Yeni tehdit uluslararası terörizm
Abone olMGK Genel Sekreterliği Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nde son noktayı koydu. Milli Güvenlik Kurulu, Türkiye'nin uluslararası terörün tehdidi altında olduğunun altını çizdi
Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi taslağına son noktayı koyan MGK
Genel Sekreterliği, Türkiye'nin uluslararası terörizmin tehditi
altında olduğunu vurguluyor. Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliği, Türkiye'nin yeni güvenlik politikasının çatısını
belirleyecek Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin taslağı üzerindeki
çalışmayı bitirdi. 22 haziranda Milli Güvenlik Kurulu'nde tek
gündem maddesi olarak ele alınacak belge, bağlacıyı nitelikte
olacak ve kurul üyelerinin değerlendirmelerinden sonra kesinlik
kazanarak, bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe girecek. 90 sayfadan
25 sayfaya indirilen belge, tehdit algılaması ve içerik açısından
önemli değişiklik içeriyor. MGK üyelerinin önemli bir bölümü
belgeyi ilk kez toplantı sırasında görecek. Belgede, Türkiye'nin
tehdit algılaması, bölgesel sorunlara bakışı, komşu ülkelerle
ilişkiler, uluslarası kuruluşlarla ilişkiler yer alıyor. 'Asimetrik
tehdit' ilk kez siyaset belgesinde Belgede, Türkiye'nin, bir bölümü
ülke içinde destek bulan uluslararası terörizmin tehditi altında
olduğu vurgulanıyor. Türkiye'nin tehdit algılaması belgede
'asimetrik tehdit' başlığı altında inceleniyor. 11 eylül
saldırısından sonra yaygınlık kazanan bu kavram ilk kez siyaset
belgesine girdi. Belgeye göre, Türkiye'nin asimetrik tehdit
başlıkları: Bölücü, yıkıcı ve irticai faaliyetler. Uluslararası
terörizm ve uluslarası örgütlerle bağlantılı radikal dini gruplar .
Uyuşturucu trafiği. Yasadışı göç ve insan kaçakçılığı Çalışmada,
tehdit algılaması ülke bazında yapılmadı ancak aralarında
Yunanistan, Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerin de bulunduğu
ülkelerle ilişkilere ilişkin ana politikalar sıralandı. Toplumsal
sorunlar, gelir dağılımındaki dengesizlik, yüksek işsizlik, suç
oranındaki artış, devlet-halk ilişkileri başlıklar altında alınması
gereken önlemler de belgede yer alıyor. Belgede genç nüfusa yönelik
sosyal politikaların izlenmesi, büyük kentlerin yarattığı
sorunların giderilmesi ve kırsal kesimlere yönelik yatırımların
artırılması isteniyor.