği dev yatırımlarla 8 yıl
içerisinde çözüme kavuşturan İSKİ, Haliç'i kurtarmak ve eski
ihtişamlı günlerine geri döndürmek için 1995 yılında temizlik
çalışmalarına başladı. 1997 yılını "Haliç Yılı" ilan eden İSKİ,
safha safha aşağıdaki çalışmaları neticelendirdi. Güney Haliç
Projesi Haliç'in güneyinden derelerle veya doğrudan Haliç ve
Marmara denizini kirleten atıksuların toplanarak Yenikapı Arıtma
Tesislerine iletilmesi gerekiyordu. Bu maksatla Eyüp, Fatih ve
Haliç tünelleri, Yenikapı Arıtma ve Ahırkapı Deniz Deşarjı
tesisleri daha önce yapılmıştı ancak terfi merkezleri kollektör ve
ana toplayıcı kanallar, dere ıslahları yapılamadığından Yenikapı
Arıtma Tesisi % 8 kapasiteyle çalışmaktaydı. Tesisin tam
kapasiteyle çalışması ve bölgenin atıksuları ve yağmur sularının
toplanması için aşağıdaki yatırımlar gerçekleştirilmiştir:
Zeytinburnu Atıksu Kollektörleri ve Terfi Merkezi Alibey Deresi
Kollektörleri ve Silahtarağa Atıksu Terfi Merkezi Kağıthane Sağ
Sahil Kollektörleri Eyüp Atıksu Kanal İnşaatı Küçükköy Tüneli ve
Bağlantı Kollektörleri Eyüp Tüneli'nin Devreye Alınması Alibey
Deresi Ağaçlandırılması Unkapanı-Ayvansaray Atıksu Kollektörleri
Ahırkapı Deniz Deşarjı Haliç ve Fatih Tünelleri Eminönü-Unkapanı
Atıksu Kollektörleri Kuzey Haliç Projesi Haliç'in kuzeyinden
derelerle ve doğrudan Haliç'e akan atıksuların toplanarak arıtma
tesisine iletilmesi gayesiyle de aşağıda yer alan yatırımlar İSKi
tarafından ivedilikle gerçekleştirilmiştir: Kağıthane Sol Sahil
Kolektörleri Kuzey Haliç Kollektör ve Tünelleri Kabataş-
Baltalimanı Tünelleri Kemerburgaz Kollektörleri Baltalimanı Atıksu
Arıtma Tesisi Baltalimanı Kara Deşarj Hattı ve Dere Islahı
Baltalimanı Difüzörlerinin kapak açma işi Baltalimanı Atıksu Arıtma
Tesisi 35 kW'lık Enerji Nakil Hattı Nato ve Botaş Boru Hattı Kuzey
Haliç Tali Kollektörleri Cendere Terfi Merkezi İnşaatı Alibeyköy
Sağ ve Sol Sahil Kollektörleri ve Silahtarağa Atıksu Terfi Merkezi
Tarabya Kollektör ve Tünelleri