Yeni yasa olsaydı Baykal mağdur olmazdı
Abone olUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TGRT Haber'e konuştu, "Yeni yasa olsaydı Deniz Baykal mağdur olmazdı" dedi.
Haftalardır tartışılan 'internet yasası' onaylandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'onay imzası' kurumadan Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TGRT
Haber'e özel açıklamalar yaptı.
Elvan, 'interneti kapattıkları' iddialarını komik buldu, "İnterneti yasaklamıyoruz, kapatmıyoruz, kaldırmıyoruz. Biz köylere, mezralara internet götüren bir Hükümetiz" dedi.
"AVRUPA'DA 'SANSÜR' YORUMU
YAPILMIYOR"
Elvan, kabul edilen internet yasası üzerine yapılan tartışmalar
için, "Trafik bilgilerinin saklanması, içeriklerin kaydedilmesi,
bir fişleme değil. Kullanıcının, internette ziyaret ettiği
sayfaların depolanmasına yönelik çalışma, 'detaylı bir telefon
faturası' gibi düşünülebilir... Dünyada uygulanmayan bir sistem
değil. Tüm gelişmiş ülkeler uyguluyor. Amerika, İngiltere, İtalya,
İsveç, Norveç, Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Slovenya... Hepsinde bu
bilgiler tutuluyor. Daha başka ülkelerde de benzer uygulamalar
yapılıyor. Avrupa Birliği'nin de bu yönde bir direktifi var.
Onlarda 'sansür' yorumu yapılmıyor. Avrupa'da çok daha sert
yaptırım, uygulamalar mevcut ve yürürlükte" değerlendirmesinde
bulundu.
"DENİZ BAYKAL, BUGÜN MAĞDUR
OLMAZDI"
Gerçeklerin tam olarak yansıtılmadığını, doğru olarak
anlatılmadığını belirten Elvan, "İnternet yasası değişikliği, özel
hayatın gizliliğine yönelik bir düzenleme de içeriyor. Gecikmesinde
sakınca olan bir hâl var ise... Kişinin ailesine, eşine, çocuğuna
yönelik, özel bazı videolar, fotoğraflar olursa, bu tür durumlarda,
yetkili kurumlara, 'hemen' müdahale yetkisi verilecek. Deniz Baykal
olayı özelinde gidersek, benzer bir olay bugün yaşansa, TİB
Başkanlığı'na bildirilir bildirilmez, erişim virüs gibi yayılmadan
durdurulacak, mağduriyet ortadan kaldırılacak. Kişilik hak ve
hürriyetini koruma altına alıyoruz. Özel hayata saygı getiriyoruz.
Şantajı, tehditi, karalamayı, iftirayı ortadan kaldırıyoruz. Bu
düzenlemeyi yapmasaydık, eski yasalara göre; mahkemeler, iki
satırlık, bir paragraflık bir suç için internet sitesini olduğu
gibi kapatacaktı. Biz o küçük bölümü, içeriği, video veya
fotoğrafları kaldırmaya yönelik bir yetki getirdik" şeklinde
konuştu.
"ESKİ YASA, UYGULANABİLİR
DEĞİLDİ"
Lütfi Elvan, sosyal medyayı bütünüyle kontrol altında tutmanın zor
olduğunu hatırlatarak, "Çalışmayan eski düzenlemede, diyelim ki;
herhangi birinin ailesiyle ilgili bir video servis edildi. Bununla
ilgili 2 gün mahkemeye başvuramazdınız. Eski yasa diyordu ki; 'o
videoyu kim koymuşsa ona gideceksin, cevap bekleyeceksin.' 2 günün
sonunda mahkemeye başvuru hakkı doğuyordu. Çaresiz olduğunuz video
görüntüsü iyice yayılsın, detaylar öğrenilsin diye herhalde...
Mahkeme de 2 gün sonra, bunu '3 gün içinde sonuçlandırmakla'
yükümlüydü. Özetle 5 gün sonra neticelenecek bir videonun,
kaldırılmasına da gerek yok, zaten bütün dünyaya yayılmış olacak.
Mahkeme karar verdi; 'Evet haklısın, bu video kaldırılmalı' diye
hüküm verdi. O zaman da siz, tek tek o videoyu kullanan siteleri
dolaşıyorsunuz, 'Lütfen bunu kaldırın' diye. Eğer bu video yurt
dışından yapılmışsa vay halinize... Yani hiçbir şey yapamıyorsunuz,
fiili olarak bugüne kadar mahkeme sonuçlarını uygulatabilmiş,
netice alabilmiş kimse yok. Yasanın uygulanabilirliği yok. Şimdi
birkaç saat içinde bütün bunlar ortadan kalkacak" dedi.
"İNGİLTERE BAŞBAKANI'NA ŞANTAJ
YAPABİLİR MİSİNİZ"
'Bu sadece bizim sorunumuz değil, ana muhalefeti de tehdit ediyor'
diyen Elvan, "Bir ülkenin Başbakan'ı dinleniyor, şantaj yapılıyor
ve bütün internet sitelerinde yer alıyor. Hangi ülkede bu söz
konusu olabilir. İngiltere Başbakanı telefon konuşması yapacak, o
mahrem sosyal medyada dolaşacak, mümkünatı yok. Amerika'da benzer
bir şey olmuştu; 2 kişi sınırdışı edildi, ülkeden çıkarıldı.
Telefon tapeleri, ses kayıtları hep yasadışı yollarla elde edilmiş.
Siyasiler de bunları kullanıyor. Hepimiz bunların karşısında
olmalıyız. Hepimizin başına gelebilecek şeyler... Dolayısıyla
internet düzenlemesine destek vermeniz gerekiyor. Facebook, twitter
gibi erişim sağlayıcıları nasıl ki; Avrupa'da bu tür denetimlere
uymak zorundalarsa, Türkiye'de de bunlara uymak zorunda... Biz
kişilik hakkını korumak zorundayız" ifadelerini kullandı.
"550 MİLYON DOLAR'LIK YATIRIM YAPTIK,
SANSÜR İÇİN Mİ"
Lütfi Elvan, 'interneti yasaklıyorlar' iddialarına tepkiyle cevap
verirken, "Bırakın ilçelere, beldelere; biz, köylere, mezralara
internet götürüyoruz. Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde var? Hangi
gelişmiş ülkede, 3-5 hane olan köylere internet götürülüyor? En
ücra köşedeki vatandaşlarımız bile bugün isterse, internet
kullanabiliyor. Türksat 4A uydusu vesilesi ile Moskova'daydım yakın
zamanda... Otelin lobisinde telefon çekiyor, 20. kata çıkıyorum
çekmiyor. Moskova'nın merkezinde mobil telefonunuz çekmiyor. Bizim
şu anki fiber altyapımız, mobil telefonda ve internet hızında,
Avrupa'nın birçok ülkesinden çok çok daha iyi konumdayız...
İnanılmaz bir altyapı yatırımı gerçekleştirdik. Bunları sağlayan
bir İktidar'ın interneti yasaklaması, kaldırması, kapatması mümkün
mü? Bugün 62 milyon vatandaşımız internet kullanıyor. Bunu AK Parti
Hükümeti sağladı. 10 yıl önce hangi mağazada internet, bilgisayar
görüyordunuz? Bugün köydeki bakkallarda internet var, bilgisayar
var. Birkaç ay sonra 4B uydusunu da fırlatacağız. Ne için? 550
milyon Dolar para harcadık o iş için... Niye yapıyoruz bunları?
İnterneti kapatmak için mi?" diye sordu.
"DÜNYA LİDERLERİ DE HAKARETE SAVAŞ
BAŞLATTI"
4B uydusu uzaydaki yerini alınca, Türkiye'de internet kapsama
oranının yüzde yüz olacağının altını çizen Lütfi Elvan, "Biz, 4B
ile Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan ve Afganistan'a internet hizmeti
sunacağız. Bu kadar çok düzenleme yapan, bu kadar çok yatırım yapan
bir İktidar'ın sansürle suçlanması, interneti yasaklaması söz
konusu olabilir mi? 2007'de internet yasasını çıkardığımızda,
'sansür geliyor' diye çığırtkanlık yaptılar. Sansür mü geldi?
2009'da internet kullanımını teşvik amacıyla bir düzenleme yaptık,
manşetler attılar; 'İnternette sansür dönemi' diye... Gayri ahlaki,
hakaret, iftira, kötü söz, özel hayatın mahremiyetini istismar eden
görüntülerin kullanılması Avrupa'da da tartışılıyor. Dünya
liderleri, kendi alanlarını ihlal eden ifadelerin, görsellerin
kullanılmasına karşı savaş açtı. Gelişmiş ülkelerde de çok yoğun
bir şekilde 'kötüyü' engellemeler söz konusu... Gerçek alanda yasak
olan şeyler, sosyal medyada da yasak olmalı, olacak" uyarısında
bulundu.
"HIZLI TREN, SEÇİMLER'E
YETİŞECEK"
Eskişehir-İstanbul hızlı tren hattını seçimlerden önce açmak
istediklerini anlatan Lütfi Elvan, "Çok yoğun bir çalışma
içerisindeyiz. Bakanlığımızın en üst düzey bürokratından, en
alttaki arkadaşımıza kadar herkes sahada şu anda... Sürekli takip
ediyoruz, firmaları sıkıştırıyoruz. Ama bir taraftan biz
bitirilmesi yönünde baskı yaparken, diğer yandan da özellikle
Kocaeli ve Sakarya il sınırları içerisinde çalışmaları engellemeye
yönelik sabotajlar da oluyor. Kocaeli-Sakarya hattında, 28
kilometre'lik kablo kestiler, böylece hızlı tren açılışını
geciktirmek istiyorlar. Bu kesilen kablolar tekrar kullanılamıyor
da, onlar artık hurdaya çıkıyor, yenilerini Almanya'dan satın
alıyoruz. Ancak bütün yıldırmalara rağmen çalışmaları
sonuçlandırıp, seçimlerden önce bu yatırımı da sonuçlandıracağız.
Birileri kasetler, ses kayıtları ve bu tür sabotajlarla uğraşırken,
biz de hizmet ediyoruz. Hortumu kestik, yolsuzlukları önledik,
yatırımlarımız büyüdü. Bunları çekemiyorlar" dedi.