Yeni yetme danışmanlar kavga istiyor!
Abone olAbdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın danışmanları için "yeni yetmeler" diyen Bülent Arınç, bu isimlerin ikili arasında kavga çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresindeki danışman kadro ile arasının iyi olmadığı bilinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, danışmanlara fena patladı.
Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında kavga çıkarılmak istendiğini belirten Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakanımızın çevresindeki bazı kişilerin zaman zaman gazetelere servis ettikleri bir takım duyumlar, iki isim arasına girme çabalarından başka bir şey değildir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı canlı yayında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeniden AK Parti'ye dönmesi, Tayyip Erdoğan ile Gül arasında kavga beklentileri ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
YENİ YETME DANIŞMANLAR ARALARINI BOZMAK İSTİYOR
Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindeki bazı kişilerin iki ismin arasını bozmaya çalıştığını ifade eden Arınç’ın “Yeni yetmelerin kendilerine bir şeyler evham ederek, mevhum bazı değerler üzerinden ‘aslında öyle olması gerek, aslında böyle olması gerekir’ diye hesaplar vermesi bizim aramızda yıllardan beri bozulmayan kardeşliği zedeleyebilir” sözleri dikkati çekti.İşte Arınç'ın szlerinden dikkat çeken bölümler:
ABDULLAH GÜL, DOLGU MALZEMESİ DEĞİLDİR
- Sayın Gül’ün 27 Ağustos’ta yapılacak kongrede aday olmasının pratikte bir faydası yok. Ama 2015’ten itibaren Sayın Gül’ün Ak Parti içinde çok büyük sorumluluklar alması mümkündür. Sayın Gül dolgu malzemesi değildir. Geldiği zaman, kendisine yakışan bir görev mutlaka takdim edilir.
YENİLER, ESKİLERDEN KURTULMAK İSTEYEMEZ
- Benim partimde inanıyorum ki en az 40 tane Bülent Arınç, 20 tane Cemil çiçek, 10 tane Ali Babacan çıkar. Ama bugünkü değerlerimizi bir zafiyet olarak görmek, onlardan kurtulmaya çabalamak veya onların dedikodularını yapmak, birilerini zayıf göstererek, birilerini parlatmak faydalı bir iş değildir.
GÜL'E BAŞKA TEKLİFLER OLABİLİR
Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Ak Parti’ye döneceğim. Çünkü kurucusuyum. Benim onlarla bağım var’ diyor. Bu ona yakışan bir asalettir. Çünkü başkaları başka hesapların peşinde olabilir. ‘Bize gel, yeni parti kur. Tayyip Erdoğan ile çatış, orada seni sevenlerle sevmeyenler var. Onların arasını iyice aç. Siyasi provokasyona gir’. Bunu teklif edenler de olabilir.
BİRLİKTE SİYASET YAPACAĞIZ
Hemen gelip genel başkan olmasına, başbakan olmasına da şu aşamada gerek yok. Dönecektir, birlikte siyaset yapacağız, belki hiçbir görev almadan devam edecektir. Belki önümüzdeki süreç içinde kendisine ‘gel senin yerin burasıdır’ diye teklifte bugün bu kararı alanlar da bulunacaktır.
GÜL, DOLGU MALZEMESİ DEĞİLDİR
2015’ten itibaren Sayın Gül’ün Ak Parti içinde çok önemli, çok büyük sorumluluklar alması mümkündür. Sayın Gül dolgu malzemesi değildir. Sayın Gül geldiği zaman, ona yakışan bir görev mutlaka kendisine takdim edilir. ‘Seni Kayseri’den milletvekili yapacağız bu yeter’ kimse diyemez.
DANIŞMANLAR 'SIZDIRMA' İLE KAVGA ÇIKARIYOR
Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakanımızın çevresindeki bazı kişilerin zaman zaman gazetelere servis ettikleri bir takım duyumlar, iki isim arasına girme çabalarından başka bir şey değildir. Bunlar danışmanları olabilir, ikisi hakkında konuşma hakkını kendinde fazladan görebilenler olabilir. Herkes çevresindeki insanlara hem sükunet tavsiye etmeli, hem de kardeşliği bozabilecek davranışlara müsaade etmemeli. Yani Sayın Gül de bir başkası da.
3 DÖNEMLİKLER AYIPLI MALZEME DEĞİLİZ
Mesela üç dönem kuralı gereğince 2015’te tekrar milletvekili adayı olamayacaklardan birisi de benim ama benim gibi 70 arkadaşım daha var. Bunları ayıplı malzeme olarak görmeye çalışanlar varsa, birkaç kişi olabilir, bunlar da kendilerine dikkat etsin.
YENİ YETMELERİN EVHAMLARI
Yeni yetmelerin kendilerine bir şeyler evham ederek, mevhum bazı değerler üzerinden, ‘aslında öyle olması gerek, aslında böyle olması gerekir’ diye hesaplar vermesi bizim aramızda yıllardan beri bozulmayan kardeşliği zedeleyebilir. Bence herkesin çevresindeki bu tür insanlara karşı, onları ayıplayıcı, ‘aman böyle yapma, şöyle yap’ diyen bir tavır alması lazım.