Yeni Şafak yazarından 'Kürşat Ayvatoğlu' sorusu: Nasıl olup da 'pat' diye serbest bırakılıyor?
Abone olYeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, eski AK Parti Genel Merkez personeli Hamza Kürşat Ayvatoğlu ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı. "Kokain kullandığı görüntülerle sabit, dahası hakkında kokain temin etme suçlaması bulunan bir şahıs; gözaltına alındıktan hemen sonra nasıl olup da 'pat' diye serbest bırakılabiliyor?" diye sordu.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Tamer Korkmaz, otomobilde
uyuşturucu kullanma görüntüleri ortaya çıkan eski AK Parti
Genel Merkez personeli Hamza Kürşat Ayvatoğlu ile
ilgili olarak bir köşe yazısı kaleme aldı. "Siyaset
gezegenimize isabet eden Kokainman, el yükseltmekle kalmadı;
Kuyruklu yalanın kanununu yeniden yazdı. Pudra
şekeri, kafadan hem argo sözlüğüne hem de uyuşturucu
argosuna giriverdi" diyen Korkmaz, Ayvatoğlu'nun "Pudra
şekeriydi" savunmasını yaparken uyuşturucu argosundan kısmi
alıntı yapmış olabileceğini söyledi.
"Kalenizde golü gördüğünüzde iş işten geçmiş olur!"
"AK Parti Genel Merkezindeki işinden üç bin lira aylık alan şahsın, (en az) otuz bin liralık aylık geliri olduğu yazıldı. Bu Balya’nın kaynağı nedir? Tam teşekküllü bu mendebur, nasıl olup da AK Parti Genel Merkezinin personeli sıfatını elde edebildi?" diye soran Korkmaz, şöyle devam etti: Püf noktası, tam da burada saklıdır:
Lüks, şatafat, her türlü rezillik içinde yaşayan Kokainman Ayvatoğlu’nu 'partide işe yerleştiren, alan veya aracılık edenler' kimlerdir?
Futbol lisanıyla söyleyecek olursak: Defansın arkasına atılan
kontra toplar, daima tehlikelidir… Kalenizde golü gördüğünüzde iş
işten geçmiş olur!
Kokain kullandığı görüntülerle sabit, dahası hakkında kokain temin
etme suçlaması bulunan bir şahıs; gözaltına alındıktan hemen sonra
nasıl olup da 'pat' diye serbest bırakılabiliyor? İkinci kez
gözaltına alındıktan sonra nasıl yine serbest kalabiliyor? Bu yaman
suallerin olası cevabı da kuşkuları artırıyor.
"AK Parti yönetimi, hadisenin 'kriminal' tarafını takip
etmekle yetinmemeli"
Hal böyleyken… AK Parti yönetimi, hadisenin 'kriminal' tarafını takip etmekle yetinmemeli; bu olayla alakalı hayli şüpheli boyutları ciddi bir biçimde araştırmalı ve dahi neticeye bağlamalıdır. Mesela… Kokainman Bay Pudra Şekeri’nin parti genel merkezine 'Tuzluk' içinde gelmiş olabileceği de hesaba katılmalıdır!
Kripto hatta kriptonun da kriptosu tuzlukların, halen daha birçok yerde türlü maskelerle tehlike arz ettiği gerçeği asla akıldan çıkarılmamalıdır."
Yıllar öncesindeki reklam filminden ilhamla, 'Mutfakta biri mi var?' diye sorulmalı.
"1994 Ruhunun üzerine Pudra Şekeri dökmek isteyenler var!"
Korkmaz, Ayvatoğlu olayının kriminal boyutun ötesine geçtiğini, siyasetin gündeminde dallanıp budaklandığını söyledi. "Geçiştirilmek falan şöyle dursun, hadisenin üzerine ziyadesiyle gidilmelidir" diyen Korkmaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Böyle kimselerle karşılaştığımız zaman kendi kurumlarımızda gereğini yerine getiriyoruz. Anladığım, mesele siyasallaştırılmak isteniyor. ‘Buradan bir siyasal sonuç elde edebilir miyiz’ deniliyor" ifadesini hatırlattı.
Korkmaz, sözlerini şöyle noktaladı: İktidar partisinde 1994 Ruhuna vurgu yapılan bir sürecin başlangıcında… Bir anda: çürümüşlüğün, rezilliğin ve pisliğin, şahikasına çıkmış bir kokainman sahne alıyorsa, alabiliyorsa, aldırılıyorsa; mevzunun üzerinde çok düşünmek, dikkatle durmak, esaslı ders çıkarmak ve gerekenleri yapmak elzemdir.
Nedir? 1994 Ruhunun üzerine Pudra Şekeri dökmek isteyenler var! Öyleyse... Yıllar öncesindeki reklam filminden ilhamla, 'Mutfakta biri mi var?' diye de sorulmalıdır.