Yeni anayasada gözden kaçan detay allame–i cihan olsa...
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, yeni anayasa teklifinde yer alan ilginç bir detayı bugünkü köşesine taşıdı.
"Çalışma Bakanı cumhurbaşkanı olamaz!"
Bu öngörünün nedeni yeni anayasa teklifindeki bir madde. MHP ve AK Parti tarafından son şekli verilen anayasa teklifinde Cumhurbaşkanı seçilme şartlarına ilişkin şu ifade yer aldı:
"Doğuştan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak."
Bu maddenin ortaya çıkaracağı fiili durumu bugünkü köşesine taşıyan Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nin durumun örnek gösterdi.
Eğer teklif mevcut haliyle yasalaşırsa, Batı Trakya
göçmenlerinden olan Mehmet Müezzinoğlu da dahil göçmen Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşları Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısının detayları şöyle:
"AKP ve MHP'nin ortak anayasa teklifinde, doğal olarak bir madde
de kimlerin cumhurbaşkanı seçilebileceği ile ilgili.
Bu şartlardan biri şu: Doğuştan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
İlk bakışta normal bir şart gibi görünüyor.
Ama unutmayalım ki bizim ülkemizde, imparatorluk yıllarının bir mirası sayılması gereken “göçmenlik” de var.
İmparatorluğun geride bıraktığı Türkler, Cumhuriyet kurulduktan sonra da anavatana göç etmeye devam ettiler ve haklı olarak vatandaşlık da kazandılar. Bir bölümü devlet politikası gereği uzun süre haymatlos (vatansız) olarak yaşadı, ancak Turgut Özal’dan sonra vatandaşlık hakkını kazandı.
Hiçbiri doğuştan TC vatandaşı değildi. Böylece yeni anayasa ile “seçilme hakkı”, bu vatandaşlarımızın elinden alınmış olacak.
Mesela Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Batı Trakya’daki Gümülcine’de (Yunanistan) doğdu. Türkiye’de yabancı öğrenci olarak okudu, hekim oldu ama Yunanistan’da mesleğini icra etmesine izin vermediler. 1983 yılında Meriç Nehri’ni kaçak olarak geçerek Türkiye’ye iltica etti, haymatlos olarak yaşadı. TC vatandaşlığına kabulü 1986 yılında mümkün olabildi.
Benzer durumda on binlerce vatandaşımız var.
Ve Müezzinoğlu, milletvekili seçilebildi, bakan olabildi ama “Post Milliyetçi Cephe” anayasası kabul edilirse, allame–i cihan olsa cumhurbaşkanı seçilemeyecek, seçime bile giremeyecek.
Benzer durumda on binlerce kişi var.
Şimdi diyecekler ki “Ama Amerika’da da doğuştan ABD vatandaşı olmayanlar seçilemiyorlar”!
Birincisi: O anayasa 1787 yılında yapıldı. O günden bugüne medeni dünyada vatandaşlık hukukunun böyle gelişebileceğini tahmin etmeleri imkânsızdı.
Modern hukukta vatandaşlık, devletin insan unsurunu tarif eder. Ulusu oluşturan vatandaşlar topluluğunda, ırka ve dine dayalı ayrımlar yapmaz. Anayasa, “hukuki” bir metindir. Toplumsal gerçekliğe ilişkin yargılar taşımamaları gerekir.
Mevcut Anayasa’nın 10. maddesi, “dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle” vatandaşlar arasında ayrımcılık yapılamayacağını emrediyor.
Bu maddeden de mi vazgeçiyoruz?
İkincisi: ABD Anayasası’na bakıp yeni anayasaya aktarmak için bulduğunuz tek şey bu mu?
Bir tek kişiyi tatmin etmek için Anayasa değiştirmeye kalkışınca, ortaya böyle yalapşap hazırlanmış bir metin çıkıyor tabii. Maşallah ne kadar “kapsayıcı” bir anayasa yapıyorsunuz.