Yeni Şafak yazarından 'Cemaatle mücadele sözlüğü'
Abone olMehmet Şeker bugünkü yazısında 'Cemaatle mücadele etme sözlüğü' oluşturdu.
İNTERNETHABER.COM- 14 Aralık
operasyonuyla gerilimin son noktasına ulaşan Cemaat- hükümet
gerginliğine ilişkin, Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker çok
konuşulacak bir yazı kaleme aldı.
Şeker, manidar yazısında 'Cemaatle mücadele sözlüğü' oluşturdu.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
Paralelci: 17 Aralık operasyonu ile hedeflenen
“Erdoğan’sız Türkiye” için harekete geçen “bir cemaat”in organik
dokusu içinde olan, organizasyon şemasında “kasa ve insan yönetimi”
şemasında yer alan ve bugüne kadar kendini “nefer-general” ruh hali
üzere bir hiyerarşi içinde pozisyonlandıran her militan kişi.
Yapıp ettikleri ancak “bilirkişi” ve “uzman” ile tespit edilebilir olan ve de torba mücadelede pozisyon alarak yargı-mahkûmiyet kadrajında takip edilmesi gereken aktif operatör isim.
Tetikçi (profesyonel): Güce ve ranta talip, konjonktüre göre “mobil” davranabilen, bir “kimlik/kişilik” endişesi taşımayan, bir cemaat/parti/ideolojide ısrar etmeyen ve her çatışmada tekliflere açık “operatör uzman” kişi.
Savaşan iki tarafta da gizlice yer edinebilir maharetteki hayalet.
Paralelcileri besleyen -özellikle istihbarat ve bürokrasi
operasyonlarında- ve paralelcilerin kullandıklarını düşündükleri
“satılık” tipler.
17 Aralık operasyonu ve sonrasında alınan pozisyonlara
bakıldığında, “yasama-yürütme-yargı (ve medya)” içinde olan bu
kişiler, aslında Adnan Menderes, Özal, darbeler ve Erdoğan
dönemlerinde rol verilen bir tipolojidir aynı zamanda.
“Paralelciler mi profesyonelleşti, yoksa profesyoneller mi
paralelcileri kumpasa getiriyor?” meselesi çözülemeden kalacak
şifre, “faili meçhul teknik” hüviyetiyle kalacaktır.
Yandaş: Özel sebeplerle siyasî-ticarî-ahlakî
minnettarlık duygusu içinde malûm cemaatle ilişki kurmuş, ayrışma
dönemlerinde cephe gerisi lojistik destek vermeye mahkûm, cemaat
tarafından sicili bilindiği için zorunlu “taşıyıcı” olan kişi.
Objektif olduğunu ileri sürse de bir cephede yer edinmiş kişi.
Yerel seçimlerde oy toplayan, banka için para isteyen, sıranın kendisine geleceği vehmi içinde “panik kulluk” sendromuna tutulmuş, Gülen’i “kurtarıcı”, etrafını ise “ahir zaman ashabı” sanmış tipik tebaa insanı.
Kriptolu: Paralelci ile profesyoneller arasında kuryelik yapan, kritik kararlarda “üst aklı” temsil eden, “istihbarat” kanadı içinde görevli, “adanmış kahraman” ruhlu bir çeşit “kamikaze” neferi.
Seçilmiş dindar: Süreçte din-iktidar ilişkisi üzerinden “hakem” pozisyonu verilen, ancak iktidar-rant özdeşliği konusunda baskı altında tutulan “tutsak dindar” tipi ve bir anlamda paralelcilerin kendi saflarında pozisyon aldırdıkları, bağlamı kalmamış sözde sivil kişi.
Rantçı: İhale-atama-rant üçgeninde gezen, adil ve ahlakî olmasa da “yasal” olan imkânları söğüşleyen tipik “paracı” ve “karaktersiz” kişi.
Bir cemaati veya partiyi sadece rant için destekleyen hizmet
münafığı.
Aktif uyumlu: Kökeni ve çizgisi itibariyle
paralelcilerin operasyonuna maruz kalmış parti ve/veya çizginin
müntesibi olan, ancak geçmişte (uyumlu iken) edindiği kazanımlardan
vazgeçemeyecek kadar ranta boğulmuş ve sicili sebebiyle deşifre
olma riski yüksek kişi ki tüm bu nedenlerle ihale-atama-rant
alanlarında malum cemaatle etkileşim ve ilişkisini koruyan, fiilen
birlikte gücü paylaşan tip.
İki tarafa da “tarafsız” rolü/imajı veren, ama gerçekte bir tarafın (bu taraf kesinlikle malum cemaattir) A-B-C planlarında “seçenek” kalan gizli destekçi.
Pasif uyumlu: Duygusal açıdan bağımlı, sicili sebebiyle gebe ve en önemlisi de torba mücadelenin parçası kalmamak için “Kalan sağlar benimdir!” taktiği geliştiren “ödlek” kişi.
Savaş/kavga durumlarında taraf olduğu saf için cesaretle inisiyatif alarak operasyona katılmayan, zorunlu olmadıkça karşı tarafa operasyon düzenlemeyen, bazı sebeplerle tutsak/tutuk/mahkûm/pasifleştirilmiş kişi.
Bir anlamda malûm cemaatten olmayan, fakat ona karşı “pasif uyumlu” duruma düşmüş/düşürülmüş kişidir ki biz bunu AK Parti ruhuna sahip ama malûm yapıda bedeni kalmış, ruhu bu bedende mahkûm olmuş kişi olarak görürüz.
Korsan: Paralel yapının geri çekilmek durumunda kaldığı yerlere mevzilenen, süreçle ilgisiz de olsa yerine geçmeyi istediğinde “Bu paralelci!” veya “Yaşasın AK Parti!” narası atan, atık takipçisi, leş kargası ruhlu kişi.
Sonuç: Paralel yapı, adı üstünde olduğu doğrultuda bir “yapı”dır. “Paralel yapı” denince akla, isimlerden önce yöntemler/sistemler/kategoriler gelmelidir.
Örneğin bir yerel yönetimdeki belediye başkanı, hiçbir aşamada “paralelci” veya “profesyonel” olmadığı halde etrafı “paralelci, profesyonel, yandaş, aktif uyumlu” bir “kadro” tarafından kuşatılmış ve nihayetinde kendisi de “pasif uyumlu” pozisyona düşmüş olabilir. Şimdi bu başkan “yargı-mahkûmiyet” kadrajına düşmediği için, uyarılmadan ve bu pasif uyumlu halden çıkması için hatırlatılmadan serbest mi bırakılacak?
Bugün yarın matbaadan çıkacak Haber Ajanda’da yer alan bu sözlükteki açıklamaların, konuya ilgi duyanlar için faydalı olacağı ümidindeyim.
Sözlüklerin maksadı, ortada dolaşan kavramlardan kişilerin farklı anlamlar çıkarmasını engellemektir.
Biri elma dediğinde, diğerinin armut anlaması, gereksiz çıkışlara yol açar şüphesiz.
O yüzden önce tanımlarda anlaşmak gerekir.
Tanımlarda birleşemeyenler, asla anlaşamaz.