Yeni sosyal güvenlik reformu yolda
Abone olÇalışma Bakanı Murat Başesgioğlu yeni sosyal güvenlik yasa tasarısıyla yapılacak reformları basın mensuplarına anlattı. Reformlar yeni sigorta olacakları kapsayacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, şu an
mevcut sigortalıların veya sistemde bulunan çalışanların gerek yaş,
gerek sigortalılık süreleri, gerekse prim ödeme gün sayıları
itibarıyla sosyal güvenlikte yapılacak reformdan etkilenmelerinin
söz konusu olmadığını belirterek, ''Ancak yasa yürürlüğe girdikten
sonra sisteme yeni girecekler açısından bu yapacağımız düzenlemeler
bir anlam ifade edecektir'' dedi. Başesgioğlu, SSK Kavaklıdere
Lokali'nde gazetecilere kahvaltı verdi. Başesgioğlu ve Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanvekili Tuncay Teksöz, kahvaltının ardından,
sosyal güvenlik reformuna yönelik gerçekleştirilen ve
gerçekleştirilmesi planlanan çalışmalar hakkında açıklamalarda
bulundu. Başesgioğlu, bu yıl sosyal güvenlik harcamalarına bütçeden
50 katrilyon lira ayrılmasına rağmen sosyal güvenlikten beklenen
faydanın elde edilmediğini belirtti. Sosyal güvenlik
kuruluşlarından beklenenin, vatandaşların yoksulluğa karşı
korunması ve kapsamındaki nüfusa adil hizmet verilmesi olduğunu
bildiren Başesgioğlu, ancak bunların tam anlamıyla yerine
getirilmediğini anlattı. Sosyal güvenlikte yeni bir anlayışla
reform yapılmasının zorunlu olduğunu kaydeden Başesgioğlu, bu
amaçla 58. Hükümet döneminden beri çalışma yürütüldüğünü bildirdi.
Başesgioğlu, yapılmak istenen düzenlemelerin tartışmaya açık
olduğunu belirterek, ''Düşüncemiz, yaz aylarını tartışma süreci
olarak ayırmak ve 2004 sonbaharında da tasarıları olgunlaşmış
şekliyle Parlamento'ya sunmaktır'' diye konuştu. Sosyal güvenlik
reformunun ayaklarından birisinin emeklilik sisteminin tek çatı
altında toplanması olduğunu ifade eden Başesgioğlu, şunları
kaydetti: ''Şunu ifade edeyim, şu an mevcut çalışan
sigortalılarımızın veya sistemde bulunan çalışanlarımızın gerek
yaş, gerek sigortalılık süreleri, gerekse prim ödeme gün sayıları
itibarıyla reformdan etkilenmeleri mümkün değildir. Ancak yasa
yürürlüğe girdikten sonra sisteme yeni girecekler açısından bu
yapacağımız düzenlemeler bir anlam ifade edecektir. Yasaların
yürürlüğe girmesiyle birlikte yeni sisteme girecekler, artık bu
yeni sosyal güvenlik reformuna ve emeklilik reformuna dahil
olacaklardır.'' Reformun bir diğer ayağını genel sağlık
sigortasının olduğunu dile getiren Başesgioğlu, hedeflerinin, tüm
nüfusu kapsayacak bir genel sağlık sigortası kurumu olduğunu
belirtti. Başesgioğlu, hangi rejime bağlı olarak çalışırsa
çalışsın, tüm vatandaşların hazırlanacak bir temel teminat paketi
çerçevesinde, adil ve eşit bir sağlık hizmeti alabilecekleri genel
sağlık sigortası kurmak istediklerini açıkladı. Başesgioğlu,
reformun diğer ayağının ise dağınık bir yapı arz eden sosyal yardım
ve sosyal hizmet kurumlarının birleştirilmesi olduğunu bildirerek,
sosyal yardım ve hizmet konusuna ağırlık vererek, tüm vatandaşları
sosyal koruma altına almayı hedeflediklerini dile getirdi.
Başesgioğlu, planladıkları reformların sağlıklı bir şekilde hayata
geçirilmesini sağlayacak kurumsal bir yapıyı gerçekleştirmenin,
reformun dördüncü ayağını teşkil ettiğini belirtti. Sosyal
güvenliğin birçok ülkede sıkıntılı alanlardan biri olduğunu
kaydeden Başesgioğlu, Türkiye'de toplam nüfus içinde yaşlı nüfusun
oranının yüzde 6 civarında olduğuna işaret etti. Başesgioğlu,
Türkiye'nin bu anlamda şu anda avantajlı durumda olduğunu
kaydederek, ''Türkiye de, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bir
yaşlanma trendi yaşayacak. O sebeple, nüfusumuz yaşlanma trendine
girmeden sosyal güvenlik sisteminde köklü bir değişiklik yapmak, bu
işin çok önemli bir yanını oluşturmaktadır. Emeklimizin çok olduğu,
çalışanın az olduğu bir ortamda bu reformu yapmak, çok zor
olacaktır. Onun için, yaşlanma sürecine girilmeden, köklü
değişiklikleri hayata geçirmek zorundayız'' diye konuştu.
Başesgioğlu'nun konuşmasının ardından, Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanvekili Teksöz, slayt gösterimi eşliğinde Türkiye'nin sosyal
güvenlikteki durumu ve yapılmak istenen değişiklikleri anlattı.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanvekili Tuncay Teksöz, sosyal
güvenlikte yapılacak reform çerçevesinde, sosyal güvenlik
kurumlarının ''Sosyal Koruma Kurumu'' adı altında toplanmasının ve
yeni kurumsal yapının sosyal güvenlikte reforma ilişkin yasanın
kabulünden 3 yıl sonra hayata geçmesinin planlandığını bildirdi.
Teksöz, 2040 yılından itibaren erkeklerin 63, kadınların 61 yaşında
emekli olmasının, ayrıca aylık bağlama oranlarının, kademeli olarak
2040 yılında her yıl için yüzde 1.5'e düşürülmesinin hedeflendiğini
açıkladı. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanvekili Teksöz, SSK
Kavaklıdere Lokali'nde gazetecilere, sosyal güvenlikte
gerçekleştirilmek istenen reform hakkında bilgiler verdi. Teksöz,
sosyal güvenlik sisteminin, sürdürülebilir olmadığını belirtti.
Türkiye'nin nüfusunun genç olduğunu anımsatan Teksöz, nüfus gençken
yüksek açık veren sistemin, nüfusun yaşlanması ile birlikte daha
büyük problemlerle karşı karşıya kalacağını anlattı. Dünya
standartlarına göre prim ödenen sürenin kısa, emeklilikte geçen
sürenin ise uzun olduğunu kaydeden Teksöz, sistemin açıklarının
ekonomik istikrarı tehdit ettiğini söyledi. Teksöz, 2002-2035
döneminin, çalışabilir nüfusun artacağı, bağımlı nüfusun azalacağı,
tasarruf eğiliminin ise yüksek olacağı yıllar olduğunu belirterek,
bu aralığın iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Teksöz,
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin istihdama ilişkin hedeflerine 2010
yılına kadar ulaşması için yıllık yaklaşık yüzde 7-7.5 istihdam
artışı sağlaması gerektiğini belirterek, ''Ciddi bir istihdam
baskısıyla karşı karşıyayız. Şu andaki yüzde 10'luk işsizlik
oranını korumak için bile yıllık yüzde 2 istihdam artışı sağlamamız
gerekiyor'' diye konuştu. Türkiye'nin, yaşlanan birçok ülkeden daha
hızlı yaşlandığını anlatan Teksöz, şu anda 1 emekliye 2 çalışanın
düştüğünü, oysa 1 emekli nüfusa 10 kadar çalışabilir nüfus
düşebileceğini açıkladı. ''Bu, ne kadar büyük bir potansiyel
olduğunu gösteriyor'' diyen Teksöz, geçen yıllarda emeklilik
yaşının kademeli olarak artırılmasıyla, 2035 yılına kadar aktif
pasif oranlarındaki bozulmanın kısmen engellenebildiğini anlattı.
Teksöz, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın 1994-2003 yılları arası
açıklarının Hazine borçlanma faiziyle 2003 yılı sonu değerinin, 345
katrilyon lira olduğunu kaydederek, makroekonomik istikrar
açısından sosyal güvenlik sisteminin açıklarındaki öneme değindi.
REFORM SONRASI YAPI Teksöz'ün verdiği bilgiye göre, sosyal
güvenlikte yapılacak reformla 5 farklı emeklilik rejiminin,
aktüaryal olarak hak ve yükümlülüklerin eşit olacağı tek bir
emeklilik rejimine dönüştürülmesi amaçlanıyor. Reformla emeklilik
yaşı, aylık bağlama oranı, aylıkların hesaplanması gibi parametrik
konularda yeni düzenlemeler getirilmesi hedeflenirken, 2040
yılından itibaren erkeklerin 63, kadınların 61 yaşında emekli
olması planlanıyor. Emeklilik yaşı, ortalama yaşam beklentisinin
artması nedeniyle 2045'ten itibaren tekrar yükseltilecek. Aylık
bağlama oranlarının, herkes için, kademeli olarak 2040 yılında her
yıl için yüzde 1.5'e düşürülmesi ve emekli aylıklarının enflasyona
göre artırılması hedefleniyor. Reform yapılmadığı takdirde, sosyal
güvenlik sisteminin Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı yıldan yıla
artacak. Özellikle 2037 yılından sonra artış hızlanacak. GENEL
SAĞLIK SİGORTASI Oluşturulmak istenen genel sağlık sigortası
çerçevesinde devlet, sağlık sigortası primlerini, prim ödeme gücü
olmayanlar adına, aile başına asgari ücret üzerinden; prim ödeme
gücü olan sigortasızlar aile başına asgari ücretin iki katı
üzerinden, emeklilik programlarına tabi aktif sigortalılar aile
başına prime esas kazançları üzerinden yüzde 12.5 oranında
ödeyecekler. Sosyal yardım ve hizmetler çerçevesinde de bu alanda
kullanılacak kamu kaynağı, nesnel yararlanma ölçütlerine bağlı
olarak adil ve ulaşılabilir kılınacak. Başlangıçta yoksulluk eşiği
için kişi başı günlük harcama tutarı, günlük asgari ücretin 3'te
1'i olarak kabul edilecek. Çalışabilir kesim için aktif istihdam
programlarına katılma, çocuklar için eğitime ve/veya tedaviye devam
etme, hamile anne adayları için düzenli sağlık kontrolü koşuluna
bağlı olarak şartlı nakit destekleri yapılması, yaşlı, çocuk ve
özürlülere ise nakit desteği yapılması planlanıyor. ''SOSYAL KORUMA
KURUMU'' Planlananlar çerçevesinde, SSK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandığı'nın ''Sosyal Koruma Kurumu'' adı altında biraraya
getirilmesi ve yeni kurumsal yapının reforma ilişkin yasanın
çıkmasının ardından, 3 yıllık bir geçiş döneminden sonra hayata
geçirilmesi planlanıyor. Kurumsal yapılanma çerçevesinde, emeklilik
ve sağlık sigortaları ile sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin
uygulamaların, küçük birimler halinde ve otomasyon destekli
''Sosyal Koruma Kurumu Hizmet Ofisleri'' kanalıyla
gerçekleştirilmesi hedefleniyor.