Yeni Şafak yazarından Erdoğan'a sert eleştiri
Abone olYeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, Merkez Bankası'nın faiz politikasına sert çıkan Başbakan Erdoğan'ı otoriter olmakla suçladı.
Merkez Bankası tartışmalarına değinen Bayramoğlu, yazısında
"Bugün Türkiye'de yapılan otoriterlik tartışmalarının en
ele gelir noktası da burasıdır." diyor.
Yeni Şafak si yazarı u, "AK Parti kendi ayağına çelme mi takıyor?" başlıklı yazısında Erdoğan'a yüklendi.
Son dönemde iktidara yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Bayramoğlu, yine benzer bir yazı kaleme aldı. Yazarın üslubu yumuşak ama içeriği bir hayli sertti.
"Tek cümleyle: Yapılan yanlıştır." dediği yazısında yazar, iktidarın yönetim anlayışını sorguluyor.
Özerk kurumların katılımcı demokrasinin önemli araçlarından biri
olduğunu savunan yazar, 2001 krizinden sonra kurulan bu yapının son
10 yılda tehdit altında olduğunu düşünüyor. İşte o yazıdan
bir bölüm:
SİYASİ İKTİDAR ÜLKEYİ KÜME DÜŞME NOKTASINA GETİRDİ
"İşin özellikle siyasetle, popülist siyasi uygulamaların
tahribatıyla ilgili kısmı 1999 ve 2001'deki ağır ekonomik iflas
halinden sonra, 'yeni ekonomi yönetimi ilkeleri' ve 'bağımsız idari
kurullarla' denetim altına alındı.
AK Parti de ekonomik açıdan özellikle Merkez Bankası politikaları
açısından bu kurallara uydu.
Ama hepsi o.
Diğer bağımsız idari yapılar son 10 yılda adım adım siyasi iktidar
karşısında özerkliklerini kaybetmişler, siyasi iktidar bu kurullar
üzerinden tüm alanlara müdahale etmiş, kaynak transferlerini
yönetmiş, liyakat mekanizması yerini sadakat ilişkilerine bırakmış
ve sistemin kurumsallaşma düzeyi aşağıya seyretmeye
başlamıştır.
Siyasetin tahakkümü ve iktidarın kişileşmesi biraz da bu gelişmenin
marifetidir.
Bugün Türkiye'de yapılan otoriterlik tartışmalarının en ele gelir
noktası da burasıdır.
UYARILARA RAĞMEN BİLDİĞİ YOLDA İLERLİYOR
Siyasi iktidar, özellikle başbakan bu konudaki tüm uyarılara ve
eleştirilere rağmen bildiği yolda ilerliyor.
Son olarak Merkez Bankası'ya ilgili özerklik, bağımsızlık
eleştirileri, hesap verenin kendileri olduğu hatırlatması bu açıdan
siyasetin tahakküm iddiası yeni bir veçhe kazandı.
Tek cümleyle: Yapılan yanlıştır.
Aynı son dönemlerde toplumsal özerkliğin ve farklı talep
eğilimlerini asayiş nesnesi görmesinde olduğu gibi...
Türkiye'ye ekonomik ve sosyal eşitlenme çabasında, siyasi ve
ekonomik istikrar konusunda, yaşam kalitesinin yükselmesinde,
sivilleşme sürecinde demokratik açıdan çıta atlatan bir iktidarın,
'yönetim anlayışı konusunda' ülkeyi küme düşer noktaya getirmesi
anlaşılır gibi değildir.
Ak Parti neden kendi ayağına çelme takıyor...