Yeni Şafak yazarından Cem Yılmaz'a zehir zemberek yazı
Abone olYeni Akit yazarı Serdar Arseven, komedyen Cem Yılmaz'ın şovlarında 'Müslümanların inançlarıyla dalga geçtiği'ni ileri sürerek, bunun hukuki bir bedeli olması gerektiğini söyledi.
Yeni Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven,
ünlü komedyen Cem Yılmaz için zehir zemberek bir yazı kaleme
aldı.
Son dönemde hükümeti eleştiren açıklamaları ve
Twitter paylaşımları ile dikkat çeken Cem Yılmaz için
"Gittikçe dindarlaşan bir toplumun asla 'müsamaha' ile
bakamayacağı, tepkisizlikle karşılamayacağı ifadeler kullanıyor"
diyen Arseven, "Bunların yapılmasından ziyade, yapılmasına 'hukuki'
yollardan tepki gösterilmemesine şaşmak lazım. Dindarlaşan
Türkiye'de bu ne hoşgörü" dedi.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:
Memleketin en “popüler” komedyenlerinden biri.
“Cennet” ve “Cehennem” kavramlarını sözüm ona “ti”ye alırken, seyircileri kuvvetli kahkaha ve alkışlarla destek veriyor.
Milyonlarca memleket evladının da, sosyal medya aracılığı ile
izlediği Cem Yılmaz Show’da, “gittikçe” dindarlaşan bir toplumun
asla “müsamaha” ile bakamayacağı, tepkisizlikle karşılamayacağı
ifadeler kullanılıyor.
"CENNET ANLATILIRKEN MESELE AVOKADOLARA..."
Cennet anlatılırken, mesele “avakodalara-ananaslara” indirgeniyor,
“cinsel”lik içeren göndermelerde bulunuluyor!!!!
“Cehennem ateşi” mesela; “Hafif bronzlaşmak için” bire bir’MİŞ!!!!!!
Cehennem kelimesi, Kur’an-ı Kerim’in 178 ayetinde yer alıyor…
Allah’a ortak koşanlar, faiz kullananlar, kâfirler, yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, Peygamber’e isyan edenler, Allah’ın ayetleriyle alay edenler, Cehennem ateşi ile “müjdeleniyor”.
Cem Yılmaz ise, bu ateşi kendince tasvir ederken, “akıllı fırın”a getiriyor işi, akıllı fırının içinde de bir televizyon, kasedini koyuyorlar!!!
Volkan Ertit’in “Endiyeli Muhafazakârlar Çağı” adlı kitabını, “Bayram izni”nde okurken, Türkiye “Dindarlaşıyor mu, dinden uzaklaşıyor mu?” sorusu üzerine tefekkür ettim...
Cem Yılmaz misali son derece önemli.
Çocukluk yıllarımdaki komedyenleri hatırlıyorum; Müslümanların değerleri ile, inançları ile böylesine pervasız biçimde “dalga” geçenler var mıydı acaba?..
O günlerde, bu işler örtülü olarak yapılırdı; mahalle tipi “hacı amca”nın kiracısına insafsızlık etmesi ya da ölçüde tartıda “adalet”e riayet etmemesi yollu görüntülerle, inceden mesajlar verilirdi; “Bu devirde hacıdan hocadan korkacaksın!”
Böyle yapılırdı ancak Müslümanların inançları ile böylesine “cepheden” bir dalga geçiş pek görülmezdi.
Bugün, bunlar son derece açık bir şekilde yapılıyor.
Bunların yapılmasından ziyade, yapılmasına “hukuki” yollardan tepki gösterilmemesine şaşmak lazım.
“Dindarlaşan Türkiye”de bu ne “hoşgörü!”