Yeni bir medeniyet keşfedildi

Bilim adamları, Slovakya, Almanya ve Avusturya'ya yayılan bir bölgede insanoğlunun avcılığı bırakıp ilk tarım faaliyetlerine geçtiği döneme ait günümüzden 7 bin yıl öncesine dayanan kalıntılar buldu. Avrupa'nın bilinen tarihini 2 bin yıl daha geriye götüren keşfin ardından Avrupa tarihinin yeniden yazılması gündeme geldi. MÖ 4800 ile 4600 yılları arasında yapıldığı tespit edilen ve geniş bir bölgeye yayılmış 150 yapıdan oluşan kalıntıların İngiltere'deki Stonehenge ve Mısır'daki Piramitler'den 2000 yıl daha eski olduğunun tespit edilmesi Avrupalıları heyecanlandırdı. Çünkü Avrupa'da ilk medeniyetin Ortadoğu veya başka bir bölgeden gelmediği, buradaki anıtsal yapıların, Mısır'dakilerden daha önce yapıldığı anlaşıldı. Avrupa topraklarının dünyanın eski medeniyetlerinden birine beşiklik ettiğini gösteren kalıntıların çoğu kerpiç yapılardan oluşuyor. Kalıntılarda bulunan taş ve tahta aletler ile insan ve hayvanları temsil eden heykelcikler dönemin medeniyetiyle ilgili ipuçları veriyor.

Avrupa heyecanlı

Orta ve Kuzey Avrupa için bu döneme ait yerleşik toplumlara ait buluntular alışılmadık olsa da, Ortadoğu ve Anadolu'da durum farklı. TÜBA üyesi Prof. Güven Arsebük, 'Ortadoğu ve Anadolu'da MÖ beşinci binyılın ilk yarısında kerpiçten yapılar kuran, hayvanları çok uzun zaman önce evcilleştirmiş ve tahıl gibi bitkileri kültüre almış olan toplumlar epeydir mevcuttu' diyor. Diyarbakır-Çayönü, Konya-Çatalhöyük, Burdur-Hacılar Türkiye'deki, MÖ 10.000-5000 arasındaki Cilalı Taş çağına tarihlenen 257 yerleşimin en bilinenleri.

Tapınaklarla ilgili açıklama yapan bilim adamları, yapıların tümünün kerpiç yapıldığını, etraflarının ise yarım kilometre uzunluğunda surlarla çevrili olduğunu kaydetti. Buna göre, her biri en az 150 metre uzunluğunda olan anıtsal dini yapıları inşa eden uygarlığı dindar insanlar kurmuştu. Fakat bu uygarlık sadece 200 yıl kadar ayakta kalmayı başarabildi. O tarihten sonra 3 bin yıl boyunca, erken Tunç Çağı'na gelinceye kadar bir daha anıtsal binalar inşa edilmedi. Bilim adamları bu duraklamanın, devasa tapınaklara ihtiyaç duyulmamasından veya dağılma döneminin sosyo ekonomik şartlarının böyle binalar inşa etmeye yetmemesinden kaynaklanabileceğini belirtiyorlar. Uygarlığın ekonomisi büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine dayanıyordu. Bilim adamları yapılan keşif henüz çok yeni olduğu için, bu medeniyete bir isim veremedi.

AYİN İÇİN HENDEK KAZMIŞLAR

Taş Devri'ne ait bu devasa yapılarla ilgili üç yıldan bu yana yürütelen çalışmalarda ilginç ip uçları elde edildi. Hendeklerin çapları ne olursa olsun, çıkartılan toprak miktarı sabit tutulmuş. Arkeologlar, bunun tapınağın etrafına hendek kazmakla görevli özel statülü işçilerin belirli günlerde çalışması ile elde edilmiş olabileceğini ifade ediyorlar. Uzmanlar, hendek kazmanın dini takvime bağlı bir nevi dini tören olduğu yorumunu getiriyorlar. Binaların etrafına kazılan hendekler, surlar ve kazık duvarların güvenlik amaçlı olmadığı ve kabile içerisindeki sıradan insanların tapınaktaki ayinleri görmesini engellemek için yapıldığı iddia ediliyor.

BİZİM MEDENİYET 7 BİN 500 YILLIK

Almanya ve Avustralya yakınlarında 600 kilo metrelik bir alanda 7 bin yıllık tarihin bulunması ve bu bölgenin Avrupa'nın en eski yerleşim ve medeniyeti olarak yabancı basında yer alması, Çorum'da üzüntü yarattı. Alacahöyük Belediye Başkanı Hüseyin Saykan, bunun mümkün olmadığını belirtirken, Kazı Başkanı Çınaroğlu, Çorum'dan eski tarihin bulunmasının kendilerini üzeceğini söyledi. Her iki yetkili de bölgelerinin 7 bin 500 yıllık olduğunu belirterek, 'Dünyanın en eski medeniyeti Çorum'da' dediler. Alacahöyük Belediye Başkanı Hüseyin Saykan, Alacahöyük'te 7 bin 500 yıllık tarih olduğunu söyledi. Saykan, 'Almanya ve Avusturya yakınlarında bulunan kalıntılar 7 bin yıllık olsa da daha bize ulaşmalarına 500 yıl var. Bizi geçmeleri için 8 bin yıllık tarih bulmaları gerekir. Alacahöyük'te büyük medeniyetler kurulmuştur. Biraz daha uğraşıp önce 8 bin yıllık tarihi bulsunlar' diye konuştu. Alacahöyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu ise dünyanın hiçbir yerinde Anadolu'dan eski yerleşim biriminin olmasının mümkün olmadığını savundu.

Kaynak: