Yeni tasarıdan PKK'lı da yararlanıyor

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Genelkurmay ile ortak çalışma yaparak hazırlanan yasal düzenlemenin 4–5 bin örgüt üyesini kapsayacağını; ancak örgütün elebaşıları Abdullah Öcalan ve Şemdin Sakık’ın faydalanamayacağını söyledi. 1985’ten bugüne tam 7 kez pişmanlık yasası çıkaran devlet, yasayı bu kez farklı bir anlayışla hazırlıyor. Düzenleme tıpkı Vergi Barışı Projesi’nde olduğu gibi ‘af’ sözcüğü içermeyecek. Yasaya, ‘Toplumsal Barış veya Huzur Projesi’ ismi konacak. Böylece, yaklaşık 20 yıldır devam eden PKK ile mücadelede kişilerin yanı sıra devletin de hata yapmış olabileceği mesajı verilecek. Tasarıya, çözülme endişesi taşıyan terör örgütü karşı çıkarken, Türkiye’de Kürt konusunu sık sık gündeme getiren DEHAP destek verdi. Terör örgütü PKK/KADEK, silah bırakmak için, genel af ilan edilmesini ve örgütün sözde başkanlık konseyi üyelerine siyaset yolunun açılmasını istiyor. İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan örgütün elebaşısı Abdullah Öcalan, militanları demokratik siyasal yaşama katabilecek kapsamlı bir yasa geliştirilmesi gerektiğini savundu. Demokratik Halk Partisi (DEHAP) ise geniş kapsamlı bir yasanın faydalı olabileceğine inanıyor. DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu, Türkiye’nin Avrupa normlarında bir hukuk sistemi oluşturması gerektiğini belirterek, “Bu yasa Kürt sorununun çözümünde çok önemli. Belirli oranda sorunları çözer. Ancak, bu yasayla devlet de çok kişiden özür dilemeli.” görüşünü savunuyor. Partinin Yeniden Yapılandırma Komisyonu üyesi Naci Kutlay da devletin vatandaşına karşı büyüklüğünü göstermesi gerektiğini ve şefkatle hareket etmek zorunda olduğunu kaydediyor. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, terör örgütü üyelerine karşı hazırlanan yasanın ‘pişmanlık yasası’ olmayacağını doğruladı. Hazırlıkları süren yasal düzenlemeye ‘toplumsal barış ya da huzur’ gibi isimler vermeyi düşündüklerini belirten Aksu, Abdullah Öcalan ile Şemdin Sakık gibi üst düzey örgüt yöneticilerinin yasadan kesinlikle yararlanmayacaklarını belirtti. Aksu, yasanın kapsamının netleşmediğini söyledi. Aksu, “4–5 bin kişinin bu düzenlemelerden yararlanacağını tahmin ediyoruz.” dedi. Genelkurmay’la görüşmeler yaparak yasayı hazırladıklarını söyleyen Aksu, düzenlemenin Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşülmeyeceğini açıkladı. Örgüt karşı çıkıyor Yasa, muhatabı olan terör örgütü PKK/KADEK tarafından soğuk karşılanıyor. Örgütün sözde başkanlık konseyi üyesi Mustafa Karasu, önceki günlerde Avrupa’dan yayın yapan örgüt yanlısı Medya TV’de, Öcalan’a baskı yapıldığını, bu doğrultuda yeni çıkacak yasanın samimi olduğuna inanmadıklarını söyledi. Türkiye’nin faili meçhul cinayetler ve köy yakmaları konusunda sorumlu olduğunu öne süren Karasu, “Belki bizim de yanlış eylemlerimiz olmuştur, ama biz bunların özeleştirisini vermişiz.” diye konuştu. KADEK tarafından yapılan açıklamada da ‘pişmanlık yasası’ adıyla çıkacak bir yasanın başarısız olacağı, ancak demokratik adımların atılması durumunda örgütün ‘silaha tapınma’ saplantısı içinde olmayacağı kaydedildi. Açıklamada, silahsızlanmanın, demokratik çözümün bir parçası olarak toplumsal barış için genel afla mümkün olduğu ileri sürüldü. İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, geçen hafta avukatlarına yaptığı açıklamada, silahsızlanmasının ‘pişmanlık yasası’yla mümkün olamayacağını, KADEK’lileri demokratik siyasal yaşama katabilecek kapsamlı bir yasa geliştirilmesi gerektiğini savundu. Öcalan, ‘demokrasinin inşasıyla birlikte silahların varlığı anlamsız hale geleceğini’ savundu. DEHAP olumlu bakıyor DEHAP ise, ‘pişmanlık yasası’nın itici bir anlam ifade ettiğine, ancak daha uygun bir isim ve kapsamlı yasanın faydalı olabileceğine inanıyor. DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu, yasa hakkında şöyle konuştu: “Bu yasa Kürt sorununun çözümü doğrultusunda çok önemli. Ancak, yasa doğrultusunda devlet çok kişiden özür dilemeli. O kadar köy yıkıldı, evler basıldı, insanlar göç etti, binlerce insan cezaevlerinde çürüdü. Pişmanlık olacaksa, karşılıklı olmalı.” görüşünü savundu. DEHAP Yeniden Yapılandırma Komisyonu üyesi Naci Kutlay da, düzenlemenin insan onurunu kırmayacak bir yapıda olması gerektiğini kaydetti. Kutlay, pişmanlık yasası yerine, ‘barış projesi’ veya ‘vazgeçme yasası’ isimlerinin daha olumlu sonuçlar doğuracağını söyledi. ZAMAN