Yeni Şafak'tan 'çapulcu yazar' çıktı

Abone ol

Günün şaşırtan yazısı iktidara açık destek vermesiyle bilinen Yeni Şafak sayfalarından çıktı. Muhafazakar gazetenin yazarı bakın neler yazdı.

GAZETECİLER.COM - Son günlerin en dikkat çeken Gezi yazısına Yeni Şafak'ın yazarı Murat Menteş imza koydu. Gezi Parkı eylemcilerinin özüne mercek tutan Menteş, beklenmedik bir destek sundu.

İktidara yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak'ta böyle bir yazının yayınlanıyor olması ayrıca bir önem taşırken, Menteş'in kaleminden Erdoğan'ın yakın çevresine de ironi yüklü eleştiriler çıkmış.

Gezi Parkı eylemcilerinin "saygı istediğini" yazan Menteş, "Mustafa Keser'in askerleriyiz" esprisiyle başladığı yazısında şu dikkat çeken satırlara imza atmış;

YEDİRMEYİZ!...

'Başbakanı yedirmeyiz' sözü bir danışman tarafından telaffuz edildikten sonra, elinizdeki gazetede dün bir köşe yazısına başlık oldu. Bu söz, başbakanı tezyif eder niteliktedir. Erdoğan'ın birileri tarafından avlanacağı halde kendini koruyamayacak durumda olduğu anlamına geliyor. 'Yedirmeyiz' diyenler, kendilerini nerede görüyorlar, insan merak ediyor. Dahası, saygın bir kişi hakkında mecaz kastıyla 'yedirmek' gibi kaba bir tabirin kullanılması çok tuhaf.

'DOKUNMA'

Gezi Parkı eylemleri hiç kuşkusuz makul bir talebin ifadesidir.
'Yaşam tarzımıza, mahremiyetimize, onurumuza dokunulmasın.'
Bu kadar basit, açık, net, kesin, aşikar.
İşin özü, bağlamı, doğrultusu budur.

***

GEZİ EYLEMCİLERİ ERDOĞAN'DAN
NEFRET ETMİYOR

Gezi Parkı eylemcileri…

Türkiye'yi seviyorlar ve memlekete millete unutulmaz hizmetler sunan Başbakan Erdoğan'dan da büyük ölçüde memnunlar. Ona gıcık olanlar bile asla düşmanlık veya tiksinti duymuyor.

Bundan eminim. En azından, danışmanlarının veya yardakçılıkta sınır tanımayan köşe yazarlarının sevdiğinden kesinlikle daha çok seviyorlar.

Başbakanla bir çıkar ilişkisi kurmuyorlar.
Başbakan'dan bir avanta, kayırma, ayrıcalık ummuyorlar.
Sadece ve sadece saygı istiyorlar.
Peki neden o kadar alay edip küfür sallıyorlar?
Çünkü dertlerinin anlaşılmadığını düşünüyorlar.

ALKOLİKLER... ÇAPULCU...

Ve ne yazık ki hükümet üyeleri 1980 ile 2013 yılı arasında 33 sene değil, 400 sene geçtiğini, devrin değiştiğini fark edemiyor.

Dahası, Başbakan 'İdeolojik gruplar' diyor, 'Alkolikler…' diyor, 'Çapulcu' diyor.

Resmi ve gayri resmi danışmanlar ise bir türlü 'Artık devir değişti, bu insanlar ideolojik şablonlarla düşünmüyor, kavgacı değiller, bakın bin türlü espri yapıyorlar… Duvarlara 'Mustafa keser'in askerleriyiz!' yazıyorlar' demeyi akıl edemiyor! Başbakan ile halkın arasına giriyorlar. 'Yedirmeyiz'miş! Bu saçma sapan, bayağı lakırdıyla gerilimi tırmandırıyorlar. Çünkü onlar da demode siyasetin bir parçası. Ve çatışma sayesinde varlık kazanıyorlar.

'BENİM HÂLÂ UMUDUM VAR'

(...) Biliyoruz, Erdoğan 'Dindar nesil' istiyor. Fakat umuyorum ki 'Evet efendimci' yalaka bir dindar nesildense; duasını, şükrünü, tövbesini, zikrini kendince ifa eden onurlu bir nesli tercih edecektir.

Özgür ruhlu, vicdanlı, barışçı bir nesle ahret sualleri sormakta, onları hizaya getirmeye uğraşmakta ısrar etmeyecektir.

Cinselliğin masumane görünümlerini doğallıkla yansıtan şehirli gençlere hoşgörüyle bakacak, en azından onları hor görmeyecektir. Velhasıl, Türkiye; Erdoğan ile haysiyet sahibi, zeki ve enerjik halkın barışıp kucaklaşmasına sahne olabilir. Bu da paha biçilmez bir kazanç olur.

(...)

Yarın bir gün Erdoğan haksızlığa uğratılacak olsa, onu da yine bu gençler savunacaktır. 'Yedirmemek' gibi hantal kelimeler de kullanmayacaklardır.

(Yazının )

Günün Önemli Haberleri