"Yeni Dünya Düzeni" ve "Great Reset" Planlarının Arka Bahçesi

Nureddin Ceylan snureddinceylan@gmail.com

Dünyaya hükmeden derin güçlerin en büyük planlarının adına, 1 doların üzerinde de yazılı olduğu gibi “Çağların yeni düzeni” demektedirler.

Yeni dünya düzeni, uluslar arası sömürü düzenine karşıt rejimleri yıkmayı, dini inançları yok etmeyi, milli devletleri ve vatanseverliği sonlandırarak sosyal düzeni alt üst etmeyi planlayan faaliyetlerin bütünüdür. Dünyanın tek merkezden birkaç seçilmiş tarafından yönetildiği bu düzenin planı, yüz yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Son yüz yıl içinde dünyanın her tarafında meydana gelen tüm olaylar bu büyük planın yürürlüğe girmesi için birer altyapıdır. Yeni dünya düzeni fikri, köklü şeytan ideolojisidir. Hani şeytanın Allah’a karşı iddiasını hatırlayın. İnsanları sağlarından sollarından girerek saptıracağını diyordu. Bu planın bundan başka bir farkı yoktur.

Şu an dünya üzerinde yaşayan bir çok siyasi, sosyal, ekonomik kurumlara ve kuruluşlara bakılınca aslında hepsinin kendini seçkin hisseden bir avuç Yahudi-Hristiyan-Siyonist için çalıştığı ve buna hizmet ettiği açıkça gözükmektedir.
Bu sistem öyle zincirleme hazırlanmıştır ki toplumun en altındaki sosyal tabaka farkına varmadan emeği sömürülerek en üst tabakadaki azınlığa aktarılmaktadır.
Tarihi gelişim içerisinde bu planın gerçekleşmesi için dengeler lazımdı. İşte bu dengeler siyasi olarak Fransız devrimi ve arkasından Amerika’nın bağımsızlığı ile, teolojik olarak Luthercilik, Protestanlık ve sanayi devrimi ile, sosyal olarak Nazi soykırımı iddiasıyla, ekonomik olarak da küresel ekonominin oluşması ve bankacılık sektörünün kurumsallaşmasıyla beraber ortaya çıkmıştır.
Bunlara eşdeğer olarak uygulama sahasında, 1. Ve 2. Dünya savaşlarında inşaasına başlanmış beraberinde ideolojik akımlar olan Faşizm, kapitalizm, kominizm, liberalizmle yayılmıştır. Dini inancı kaybetmede etkin rol oynayan bazı felsefe ve fikir akımlarıyla tohumlar atılmış, Ateizm furyasıyla dini yok etme dengesini uygulamaya sokmuşlardır.
Derin güçlerin bu amaçlarını gerçekleştirirken tek bir devlet, tek bir yönetim için savaşlar çıkarır, örtülü operasyonlar yaparlar. Bu planlarını ortaya çıkaranlar olduğunda, biri engel olduğunda suikastlar düzenlerler. Dünyadaki tüm gıdayı kontrol edebilmek için GDO’lu tohumları üretir, insan sağlını ahlaki düşünceye etki edebilmesi için kendi istedikleri maddelerce yönetirler.

Böylesine derin bir planda ters gidebilecek bir şey yoktur. Yok mudur?
Beşerin olduğu her yerde sakatlık olmaz olur mu? Elbette ki ters giden bazı olaylar olur. Ve oldu da.

Bu yüzden nihai hedeflerine ulaşmak için, “Great Reset” yani “Büyük Sıfırlama” planını devreye aldılar. Zaten her zaman yedekte duran bir plandı ve zamanı da gelmişti. Hedefleri için, Gerek silah yoluyla, gerek biyolojik, gerekse de siber savaşlar çıkaran bu kişiler, şimdi de başka bir alan ile teklik düzenini kurmaya çalışıyorlar.
UZAY..
Evet uzayın sayesinde hedeflerine ulaşacaklar. Bundan şüpheniz olmasın. “Great Reset”in anahtarı uzayda saklıydı, bundan dolayıdır ki yıllar boyunca uzay için ciddi mücadeleler verildi, büyük servetler harcandı. Uzaydan insanları yönetebilme hayali size uçuk gelmesin lütfen. Bundan 40 yıl önce insanlara bir sıvı enjekte edilerek diledikleri şeyleri yaptırabilme hayali de uçuk geliyordu. Ama oldu.

Daha geçenlerde bile Elon Musk’un sevgilisi Twitter hesabından, beynime çip taktırmak istiyorum diyordu. Bunlar boş sözler değil. Dünyanın en zengin ve uzayın neredeyse efendisi olan bir adamın en yakını bunu söylüyorsa belli şeylerin dışa vurumudur.

Teknoloji artık başka bir boyutta. Her şeyi yapmak mümkün. Koronavirüs ile başlayan büyük sıfırlama hareketi, uzayın işgali, uydular vasıtasıyla insanların üzerinde kurulacak hegemonyayla ve ardından son bir savaşla sonlanacaktır. Ve böylelikle kendilerince kurdukları “Yeni Dünya Düzeni” planı olacaktır. Amaç bu.

Bariz örneği ise Elon Musk’un yaptığı inanılmaz açıklama. Şöyle diyordu bay uzay;
“3. Dünya savaşından önce veya sonra Mars’ta kendi kendine yeten bir şehir hazırlamalıyız. İnsanlık Mars’ı kolonileştirme olanağına sahip olmalı.”
Derin güçlerin kuvvetli maşası ve göz önünde ki aktif “CEO” su bunu diyorsa büyük bir plan yakındır. “Dünyanın sonu” temalı senaryoya hazır olun. Ve bu son film ile tek merkez otoritesine sahip yeni bir dünyaya geçiş olacaktır.
Ama onların bilemediği ama bizim bildiğimiz bir gerçek var;
“Allah’tan başka galip yoktur.” Bu sözü düstur alan hak yolunda hakkıyla giden tek bir Müslüman bile, Allah izin verdikçe onları yerle bir edebilir. Bizim elimizde böyle bir gerçek var. Böylelikle aslında bizler onlardan daha güçlüyüz. Farkında olan Allah’ın izniyle her şeyi başarabilir.
Çünkü biliriz ki, bu planı gerçekleştirmeleri Allah müsaade ettikçe olur. Biz Allah’a hakkıyla kulluk edebilirsek, kimse bizim üzerimizde bir şeyi yapamaz. İslâm ile hakkıyla dirilirsek, Dünyayı yöneten deyip de gözümüz de çok büyüttüğümüz bu lanetli oluşumları yok edebiliriz. Çünkü bizim Rabbimiz planları bozandır.


Peki ya evimizde hiç bir şey yapmayarak, hatta bu gerçekleri bile görmeyerek oturup, onların emri altına mı gireceğiz?
Yoksa, Allah’ın yolunda gerçekleri öğrenerek, ilmi cihatlarda bulunarak ve Müslümanları şuûrlandırarak geleceğin sahibi mi olacağız?

Her şey elinizde, kaldırın göğe isteyin, hakkıyla uygulayın ve zafere sahip olun.
Selametle...