Yeni kanunda yöntem ve yetki yanlışı
Abone olTerörle mücadelenin yöntemi ve yetki tartışmaları devam ederken, uzmanlar, temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda uyarılarda bulunuyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat
Laçiner, daha önce yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini
vurguluyor. Zaman’ın sorularını cevaplayan Laçiner, öncelikle yeni
yasal düzenlemelerde terör ve terörizm kavramlarının net bir
şekilde tanımlanması gerektiğini, aksi takdirde herkese terörist
yaftası takılabileceğini vurguladı. Laçiner, terör örgütleri
listesinin Meclis tarafından açıklanması ile yargının daha etkin
bir şekilde sürece dahil edilmesini istedi. Laçiner, “Daha önemlisi
güvenlik güçleri sivil güçlerce gözlenmeli ve kararları yargıya
açık olmalı. Oysa bizde geçmişte güvenlik güçlerinin hataları yine
güvenlik güçlerince incelendi ve hatta onlara bağlı yargı
birimlerinde yargılandı. Bu da kontrolsüz bir sistem anlamına
geliyor.” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün
“Kısıtlanmış yetkilere rağmen terörle mücadeleye devam ediyoruz.”
sözlerinin ardından başlayan ‘yöntem ve yetki’ tartışması sürüyor.
Gözler, Adalet Bakanlığı’nın Terörle Mücadele Kanunu’nu yeniden
düzenlemek için oluşturduğu komisyona çevrildi. Komisyonda Jandarma
ve İçişleri Bakanlığı’nın yanı sıra akademisyenler de görev
yapıyor. Güvenlik birimlerinin taleplerinin masaya yatırılması
kamuoyunda “Acaba geriye mi dönülüyor?” endişesine yol açtı. Bu
kaygıyı taşıyan isimlerden USAK Başkanı Laçiner, kazanılmış
haklardan vazgeçilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Terörle
mücadelede temel hedefin teröristleri yok etmekten çok halkı
etkilemek olduğunu belirten Laçiner, güvenlik güçleri halk
karşısındaki meşruiyetini kaybederse teröristin işinin daha da
kolaylaşacağını vurguladı. Talep edilen yetkilerin bir kısmını
gerçekçi bulmayan Laçiner’e göre söz konusu isteklerin mevcut yapı
içinde karşılanması durumunda insan hakları ihlalleri artacak;
çünkü ‘güvenlik güçlerimizin anlayışı ve yapısı bu hakların sorumlu
kullanımını engelliyor.’ Sedat Laçiner, bazı AB ülkelerindeki terör
yasalarının aynen alınması veya benzerlerinin uygulamaya
sokulmasına karşı çıkmasını da güvenlik güçlerinin tutumuna
bağlıyor: “Bazıları İngiliz Yasası’nın aynen alınmasını istiyor.
Ben de bunu savunuyorum. Ancak bu durumda Türk polisinin ve Türk
askerinin de İngiliz güvenlik güçlerinin durduğu yerde durması
gerekir. Türkiye’de teröristin kim olduğuna Meclis veya sorumluluk
sahibi, hesap verebilen siviller değil bürokratlar-memurlar karar
veriyor. Beğenmedikleri bir fikir nedeniyle herhangi bir kişiyi
terörist ilan edebilirler. Fikirlerinden dolayı suçsuz birçok kişi
hapsedilebilir. İngiliz Terörle Mücadele Yasası bir t-shirt giymeyi
dahi terör suçu kapsamına alabiliyor. Bu yasa, sistem olmaksızın
gelirse Türkiye’de terörist olma yan kimse kalmaz.” Direksiyona
siviller oturmalı Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılımlarını da
değerlendiren Sedat Laçiner, demokrasinin yanı sıra güç
kullanımının da çok önemli olduğunun altını çizdi. Ardından şu
uyarılarda bulundu: “Hükümet, güçlü olduğunu siyasi, ekonomik ve
askeri alanlarda kanıtlamalı. Başbakan’ın ‘sivil müdahale’ ifadesi
ise son derece yerindedir. Sorunun çözümünde direksiyona sivillerin
oturmasının zamanı gelmiştir. Şu ana kadar sorun silahlı güçlere
terk edilmişti. Oysa dünyanın hiçbir yerinde sadece orduyla terör
önlenmez. Aksine, sorun içinden çıkılmaz hale gelir.” Kaynak:
Zaman