Meclis'e gelerek yemin etmeme kararı alan CHP'ye tepkiler çığ gibi büyüyor... Gündemi yakından takip eden köşe yazarları da herkesin aklındaki kritik soruyu cevapladı: "Yemin etmeme kararından hareketle yarın seçim olsa CHP kaç oy alır?" Cevap ise çok çarpıcı: "CHP yüzde 20'nin altına iner" İşte yazarların çarpıcı CHP değerlendirmesi... Haşmet BABAOĞLU- SABAH Muhtemelen uluslararası bir irade Türkiye'de parlamento dışı muhalefet maskesi altında kaos ortamı oluşturmaya çalışıyor. Önce Arap ayaklanmaları, ardından İspanya'daki sokak protestoları Türkiye'yi yönünden saptırmak isteyen güçlerin de iştahını kabartıyor. Ve şu anda yaşadığımız yemin krizi de bu süreci başlatmak isteyenler için bir fırsat gibi görülüyor. Hemen hemen her kesimde partilerin çok dikkatli olması gerekiyor. Bu oyun işlemez. Ama CHP'nin bu tuzağa düşmüş olmasını da halk affetmez. Yarın seçim yapılacak olsa CHP'nin oy oranının yüzde yirmilerin altına düşeceğinden adım gibi eminim. Maalesef Kılıçdaroğlu ve ekibinin entelektüel vizyonu ve dünyayı algılama biçimi çok kısır. Parti içi muhalefetin de baskısı altında tehlikeli bir oyunun içindeler. Türkiye bu krizi aşar ama CHP böyle giderse marjinalize olur. Adem Yavuz ARSLAN- BUGÜN Aynı hatayı şimdi CHP yapıyor. Sonuçta bile bile lades dediler ve mahkemenin serbest bırakmayacağı tahmin edilebilen sanıkları vekil adayı yaptılar. Seçim öncesinde iki ayrı röportajda bizzat ben Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na 'Mahkeme sanıkları tahliye etmezse ne yapacaksınız' diye sordum. Hadi birinde düşünmeden cevap verdi diyelim. İkinci röportajda, canlı yayında iki kez sorduğumda da 'Mahkeme kararına saygılı olacağız' dedi. Bugün ise tam tersi bir tutum içine giriyorlar. Belki CHP yönetimi kendine haklı bir mazeret bulur ama halk bunu yutmaz. Ayrıca bugün yaşadığımız sorunun enteresan bir boyutu daha var. CHP, MHP ve BDP'nin sorunu aynı. Fakat üçü bir araya gelip bir çözüm önerisi sunmayıp adımı iktidardan bekliyor. Oysa her üç partinin de 'çözümden' kastı farklı ve bir diğer partinin işini görmüyor. Yani her parti sadece kendi sorununun çözümüne yanaşıyor. Mahmut ÖVÜR- SABAH "CHP bunun altından kalkamaz"/// CHP'nin anamuhalefet partisi olarak Meclis'e girmesi gerekirdi. Çünkü halkın iradesinin yansıdığı yer Meclis'ti. "Halkın seçimine ambargo konuyor" diyerek böyle bir protestoya girişen CHP'nin bunu söyleyeceği yer de Meclis olmalıydı. Ne yazık ki bunu CHP yapmadı. Bu tavır karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Kendilerine de söyledim bunu, genel başkan yardımcılarıyla konuştum. "Bu kararın sonucu ne olur?" derseniz. Öğleden sonra Meclis'teydim. Toplumun farklı kesimlerinden, CHP'lilerden, CHP'ye yakın duran isimlerden, oy veren insanlardan çok çeşitli tepkiler aldım. Toplum bu tavrı hiç hoş karşılamadı diye düşünüyorum. CHP'liler de bunu sokağa çıkınca görecekler. Oya yansımasına gelince… CHP'nin şu andaki oyunun çok çok altına inebileceğini düşünüyorum. Eğer bu haliyle devam ederse, hele hele "bu protestoyu sorun çözülene kadar devam ettireceğiz" derlerse bu CHP'ye gerçekten çok negatif etki edecek. CHP bunun altından kalkamaz diye düşünüyorum. Çünkü CHP çözüm üretmesi gereken noktadadır, anamuhalefet partisidir. Toplumun tarihsel sürecine bakınca Meclis'in yeri çok farklıdır. Meclis'e muhatap kimse yoktur, Meclis herkesindir. Her partinin sahip çıkması gerektiği demokrasinin mabedidir. Sonuçta millete karşı tavır koyarak siyaset yapılamaz. CHP'nin bu tavrı geri tepecektir. Ahmet KEKEÇ- STAR Siz de bir şeyler yapın./// Bir: Çocukça mızıklanmayı bırakıp Meclis’e girin, efendi efendi yemininizi edin. İki: Darbe sanıklarını kurtarma planınızı, rejim krizine dönüştürmeyin. İlle de arkadaşlarınızı dışarı çıkarmak istiyorsanız, somut bir çözüm önerisi getirin, genel kurula sunun, değerlendirilsin. Üç: Halk sizi sorun çözün diye seçip Meclis’e gönderdi, “sorun” olun diye değil... Ergenekon sanıklarına gösterdiğiniz ihtimamı, biraz da demokratik parlamenter sisteme yöneltin... Dört: El verin, yeni bir anayasa yapılsın. Siz de kurtulun, biz de kurtulalım. Beş: Demirel gibilerden uzak durun. Sonucu gördünüz... Niyetiniz Ak Parti’yi yüzde 60’la iktidara taşımaksa, bir şey diyemem. Devam edin, iyi gidiyorsunuz. Mustafa ÜNAL- ZAMAN CHP, 2007 seçim sonuçlarını doğru analiz ederse bu gerçeği görür. Aynı hatayı tekrarlamaktan kaçınmaması ilginç... İlk günün görüntüsüne bakın. AK Parti ve MHP milletvekilleri yeni döneme başlamanın heyecanı içinde yemin ederken sadece iki parti dışarıda: BDP ve CHP... CHP, BDP'nin peşine takılan parti görünümünde. CHP, 2007 boykotunda peşinden sürüklediği Anavatan ve Demokrat Parti'nin de sonunu hazırladı. CHP, boykot siyasetinin zararını görecektir. Yeni CHP, dün büyük yara aldı. Eski, o aşinası olduğumuz klasik CHP'ye geri döndü. Boykot hali uzun boylu sürdürülebilir değil. Kılıçdaroğlu kendisini bağladı, fazla seçeneği yok. Gözü, yargı ve AK Parti'de... İradesini yargı ve AK Parti'ye bıraktı. CHP'nin Meclis'teki varlığı yargı veya AK Parti'nin insafına kalmış durumda. İktidarı hedefleyen bir anamuhalefet partisi, böyle bir yanlışı nasıl yapar anlamak mümkün değil. Dünden itibaren AK Parti ile CHP arasında bir trafik başladı. Başbakan Erdoğan 'Tekliflerini görelim' dedi. Daha dün 'Yasaya falan gerek yok' diyen CHP, şimdi tutuklu milletvekillerini dışarı çıkarmanın çalışması içinde. Bazı gelişmeler olabilir. Dünkü görüntüye bakarak 'Yeni CHP'nin sonu' yorumunu yapanlar oldu ama kanaatimce bu hüküm için biraz daha erken... Sanki o yola girdi gibi...