Yeni karakteri bir aşk adamı!

Dünyanın en seksi erkekleri listesinin üst sıralarında yer alan Johnny Depp, ‘Turist’ filminde rol arkadaşı Angelina Jolie ile birlikte ortaya görsel bir şölen çıkardı. Depp ile Jolie, nefesleri kesecek bir entrika hikâyesi için Venedik’te bir araya geldi. Şimdiye kadar karanlık ve garip yönleri olan karakterleri canlandıran Depp, bu film ile belki de ilk kez ‘normal’ bir karakter olarak karşımıza çıkıyor.

Filmin Paris’teki basın tanıtımında Seda Demirtaş’ın sorularını yanıtlayan ünlü yıldız, davet aldığı takdirde İstanbul’a gelmek istediğini dile getirdi.

■ Yapımcı Graham King, siz ve Angelina Jolie gibi iki büyük oyuncuyu nasıl bir araya getirdi?

Açıkçası her şey çok çabuk gelişti. Graham bana projeden bahsettiğinde zaten Angelina Jolie ve yönetmen Florian Henckel Von Donnersmarck projenin içindeydi. Angelina ile başrol oynayacak bir oyuncuya bakıyorlardı. Bu dönemde ben Graham ile diğer projemiz ‘Rum Diary’ filmi için her gün beraberdim. Bir akşam bizim evde yemek yerken bana filmden söz etti. Filmin senaryosu çok enteresan geldi. Daha önce canlandırdığım karakterlerin dışında, yeni bir karakter olduğu için ben de hiç düşünmeden kabul ettim.

■ ‘Turist’te sizi bugüne kadar rol aldığınız diğer rollerden farklı olarak, belki de ilk kez ‘normal’ bir karakterde görüyoruz. Esinlendiğiniz bir karakter var mıydı?

İyi bir oyuncunun her rolü oynayabileceğini düşünüyorum. Toplum içerisinde normal olarak düşündüğünüz insanların bazen size garip gelen yönleri olduğunu görürsünüz. Tanıdığım bir muhasebeci, yıllar boyunca seyahat ettiği ülkelerde cadde isimleri, şehir isimleri veya çamaşırhane isimlerinden kendi soyadıyla aynı olanları bulup fotoğraflarını çekerdi. Tanıştığım en garip insanlardan biriydi. Frank karakteri için, yıllar boyu hayatıma girmiş, farklı birçok insan karakterinin sentezlenmiş bir kombinasyonu diyebilirim.

■ Frank karakterine nasıl hazırlandınız?

Kaptan Jack Sparrow, Willy Wonka, Mad Hatter gibi karakterlerden sonra ‘Bay Normal’i oynama fikri bana enteresan ve gerçekleştirilmesi gereken bir hedef olarak geldi. Daha önce canlandırdığım tüm karakterlerden kendimi arındırarak sadece Frank’a konsantre oldum. Seyircinin kendini bu karakterle bağdaştırması için bu önemliydi.

‘HER GÜN 35 PAPARAZZİ PEŞİMDEYDİ’
■ Çekimler sırasında paparazzilerin sürekli etrafta olması üzerinizde bir baskı yarattı mı?Çekimler haricinde etrafta dolaşmadığım halde kesinlikle üzerimdeki potansiyel ilgiyi hissedebiliyordum. Sabah kalkıyorsunuz, işinize gitmeden önce etrafınızdaki yardımcılarınıza soruyorsunuz “Bu sabah kaç taneler?” Genelde aldığınız cevap “30-35 civarı” şeklinde. Sonra teknenize atlayıp işinize doğru giderken arkadan üç tekne dolusu paparazzi sizi takip ediyor. Ama üzerimde bir baskı hissettiğimi söyleyemem, sadece gülüp geçiyordum.

■ Canlandırdığınız karakterin dış görünüşünün nasıl olacağı sizin fikriniz miydi?

Evet, sanıyorum bu fikirden birçok kişi hoşlanmadı. Ben Frank Tupelo karakterinin altındaki fikri güzel yansıttığımı düşünüyorum. Daha önce Amerika dışına hiç çıkmamış Wisconsinli bir matematik profesörü; öyle ki hayatında hiç inişleri çıkışları olmamış; kendisini hayatın akışına bırakarak yaşamayı tercih eden bir karakter. Özetle Frank’in uzun saçı ve kirli sakalı için suçlanacak biri varsa o da sadece benim.

■ Sizi filmde mavi çizgili pijamanızla damlarda koşarken görüyoruz. Gerçek hayatta da pijama ile rahat edebilen biri misiniz?

Bu kişisel bir soru oldu. Açıkçası hayatım boyunca pijama giyen biri hiç olmadım. Setten önce bir arkadaşım bana pamuklu bir pijama hediye etti ve alışmak için 12 saat onunla oturdum. Normalde rahatlığı pijamada arayan biri değilimdir. I Angelina Jolie ile en iyi uyum sağlayan erkek karakter olarak anons edildiniz... Kesinlikle hayır, en iyi uyum sağlayan Brad’tir. Biz iyi bir iş çıkardık. Her anından keyif aldım.

■ Sizi James Bond tarzı bol aksiyon sahneli filmlerde de görebilecek miyiz?

James Bond tarzı karakter daha önce çok kez çekildi, farklı değil. Bu tarz bir karakteri canlandırmaktansa umursamaz, hımbıl, sıradan biri olarak damlarda koşuyor olmayı tercih ederim.

■ Fransa’da yaşıyorsunuz ve sık sık seyahat ediyorsunuz. Bu durumdan memnun musunuz?

Çocukluğumdan bu yana sürekli taşındığımızdan benim için bu yaşam çok normal. Birçok kez farklı şehirlere taşındık. Çingene tarzı yaşam benim için rutin...

■ Yeni Projeniz ‘ Rum Diary’ hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Graham ile ‘Rum Diary’nin kitabını çok beğendiğimiz için beraber çekmeye karar verdik. Takip eden yıllarda finansman, senarist gibi konularla ilgili toplantılar yaptık. İlk tercihimiz Peter Robinson’un senaryoyu yazması ve çekmesi yönündeydi. Fakat o dönemde kendisi, Hollywood sektöründe yaşadığı bazı kötü deneyimler nedeniyle, sektörü bırakma kararı almıştı. Uzun zamandan sonra Peter Robinson’u razı edip filmi bitirdik. Peter, hiçbir zaman şöhret peşinde koşmayan, inanılmaz yetenekli ve akıllı biridir. Film bitti, doğru zamanda, doğru şekilde çıkarmayı planlıyoruz. Kim bilir davet ederseniz basın tanıtımı için İstanbul’a geliriz. Davet ederseniz Türkiye’ye gelmeyi çok isterim.

■ Bunun organizasyonu için elimizden geleni yapmayı ve sizi İstanbul’da ağırlamayı çok isteriz. Size Türkiye’den küçük bir hediye getirdim. Umarım bu gümüş tespih hoşunuza gider.

Benim için mi? İnanamıyorum, çok etkilendim, çok düşüncelisiniz. Çok çok teşekkür ederim. Sanıyorum bu tespihi uzun süre elimden düşürmeyeceğim. İmamesinde Türk bayrağı olması da oldukça etkileyici.

'ANGELINA ETKİLEYİCİ BİR KADIN'

■ Angelina Jolie ile daha önce tanışmadığınızı biliyorum. Angelina ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Angelina ve Brad'in yaşadıklan global hayatta attıkları her adım bir mikroskop altında inceleniyor. Paparazzi haberlerini takip eden biri olmamama rağmen, onlarla ilgili haberleri duyuyorsunuz. Ben insanları çıkan haberlerle değerlendirmem. Angelina'yı tanıdığımda çok şaşırdığımı ve etkilendiğimi söyleyebilirim. Çünkü bütün bu çılgınlığın içerisinde, normal kalabilmeyi ve normal bir yaşantı sürmeyi başarmış, çok mütevazı biri. Etrafında olup bitenlerle, çocuklarıyla ilgili; esprili ve çok akıllı bir kadın. Tüm bunların haricinde, bir anda her şeye mesafe koyabilen, uzak bir tarzı var ki, bu yönünü oldukça etkileyici bulduğumu söyleyebilirim. Çok iyi bir insan ve çok iyi bir anne...

■ Ailece bir araya gelip vakit geçirdiniz mi?

Birkaç kez hep beraber bir araya geldik. Özellikle Angelina'nın oğlu Maddox ve benim oğlum Jack beraber oynamaktan çok keyif aldılar. Beraber Savages gibi video oyunları oynadılar.

'MÜZİKLE KENDİMİ İFADE EDİYORUM'

■ Daha önce müzikle ilgilenmiştiniz? Yine bu alanda planlarınız var mı?

Evet, hâlâ ilgileniyorum. Müzik kendimi ifade edebilmem için bir araç, ama kesinlikle profesyonel olarak bir kariyer seçimi değil. Biri gelip yeni çıkaracağı albümü için benden destek istese seve seve orkestrasında gitar çalanm. Keith Richards (Rolling Stones) benim için her zaman bir numara ve çok iyi bir dost olmuştur. Onunla sadece yarım saat geçirseniz bile ondan gelen farklı fikirler sizi hayrete düşürür. 50 yıl bile geçse onun mütevazı tarzıyla hep aynı kalacağına inanıyorum.