Yeni çocuk sahibi olan anne babalar dikkat
Abone olDoç. Dr. Adnan Ayvaz, "2 yaşından önce dijital ekrana uzun süre maruz kalmak çocukta, konuşma gecikmesine neden oluyor" dedi.
Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç.
Dr. Adnan Ayvaz, erken yaşta fark edilemeyen ve günlük yaşamda
konuşma bozukluğuna sebep olacak detayları gözden kaçırmanın
ailelerin ve çocukların hayatını olumsuz etkilediğini
söyledi.
Doç. Dr. Ayvaz, "2 yaşından önce çocukların uzun süre dijital ekranlara maruz kalmaları, aileler tarafından fark edilmeyen konuşma bozukluğunun en önemli nedenlerinden biridir" diye konuştu.
“DİJİTAL EKRANLARIN AKIŞ HIZI ÇOCUKLARIN DÜNYAYA OLAN
ALGISINI KAPATIYOR"
En geç 3 yaşına kadar konuşma gelişimini tamamlaması gereken
çocuklarda ortaya çıkan dil ve konuşma bozukluklarının en önemli
sebepleri arasında, onlara yemek yedirmek ve çocukları
sakinleştirmek için dijital ekranlara maruz bırakılması geldiğini
belirten Doç. Dr. Ayvaz, 2 yaşına kadar dijital ekranlara uzun süre
maruz kalan çocukların, ciddi iletişim ve dil problemleri,
sosyalleşme, öğrenme ve analiz yeteneklerinde sorunlar yaşadığını
dile getirdi.Doç. Dr. Ayvaz, çocukların dijital ekranlardaki hızlı
akışa yetişemediklerini vurgulayarak şunları söyledi:
“Televizyon, tablet, telefon gibi elektronik cihazların ekranlarındaki hızlı akış, bu dönemdeki çocukların algı ve analiz edebilme kapasitesinin çok üzerinde. Çocuklar gördüklerini algılamaya çalışırken çok fazla çaba sarf eder ve bu durum geri kalan dünyaya algılarını ve duygularını kapatmasına neden olur.”
“EN BÜYÜK YANLIŞ, AİLELERİN AKILLI TELEFONLARINI
ÇOCUKLARINI SAKİNLEŞTİRMEK İÇİN KULLANMALARI”
Çocukların dijital ekranlar karşısında sabitlendiğini gören
ailelerin, çocuklarını sakinleştirmek ve yemek yedirmek için bu
programları sağlıksız bir tercih yaparak kullandığını, ancak bu
durumun ciddi sosyal sağlık problemlerine yol açtığını dile getiren
Doç. Dr. Ayvaz, en büyük yanlışın ailelerin akıllı telefonlarını
çocukları sakinleştirmek için kullanmaları olduğunu aktardı.
Çocukların ekrana baktığı sürede yaşadığı aşırı odaklanma halinin, beyni yorduğunu ve beynin sağlıklı gelişimini kısıtlayabildiğini söyleyen Doç. Dr. Ayvaz, "Televizyon karşısında fazla zaman geçiren çocuklar, uygun olmayan aşırı uyaran almakla birlikte ebeveynlerinden ve çevresindeki sağlıklı sosyal ortamlardan alması gereken birebir iletişimin sağladığı sağlıklı uyaranlardan da mahrum kalıyor" dedi.
“ÇOCUKLAR 2 YAŞINDA KONUŞMUYORSA MUTLAKA UZMANA DANIŞMAK
GEREKİYOR”
Konuşma problemini tek başına değil daha çok iletişim sorunları
içinde ele almak gerektiğini bildiren Doç. Dr. Ayvaz, iletişim
sorunları içinde; anlatım bozukluğu (sözel anlatım bozukluğu, dil
algılama bozukluğu), konuşma bozukluğu, fonasyon (ses çıkarma
kabiliyeti bozuklukları), kekemelik problemlerinin yer
alabileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Ayvaz, çocuğun 18'inci ayda hiç kelimesi yoksa, 2 yaşında iki kelimeli bir cümle kuramıyorsa, üç yaşında normal bir cümle kuramıyor veya hiç konuşmuyorsa, anlaşılmaz konuşuyorsa mutlaka dil problemi ve konuşma gecikmesi açısından incelenmesi gerektiğini dile getirdi.
KONUŞMA BOZUKLUĞUNUN DİĞER NEDENLERİ
Çocuklarda konuşma problemlerinin nedenlerinin arasında sadece
dijital ekranlara maruz kalmak değil, psikolojik nedenlerin de
yatıyor olabileceğini belirten Doç. Dr. Ayvaz, konuşma bozukluğuna
neden olabilecek diğer durumları ise şöyle açıkladı:
“Çocukların istismar edildiği ve psikolojik travmaya uğradığı savaş, terör, ebeveyn kaybı-eksikliği, şiddet görme gibi durumlarda vücudunda bir problem olmasa da konuşma gecikmesi ve bozukluğu görülebilir. Konuşma bozukluğunun olası diğer nedenleri arasında, beyin anomalilikleri, nörolojik gelişim sorunları, genetik nedenler, çevresel faktörler, dil faktörleri, işitsel süreçler de gösterilebilir."
“ÇOCUĞUNUZLA VAKİT GEÇİRİN”
Doç. Dr. Ayvaz, konuşma gecikmesi olan çocuklar için herhangi bir
sağlık sorunu tespit edilmemişse öncelikle televizyon, tablet,
bilgisayar, telefon gibi elektronik cihazlardan uzak durulması
gerektiğinin altını çizdi. Doç. Dr. Ayvaz, "Ebeveynler çocuklarıyla
birlikte onun oyununa katılarak oyun oynamalı, fırsat buldukça bir
birey olarak çocukla sohbet edilmeli, öğretilmek istenen
kelimelerin ve davranışların oyunla, yumuşak bir şekilde, sık
tekrarlayarak, sabırla ve bir süreç dâhilinde üstünde durulması
gerekiyor" diye konuştu.
Çocukların kreş gibi başka çocuklarla iletişim kurabileceği, paylaşımlarda bulunabileceği ortamları da dil ve sosyal gelişim açısından faydalı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ayvaz, bundan sonraki aşamada çocukların bazıları için profesyonel yardım, psikiyatrik inceleme, dil terapisi ve özel eğitim gerekebileceğini aktardı.