Türkiye ve dünya, özellikle de hemen yanı başımızdaki bölge,
Ortadoğu, tarihi bir dönemeçten geçiyor. Kürt meselesi, terörle
mücadele, Arap baharı, Suriye, dünyayı saran ekonomik kriz... Her
biri yarınları belirleyecek başlıklar.
…
Kürt meselesinde, bir yandan Kuzey Irak yönetimi devrede, diğer
yandan Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuzda.
Türkiye’ye Kuzey Irak’lı Kürt liderlerin biri geliyor diğer
gidiyor. BDP’li milletvekilleri Erbil’i komşu kapısı yaptı.
Başbakanlıkta ard arda terör zirveleri düzenleniyor. Bu
arada PKK ile yeniden masaya oturulabileceğine ilişkin iddialar
kulaktan kulağa fısıldanıyor.
…
Mecliste yeni anayasa için kurulan komisyon çalışıyor, Kürt
Sorunu’na çözümde en önemli “viraj” olarak görünen
komisyonda ise daha başlarken umutsuzluk hakim. Liderler
“yeni anayasa yapılamazsa toplumda hayal kırıklığı
yaşanır” diyor ancak daha şimdiden genel kanı
“partilerin bir metin üzerinde anlaşmalarının zor
olduğu” yönünde.
…
Bir de dışarıya bakalım…
Suriye’de halk ayakta. Her gün onlarca ölüm haberi geliyor.
Dünya, eşi görülmemiş bir baskı uyguluyor, Türkiye’nin güney
komşusuna. Ankara’da bu baskıda başı çekiyor.
Başbakan hemen her gün Esad’a “git”
diyor. Yüzlerce kilometrelik sınır hattında tampon bölge kurulup
kurulmayacağı konuşuluyor.
Suriyeli muhalifler Türkiye’yi mesken tutmuş durumda.
Suriye’de yönetimde olanlar ise burnundan soluyor. PKK
Suriyeli Kürtlere silahlanma çağrısı yapıyor. Türkiye’deki bazı PKK
eylemleri Suriye ile bozulan ilişkilere bağlanıyor.
Mısır, Tunus, Kuveyt ve diğer Arap ülkelerinde de yönetimler hop
oturup hop kalkıyor.
…
Bir de ekonomi belası var dünyanın başında.
Yunanistan, İspanya, İtalya ve hatta Fransa akşamdan sabaha
başlarına yıkılabilecek bir ekonomi ile yaşıyor. Avrupa kendisini
kurtarmaya çalışıyor, Amerika umutsuz da olsa kendi ekonomisini
ayakta tutmanın yollarını arıyor. Ekonomideki çalkantı nedeniyle
güç dengeleri değişiyor, kağıtlar yeniden dağıtılıyor.
…
Tablo bu..
Bu tabloda CHP’nin gündemi ne sizce?
Türkiye’nin ana muhalefet partisi, Dersim tartışmalarıyla
içindeki bölünmeyi engellemeye, iktidar partisine laf yetiştirmeye
ve İstanbul’a il başkanı atamaya çalışıyor.
Dersim tartışmasını CHP’li Tunceli milletvekili başlattı.
Doğal olarak Ak Parti, (samimi ya da değil) üzerine atladı. Ama
burada bile CHP net bir tavır alamadı. Rasyoneli, doğruyu aramak
yönünde bir mesaj veremedi. Arşivler açılsın demedi, diyemedi,
meclisin bu konuyu araştırması için adım atamadı.
Konuyu gündeme taşıyan Tunceli milletvekili için linç kampanyası
başlatıldı, bu açıklamadan yola çıkarak, Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu’na muhalif isimler kazan kaldırdı.
İstanbul il başkanlığı ile ilgili gerilim nedeniyle yönetimde
çatlak oluştu.
Yani CHP yine içine döndü.
Tam da olmaması gereken bir zamanda.
Tam da Türkiye için hayati kararların alındığı, alınacağı bir
dönemde.
…
Yazının başlığını Yeni CHP değil yine CHP olarak koydum.
Bu tanıma sosyal medyada rastladım.
Bugünkü duruma bakınca da “cuk oturmuş” diye
düşündüm.
twitter.com /yavuzoghan