Yeminle evimde şebeke suyu içiyorum
Abone olAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Yeminle ben de evimde şebeke suyu içiyorum" dedi. <br/>Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçe...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Yeminle ben de evimde şebeke suyu içiyorum" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Ankara’nın şebeke suyunun kirli olduğuna cevap vermek için makamında basın toplantısı düzenledi. Türkiye’nin birçok ilinde su sıkıntısı olduğunu belirten Gökçek, Ankara’nın yaklaşık 1.5 yıllık suyu olduğunu dile getirdi. Gökçek, "Gelecek sene de bu sene gibi geçerse biz de sıkıntılı bir evrenin içerisine gireriz. Onun için Ankara’nın sibobu olarak, güvencesi olarak yaptırmış olduğum Kesikköprü Barajı’ndaki Kızılırmak suyundan tekrar takviye yapmaya başladık. Ortalama olarak yüzde 20 ile 30 arasında gelişen ve şuana kadar toplam 30 milyon metreküp suyu Ankara’ya verdik. 3-4 aydan beri veriyoruz. Ankara’nın yaklaşık 27 günlük su ihtiyacını her gün belli oranda suyun içerisinde ilave ederek verdik. Kızılırmak’ın tek dezavantajlı yeri sülfatının yüksek olması" diye konuştu.
Gökçek, ardından Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) sülfata ilişkin raporunu okudu.
"CHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ İNSANLARI YANILTIYOR, LAF EBELİĞİ YAPIYOR"
Gökçek, CHP’li milletvekilleri, Kimya Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası ile Ankara Tabip Odası’nın insanları yanıltan, aldatan, bilim sağdan soldan dolandırıp laf ebeliği yaptıklarını belirtti. Sudaki sülfat oranının artması halinde galveniz ve demir tesisat depolarında bir nevi pas gibi gözüken atık maddelerin çözülebileceğini dile getiren Gökçek, "Evinizde suyu bekletin aniden açın bazen sarı bir su akar. O akan sarı suyun nedeni sülfatlı suyun çeperde biriken mineralleri söküp musluktan akıtmasıdır. Suyu akıttıktan 1 dakika sonra su tekrar rengine girer. Şebeke suyunda kesinlikle böyle bir şey yoktur. Çünkü şebeke suyu sürekli akan bir su olduğu için sıkıntı olmaz. Ama binaların tamamen iç yapısında oluşan bir mahsurdur" dedi.
Pek çok yerde kendisine bu konuda şikayette bulunanlara "Tesisatınızı değiştirin" önerisinde bulunduğunu dile getiren Gökçek, "Mesela evlerinde tesisatları demir veya galveniz olmayıp da plastik olanlar varsa onlardan hiçbir zaman su sarı olarak akmaz. Bu sarı su akma olayının sorumlusu ve suçlusu hiçbir zaman belediye değildir, son tüketicidir" diye konuştu.
"CHP ’ANKARA’NIN SUYU FANTA’YA BENZİYOR’ DİYOR"
"Bir propaganda yapmışlar, ’Ankara’nın suyu Fanta’ya benziyor’ diyorlar. Bunu da CHP’nin resmi internet sitesinde yayınlıyorlar" diyen Gökçek, "Bu tam kendilerine yakışan mantık. Her işi böyle tarif edecekler. Bana bunu bilimsel olarak ispat etsinler. Veya Ankara’nın şebeke sularının herhangi bir yerinde diledikleri zaman gelsinler, ana şebekelerinin bir yerinden alalım paslı su çıktığını ispat etsinler ben kamuoyunun önüne çıkıp yalan söylemişim diyeceğim. İstedikleri zaman birlikte gideriz. Bizim şebeke sularımız açalım, bir yerde aksın, akmaz ama evde akar. Tesisata bakmamız lazım, bakmazsak eski tesisatımızda sülfat birikintileri sökünce su sarı akar. Bu durum kirli bardağa temiz su koymaya benzer. Bunun adı cahiliyettir, bunu bırakmaları lazım" ifadelerini kullandı.
"TAM BİR KEPAZELİK, TAM BİR REZALET"
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na ait Ankara’nın 2013-2014 yıllarına ait akut bağırsak enfeksiyonu istatistiklerini basın mensuplarıyla paylaşan Gökçek, Ankara genelinde bağırsak enfeksiyonlarında yüzde 2 artış olduğunu belirtti. Ankara Tabipler Odası ve CHP’nin olayı rakamsal olarak takip etmediği için tuş olduğunu dile getiren Gökçek, "Tam bir rezalet, tam bir kepazelik. Anlatabilmek mümkün değil tam bir ideolojik ve demagojik bir saldırı olduğunun ispatı. Geçen sene 210 bin vaka varmış bu yıl 215 bin vakaya yükselmiş. Yani yüzde 2 artış olmuş o da ilk aylarda. Bu da Ankara’da herhangi bir salgın hastalığın olmadığını gösteriyor. Bu Ankara’da yüzlerce sağlık kuruluşundan alınmış olan toplam rakam" dedi.
Yine aynı yıllara ait İzmir’de yaşanan akut bağırsak enfeksiyonları istatistiklerini değerlendiren Gökçek, İzmir’de vaka sayısının 120 binden 160 bine yükseldiğini açıkladı. Gökçek, "Şimdi ne olacak. Derhal kendilerine görev veriyorum, Aylin Hanım’a, CHP’li milletvekillerine, kendisine oda diyen ideolojik gruplara. Doğru göreviniz İzmir’e. İzmir’de şu anda sizin iddianıza göre neler var neler. Eğer gitmezseniz yalancısınız, gitmezseniz halkı aldatmak ve tahrik etmek için bugüne kadar görevinizi yapıyordunuz bundan sonra yapmıyorsunuz demek çıkıp da konuşmamanız lazım. Şimdi oldu mu, ne cevap verecekler çok merak ediyorum. Bir cevap verin İzmir’e de gidecek misiniz?" ifadelerini kullandı.
"SUYUN RENK DEĞİŞTİRMESİ SUYUN KALİTESİNİ GÖSTERİR"
CHP’nin resmi internet sitesinde Ankara’nın suyuna ilişkin yer alan videoyu eleştiren Gökçek, "Kendi yaptıkları analizi ’Millete, Ankara’ya işte bu kara suyu içiriyorlar’ diye gösteriyorlar. Bunu ilkokuldaki çocuklar yapar. Ama CHP’liler ancak ilkokul seviyesinde bilgi sahibi oldukları için bu analizi insanlara yutturmaya kalkarlar. Yapılan deneydeki cihaz 100 lira, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde tahlil yapılan cihazın bir tanesi 300 milyon lira. Dolayısıyla 100 liralık şeyle 300 milyar liralık cihazdan daha mükemmel tahlil yapabiliyorlar. Şimdi saf su hiçbir zaman içinde mineral olmadığı için kesinlikle renk değiştirmez. Renk değiştirmediği için de saf su içilmez. Bütün dünyada minerali bol olan su makbuldür. Bir suyun minerali ne kadar çoksa içine bu cihazı koyduğunuzda mineraller arası iyonların ayrışımı nedeniyle yeşile kaçan bir renk alır. Bir suyun renginin değişmesi aksine bakarsanız o suyun kalitesini gösterir" açıklamasında bulundu.
Daha sonra Gökçek ve yanındaki ASKİ görevlisi su deneyi yaptı. Saf su ile mineralli suyu ayrıştıran elektroliz deneyi yapan Gökçek, "Bu kadar büyük bir cahillik olabilir mi, insanları böyle kandırıyorlar. CHP zaten her zaman kandırıcılık yapmıştır. Buradaki kandırıcılığını da gördük. Bu tam bir sahtekarlık, buna tevessül etmemeleri lazım" dedi.
GÖKÇEK, "CHP’LİLERİN ONURUNA" ŞEBEKE SUYU İÇTİ
Konuşması sırasında sık sık şebeke suyu içen Gökçek, "Suyun kalitesini kalitesizlik olarak göstermek maalesef CHP’li milletvekillerinin karakteri ve art niyeti" dedi.
Canlı yayın sırasında CHP’lilerin attığı "Melih Gökçek medya karşısında Ankara’nın suyunu savunurken kendisi kapalı bardak su içiyor" yönündeki tweeti değerlendiren Gökçek, "Ne yazıyor içtiğim suyun üzerinde, ASKİ. Ya diyorum ya bunlar öylesine yalancı ki ancak o kadar olur. CHP bu demek, CHP demek yalan demek. Battıkça batıyorlar. İçtiğim suyun içerisindeki su ASKİ’nin şebeke suyu ve biz bunu her yerde dağıtıyoruz. Üzerinde de ücretsizdir yazıyor" ifadelerini kullandı. Gökçek, ardından "CHP’liler onuruna" diyerek tekrar ASKİ’nin suyundan içti.
"ESAS KANSEROJEN PET ŞİŞELERDE BEKLETİLEN SULAR"
"Esas sıkıntı pet şişelerde, güneşte kalan sulardadır" diye konuşan Gökçek, "Pet şişeyi alın, içerisine suyu koyun ve pencereniz önünde güneşe koyun 2-3 gün dursun bakalım, yemyeşil olur mu olmuyor mu? Bakın bakalım. Olur değil mi. Düşünebiliyor musunuz pet şişelerin çoğu bakkalların, büfelerin, toptancıların önünde günlerce açıkta duruyor, kanserojen budur. Bütün dünyanın cama geçmesinin nedeni de budur. Bizim suyumuz borulardan geliyor, pet şilelerden bin sefer daha sağlıklı" ifadelerini kullandı.
Kanalizasyon sularıyla sulanarak yetiştirilen yeşil ürünlerden enfeksiyon kapmanın daha kolay olduğunu belirten Gökçek, "Bu sadece Ankara’nın merkezinde değil Türkiye genelinde yapılan bir hastalık. Biz bu sene dahil olmak üzere bulduğumuz tarlaları dozerler ve kepçelerle sürüp götürüyoruz" dedi.
Gökçek, daha sonra elinde Ankara’da kanalizasyon sularıyla sulama yapılan alanların yer aldığı fotoğrafları gösterdi.
GÖKÇEK, CHP’Lİ VEKİLLERİN İNTERNET SİTESİNE KOYDUKLARI TWEET’LERİ PAYLAŞTI
CHP’li milletvekillerinin Ankara’nın suyuna ilişkin attıkları tweetleri gazetecilerle paylaşan Gökçek, "Aylin Nazlıaka bundan prim yaptı. CHP’de en büyük özellik Melih Gökçek’le kavgadır. Kim en çok tweet atarsa CHP içerisinde prim yapar" dedi.
Gökçek, ardından Kızılay Meydanı’nda bazı vatandaşlarla yapılan röportajların videosunu basın mensuplarına izletti. Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Gökçek, "Ağustos ve Eylül ayına ilişkin bağırsak enfeksiyonu verisi var mı?" sorusuna, "Bizim Halk Sağlığı’ndan aldığımız veriler 1 ay geriye kadar toplandığı için bu ana kadar olanı verdik, başkasını verme şansımız yok, o gelince onu da veririz" karşılığını verdi.
"Akredite olan bağımsız kuruluşlara da izin verilecek mi?" şeklindeki soru üzerine Gökçek, "Gelsinler, birlikte alalım. CHP’lilere çağrıda bulunuyorum, gelsinler aynı anda İvedik’teki çıkıştan 5-6 ayrı numune alalım ve 5-6 farklı akredite olmuş kuruluşa gönderelim, tahlilleri yaptıralım. Bundan hiç çekinmeyiz, her zaman memnuniyetle yaparız" dedi.
"Kızılırmak suyunu vermeye devam edecek miyiz, barajlarda bir sıkıntı var mı?" sorusuna ise Gökçek, "Barajlarda 1.5 senelik suyumuz var ama gelecek senenin nasıl geçeceğini bilemiyoruz. Ocak-Mayıs aylarında ne kadar yağmur yapacağını Allah’tan başka kimse bilmiyor. Kuraklık ihtimaline karşı istikbale matuf olan Ankara’nın su ihtiyacını garanti altına almak için bu önlemi almak zorundayız. Ankara’yı sıkıntıya düşürmemiz lazım" cevabını verdi.
Ankara’nın suyunun koktuğuna dair iddialara da cevap veren Gökçek, "Yeminle ben de evimde şebeke suyu içiyorum. Tek başına bu suyu mu içiyorum. Hayır. Nerede ne suyu bulursam içiyorum. Şişeden de içiyorum, ASKİ’den de içiyorum. Dolayısıyla bana etraftan bir şikayet gelmedi ama bu propagandanın etkisinde olan insanlar panikliyorlar. Benim eşime, ’Gerçekten Nevin Hanım su zehirli mi ve biz bu suyu içebilir miyiz’ diye soran olmuş. CHP’nin yapmak istediği de bu" dedi.
Gökçek, "Aylin Hanım şebeke suyu içmediğini söylüyor, hem içmeyip hem nasıl ishal oluyor kendisine sorun" diyerek sözlerini tamamladı.
(İHA)