Yeni sistem SBS’den ileri bir model
Abone olDES Genel Başkanı Gürkan Avcı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın SBS yerine getirdiği yeni ortaöğretime geçiş sınav sistemi TEOG’nin geçen e...
DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın
SBS yerine getirdiği yeni ortaöğretime geçiş sınav sistemi TEOG’nin
geçen eğitim yılında sendikaları tarafından hazırlanıp MEB’e
önerilen programla paralel ve ana hatlarıyla aynısının olduğunu
söyledi.
Avcı, SBS yerine getirilen yeni sistem kimi eksiklik ve hatalar
barındırmasına rağmen, kesinlikle hem daha pedagojik hem de daha
dinamik ve ileri bir model olduğunu dile getirdi.
Yeni modelin en önemli handikabını anlaşılması ve uygulanması güç
karmaşık bir sistematiğe sahip olmasına bağlayan DES Genel Başkanı
Gürkan Avcı, “TEOG halka, öğrenci ve velilere ehil kişiler
tarafından çok iyi anlatılmalı ve geri dönüt eleştiriler çokça
dikkate alınmalıdır. Geçiş sürecindeki hata ve aksaklıklar
ivedilikle tedavi ve telafi edilmeli, en az zarar ve mağduriyetle
sağlıklı bir işleyişe kavuşturulmalıdır. Yeni ortaöğretime geçiş
sistemi dershaneleri işlevsiz kılma ve pasifize etme kaygısı
taşımasaydı daha nitelikli, işlevsel ve demokratik bir model olarak
tasarlanabilirdi. Fakat yeni sistemi mevcut haliyle dahi SBS
sisteminden kat kat üstün, zengin ve insani bir model olarak
görmekteyiz. Okul ve öğretmenlerin performansını ölçeceği için
nitelikli eğitim hedefine de hizmet edecektir” diye konuştu.
İleriki süreçlerde test sınavlar yerine açık uçlu klasik sınavlar
yapmayı, tabletlerden yararlanmayı, öğrencileri yazılı sınavlarla
liselere yerleştirmeyi planlayan TEOG sistemi bu yönüyle de çağdaş,
bilimsel bir eğitim ve ölçme sistemine doğru evirilmeyi
hedeflediğini söyleyen DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, şunları
söyledi:
TEOG sınav ve dershane merkezli bir eğitim sisteminden okul
merkezli bir eğitim sistemine geçişi hedefliyor. Fakat yine de yeni
sistem okul merkezli olsa da, sınavcı bir okul merkezli sistem
olmaktan kurtulamıyor. İleriki yıllarda dershanelere dönük
teveccühün tam aksine artacağını düşünüyorum. Yeni model eğitim
sistemimizin kangren haline gelmiş diğer bir sorunu olan ezberci
eğitim sistemine, şişirilmiş notlara yeterli ve kısa vadeli bir
çözüm üretmekten de uzaktır. Öte yandan yeni sistemle birlikte 6, 7
ve 8’inci sınıflarda okuyan ve eski sisteme göre hazırlık yapan
öğrenci ve velilerin haksızlığa ve mağduriyete uğramaması için acil
önlemler alınması gerekmektedir.
TOEG sistemi ilgili planlamada en doğru tercihin tüm eğitim
bileşenlerince ve sendikalarca bu yıl tartışılarak, her kesimin
görüşü alınarak ayrıca daha sonra yeni ve ek düzenlemelere ihtiyaç
duyulmayacak şekilde konsensüsle oluşturularak 2015 eğitim yılında
uygulamaya sokulmasıdır.
Ak Parti iktidarında eğitim sistemimizde yapılan reformlar ve bu
yeniliklere eklenen belirsizlikler eğitimcileri, öğrencileri ve
velilerimizi canından bezdirdi. Ortaöğretime geçiş sistemi yalnızca
Ak Parti iktidarı döneminde 5 kez değiştirildi. Türkiye’de eğitim
deneme tahtası olmaktan artık kurtulmalı. Hiç kimsenin milyonlarca
öğrencimizin geleceğiyle oynama hakkı olmamalı. Ancak ne yazık ki
Türkiye’nin eğitim politikaları değil partilere göre, bakanlara
göre dahi değişmektedir.
Yeni sistemle son olarak şu değerlendirmelerde bulunmak isterim ki
eğitimde fırsat ve kalite eşitliğini sağlamadan yapılacak tüm
demokratik ve pedagojik reformlar istenilen olumlu çıktıları
almamıza engel olacaktır. Bu nedenle iller, bölgeler, mahalle ve
okullar arasındaki kalite farkı milimize edilmelidir.
’OKULLAR EĞLENCELİ HALE GETİRİLMELİDİR’
TOEG sisteminin verimli ve sağlıklı sonuçlar vermesi için başarılı
öğrenci ve öğretmenleri ödüllendirmesi gerekmektedir. Yeni sistem
çocukların spor, sanat ve müzik ile ilgili etkinliklere zaman
ayırmasını, çocuklara sistematik ve eğlenceli yöntemler sunarak
onların temel düşünme becerilerini geliştirmeyi amaçlamalıdır. Yeni
sistem, oyun temelli ve çocuk katılımının ön planda tutulduğu
yaklaşım ile yeni eğitim programları sunmalıdır. Ak Parti eğitimde
piyasacı ve kopyacı politikalardan vazgeçerek, her çocuğun şefkat,
sevgi ve anlayış görme, yeterli beslenme ve sağlıklı bir ortamda
yaşama, oyun ve eğlence olanaklarından yararlanma, çağdaş bir
eğitim alma, yeterli ve kaliteli öğretmen ila donanımlı okullarda
eğitim hakkı sunma konusunda özgün medeniyet perspektifli
politikalar oluşturmalıdır. Lafta mangalda kül bırakmıyoruz
maalesef bugün ailesi olmayan veya terk edilen, kişisel varlığı
tehdit altında olan, sokakta yaşayan, ihmal veya istismara uğramış
korunmaya muhtaç on binlerce çocuğa dönük ciddi ve vizyoner bir
eğitim politikamız bulunmamaktadır.
’OKULLARDA PARA TOPLAMA AYIBINA SON VEREN BAKAN AVCI’YI TEBRİK
EDİYORUZ’
Bugün okulların en büyük problemi, okulların ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kullanabilecekleri ödeneklerinin olmamasıdır.
Bağış ve aidat şeklinde okul aile birliklerince toplanan paralarla
karşılanan çeşitli ihtiyaçların karşılanması, okul aile birlikleri
için aidat toplanmasının yasaklanması ve bağış toplanmasının da son
derece kısıtlanmasından sonra büyük sıkıntı ve sorunlar çıkmaya
başladı. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın bu sorunu çözmeye
dönük bir çalışma başlatmış olmasından ötürü kendisini kutluyor ve
desteklediğimizi bildirmek istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı her
dönem için okul müdürlüklerinin okul aile birliği hesaplarına her
öğrenci için belirli bir tutarda para aktarılması yönünde bir çözüm
projesi hazırlamaktadır. Okulların yakıt, elektrik, su ve hizmetli
gibi temel ihtiyaçları bütçeden karşılanacak; okul aile
birliklerine gönderilen paralar kimi öğrencilerin kırtasiye
giderleri, sarf malzeme giderleri ve okulda ortaya çıkabilecek
küçük ihtiyaçların giderilmesi için kullanılacak. Böylece okullarda
kayıt parasıyla başlayan ve yıl boyunca temizlik, güvenlik, boya,
karne, cam parası gibi adlarla yapılan para toplama ayıbı da son
bulacaktır. Bakan Sayın Avcı’yı bu çalışmasını biran önce
tamamlayarak eğitim yılı başlamadan hayata geçirmesini
bekliyoruz."
(İHA)