Yeni Anayasa'nın yazımı başlıyor!
Abone olTürkiye'nin merakla beklediği haberi TBMM Başkanı Cemil Çiçek verdi...
Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret eden TBMM Başkanı Cemil Çiçek müjdeyi verdi:
"Zaman zaman yazdıklarınız hoşumuza gitmese de, sizin bizim için ve demokrasi için önemli olduğunuzu biliyoruz. Yarından itibaren halkın beklentilerine, talimatlarına, görüşlerine uygun yeni anayasanın nasıl şekilleneceğine ilişkin ikinci kısma geçilecek"
"YENİ ANAYASA'DA İKİNCİ ETAP"
Meclis Başkanı Çiçek, bu dönem Meclis'teki en önemli çalışmanın yeni Anayasa yapımı olduğunu belirterek, 19 Ekim 2011'den bu tarafa dört siyasi parti ile birlikte bu çalışmayı Meclis dışına da taşırarak tüm Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla bir kampanyaya dönüştürdüklerini söyledi. Çiçek, "Bugün itibariyle halkın katılımıyla ilgili düzenlediğimiz programların sonuna geldik. Ama bundan sonra da görüşlerini, düşüncelerini bildirmek isteyenler olursa bunları da memnuniyetle değerlendireceğimizi belirtmek istiyorum" dedi.
Yarından itibaren halkın beklentilerine, talimatlarına, görüşlerine uygun yeni Anayasa'nın nasıl şekilleneceğine ilişkin ikinci kısma geçileceğini belirten Çiçek, "Perşembe günü siyasi partilerimizin görevlendirdiği danışmanlarla bir toplantı yapacağız. Cuma günü de yine Uzlaşma Komisyonu belirlenen çerçeve doğrultusunda taslak hazırlıklarını sürdürecek" diye konuştu.
"EN ZORLU KISIM İKİNCİ BÖLÜM"
Bu süreçte basının da biraz daha hassasiyet göstererek katkılarını beklediklerini belirten Çiçek, "Birinci hassasiyetimiz şudur; bu sürecin en zorlu kısmı bu ikinci bölümüdür. Çünkü bu süreci sonlandıracak olan 4 siyasi parti bugüne kadar kendi görüşlerini ortaya koymadı komisyonda. Münferit olarak herkesin grup toplantılarında veya başka etkinliklerde görüşleri var, ama Uzlaşma Komisyonu'nda hiçbir siyasi partimiz 'ben şu konuda şunu istiyorum, şu maddenin şöyle düzenlenmesini istiyorum' tarzında bir görüş ortaya koymadı. Şimdi işte bu ikinci bölümde bunlar ortaya konacak" dedi.
Masada her şeyin konuşulmasını istediklerini ve sonuçta da bir görüş birliğine vararak bu metinleri çıkarmak istediklerini kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:
"Bu müzakereler sırasında zaman zaman çok farklı görüşler de ortaya çıkabilecektir. Bu da işin tabiatı gereğidir, olması gereken de budur. Yani kimin çantasında ne görüş varsa, ne düşünce varsa bunu ortaya koyacak ki, ortak noktaları bulup, milletimizin tamamının benimseyeceği bir Anayasa'yı ortaya koymamız gerekiyor. Farklı görüşlerin ortaya çıkması komisyonda kavga anlamına gelmiyor. Çünkü özellikle bu türlü başlıklar halkta tedirginlik meydana getiriyor."
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda 12 milletvekili bulunduğunu hatırlatan Çiçek, bu vekillerin şahıslarını temsilen komisyonda bulunmadıklarını belirtti. Çiçek, "Mensup oldukları partiyi temsilen orada bulunuyorlar. Orada gündeme getirecekleri görüşler kendi partileriyle konuşarak, aldıkları yetkiye dayanarak orada sarfedilen görüşlerdir. Dolayısıyla bunun bireyselleştirilerek takdimi de bence çok doğru olmaz. O nedenle vereceğiniz haberlerin, yazımların ve bunun üzerine dayalı olacak yorumların da bu süreç için şu veya bu şekilde etkisi olacaktır" şeklinde konuştu.
"ANAYASA YAPMA İŞİ, BİRAZ DA İKLİM MESELESİ"
Çiçek, yeni Anayasa yazımı sürecine geçilmeden önce siyasi parti liderlerini bir kaz daha ziyaret edip etmeyeceğine yönelik soru üzerine, "Başlamadan evvel değil de bir defa daha en üst düzeyde bu sürece destek verildiğinin kamuoyuna duyurulması için arkadaşlarımızın böyle bir düşüncesi oldu" dedi. "Anayasa yapma işi biraz da iklim meselesidir, atmosfer meselesidir" diyen Çiçek, bu işin içindekiler ne kadar cesaretlendirilirse hem halka olumsu mesaj verileceğini hem de daha şevkle çalışacaklarını söyledi.
TUTUKLU VEKİLLERİ KRİZİ
Çiçek, tutuklu milletvekillerinin durumu ile ilgili gelinen nokta ve AK Parti'nin bu konudaki tavrını iletip iletmediğine ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Önümüzde böyle bir sorun var. Bu neden, niye kaynaklandı, nasıl oldu biliyoruz. Keşke bu sorulara ben muhatap olmasam, keşke bu sıkıntıları Türkiye yaşamasa. Ama 24. dönem Meclis çalışmaları olumsuz anlamda bir kısım ilklere sahne oldu. Keşke bunlar da yaşanmasaydı. Ama demokrasiyi kökleştirmek, demokratik tecrübeleri kazanmak da çok kolay olmuyor. Yapılması gereken, bu işin yargı tarafından sonlandırılmasıydı. Çünkü yargıya intikal etmiş bir konudur. Yargıya, Meclis açıldıktan sonra intikal etmedi."
Üç muhalefet partisinin grup başkanvekilleri ile bu konuya ilişkin iki defa toplantı yaptığını hatırlatan Çiçek, "Bu toplantı sonucunda, beklentiler, sorunun boyutları, yansımaları ve olabilecek hukuku çerçevesi nedir, bunlar konuşuldu. Üç muhalefet partisi arasında bir paralelliğin olduğunu ya da en azından öyle bir noktaya gelinmiş oldu" dedi.
"AK PARTİ'NİN GÖRÜŞÜ BEKLENİYOR"
Bu gelinen noktanın bir başka yönden de tamamlanması gerektiğini belirten Çiçek, bu kapsamda yaptıkları görüşmeler, görüşmelerde dile getirilen hususlar, bunun hukuki çerçevesinin ne olabileceği konularının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletildiğini söyledi. Çiçek, "Kendilerinin bir toplantıda yaptığı konuşmada, bu görüşlerin bu beklentilerin partinin yetkili organlarında görüşüleceği ifade edildi. Şimdi bu görüşmeyi bekliyoruz. Bu görüşmeden çıkan sonuca göre de ne olacaksa, bunu hep beraber görmüş olacağız" dedi.
"UMUT POMPALARSANIZ SIKINTI ÇIKARTIRSINIZ"
Tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmesi konusunda umutlu olup olmadığına ilişkin bir soruya ise Çiçek, "Realist olmak lazım. Yani umut, umutsuzluk benim yaptığım işlerde çok belirleyici bir aktör değildir. Siyaset gerçekler üzerine yapılan bir iştir. Ben gerçeklere göre hareket ederim" dedi. Daha önce avukatlık yaptığını ve cezaevi psikolojisini iyi bildiğini belirten Çiçek, Adalet Bakanı olduğu dönemde de her cezaevinde kendisine 'Af yok mu?' diye sorulduğunu söyledi. Çiçek, "Bir de bu insanların dışarıda çocukları, eşleri, yakınları var. Bu noktalarda gerçek üzerinden hareket etmez, ümit pompalarsanız insanlara bir başka yönden de sıkıntı çıkarmış olursunuz. Ben umut ya da umutsuzluk esasına göre bir işlem yapmam. Ama birden çok aktör ve faktör bir sonucu belirleyecekse, bunların hepsinin bir ortak noktada buluşması gerekir, benim yapacağım bunu temin edebilmektir, on uda yapmaya çalışıyoruz" dedi.
Tutuklu sekiz milletvekilinin tek bir mahkemede değil dört ayrı mahkemede yargılandıklarına da vurgu yapan Çiçek, "Sekiz kişinin davasının hukuki süreci de birbirinden farklı. Bazıları yeni başladı bazıları belli bir noktaya geldi. Yapılacak işlemlerin yoğunluğu bakımından da farklılıklar var. Yani bir tek mahkeme karar vermeyecek yani. Sürdürülen davalarda dört ayrı mahkemeden karar çıkması lazım. Arzu deriz ki hepsi bir an evvel çıksın. Sadece tutuklu milletvekilleri açısından değil, o davada yargılanan kim varsa hepsi bir an evvel durumu bilmek, öğrenmek, kendi geleceğini tayin etmek ister" dedi.