Komisyon çalışıyor. Sivil toplum örgütlerinden anayasa
maddelerine ilişkin öneriler alınıyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek
toplumun ilgisizliğinden şikayetçi. Aslında daha çok sivil
toplum örgütlerinin ilgisizliğinden.
Çiçek gibi, yeni anayasayı, toplumsal dönüşüm için şart gören
çevrelerinde şikayeti var.
Hükümetin seçim sonuçlarıyla birlikte yeni anayasa’dan
vazgeçtiğini düşünenlerin sayısı da az değil. Bugüne kadar hükümeti
destekleyen liberal çevrelerden yükselen eleştiriler de
umutsuzluğun en önemli işareti…
…
Aslında komisyon çalışıyor.
Mesai veriyor…
Ancak mesainin sonuca ulaşılacağına ilişkin umut
vermiyor.
Çünkü hala partiler kritik maddeler ile ilgili görüşlerini
ortaya koymadılar. Toplumsal barışı sağlayacak hayati düzenlemeler
ilişkin tartışmalar yapılmadı.
Sivil toplum örgütlerinden öneriler alındıktan sonra o
tartışmalara geçilecek.
Ama bir türlü sağlanamayan heyecan o maddeler tartışılırken
sağlanması umut edilen toplumsal baskıyı azaltacak.
Ve bir parti herhangi bir maddeye hayır derse o madde yok
sayılacak.
Örneğin vatandaşlık tanımında uzlaşma sağlanılamazsa o madde
olduğu gibi kalacak.
Ya da buna vicdanı elvermeyen parti ben yokum diyebilecek.
Ve bir parti ben yokum derse komisyon çalışmaları bitmiş
sayılacak.
İşte bu kurallar nedeniyle toplumsal barısı sağlaması beklenen
“Türklük tanımı” veya “anadilde eğitim” gibi düzenlemeler, üzerinde
anlaşma sağlanması imkansız gibi görünen maddeler arasında
sayılıyor.
Halbuki yeni anayasanın gündeme gelmesindeki en temel
düzenlemeler de bu iki başlıkta gizli.
...
Bunlar olumsuz senaryolar.
Olumsuz senaryoların hayata geçmemesi için toplumsal baskıya
ihtiyaç var.
Anayasa konusunda söz veren partilere, seçmenlerin sözlerini
hatırlatmalarına.
Toplumsal heyecanı ayakta tutabilmek içinse iktidar partisinden
adım atması bekleniyor.
Çünkü Türkiye’de gündemi iktidar belirliyor.
Ancak bugünlerde iktidar partisinin gündemi farklı.
Milletvekillerinin emeklilikleri,
Fransa’da çıkan ayıplı yasa ve Başbakan’nın sağlık durumu en
sıcak tartışma konular.
Yeni anayasa hemen hemen yok sayılıyor.
Kolay kolay da üst sıralara yükseleceğe benzemiyor. Ama
işin sahibi, Meclis Başkan Cemil Çiçek yine de umutlu.
Toplumsal heyecanın yüksek olmaması Çiçek’e göre normal, çünkü
şu an teknik çalışma yapılıyor.
Toplumun her kesiminden “yeni anayasa”ya ilişkin beklentiler
alınıyor. Çiçek, asıl toplumsal desteğe ve toplumun itici
gücüne partiler siyasi kararlarını verirken ihtiyaç duyulacağını
düşünüyor.
…
Yeni Anayasa için benzetme yerindeyse Çiçek’in “şapkadan tavşan
çıkarması” gerekecek.
Tavşanın şapkadan çıkabilmesi içinse hükümetin gündemi yeni
anayasaya kilitlemesi şart.
İktidar partisinin gerçekten yeni anayasa isteyip istemediğini
de o gün göreceğiz. Gündemi hangi ölçüde yeni anayasaya
endekslendiğini tartıp “Ak Parti’nin düzen partisi olup olmadığına”
ilişkin tartışmalara da daha sağlam veriler ile
katılabileceğiz.