Yemen'in hali içler acısı
Abone olYemen'de Ocak ayı sonlarında başlayan halk ayaklanması, siyasi krizin yanı sıra büyük bir sosyal felaketi de yanında getirdi.
Yönetim karşıtı gösterilerde can kaybının yaşanması,
başta başkent Sana'da olmak üzere Taiz gibi diğer büyük kentlerde
devlet otoritesinin iyice zayıflaması ve El Kaide örgütünün
ayrılıkçı güney illeri Aden ve Zincibar'daki kanlı eylemleri, ülke
genelinde kaotik ortamı körüklemeye devam ediyor.
Ülkenin aşiret yapısı, siyasi krizin çözümünü zorlaştıran etkenler
arasında yer alıyor. Güvenlik güçleri ile Haşid kabile
federasyonunun en büyük ailesi Ahmar arasında geçen ay patlak veren
sokak çatışmaları haftalarca sürdü, diğer birçok aşiret üyesi
silahlı kişiler başkent Sana ve çevresinde kanlı eylemlere
girişti.
Aşiretlerin yer yer ele geçirdiği askeri birliklerde de uzun
çatışmalar yaşandı. Mayıs ayı sonlarında başlayan sokak
çatışmalarında güvenlik güçlerinin Ahmar aşireti lider Sadık El
Ahmar'a yönelik baskınları, hükümet karşıtı diğer aşiretleri tahrik
etti. Çatışmalara sahne olan yerleşim yerlerinde birçok sivil evini
terk etmek zorunda kaldı.
Yemen genelinde bir otorite boşluğu kendini iyice gösterirken,
güvenlik güçlerinin gösterilere müdahalesi zaman zaman sivil can
kaybına yol açtı. En kanlı müdahale 18 Mart Cuma günü yaşandı.
Güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu 50'yi aşkın
kişi öldü.
EKONOMİK SINIKTILAR
Gösterilerin başladığı günden bu yana Yemen Riyali, dolar
karşısında sürekli değer kaybetti. Artan gıda fiyatları, yüzde 40'ı
günde 2 dolara geçinen Yemen halkının en büyük sorunu olmaya
başladı. Ülke genelinde patlak veren tüp gaz ve akaryakıt kıtlığı
nedeniyle benzin istasyonları önünde son bir ayda kuyruk çilesi
yaşanıyor.
Günde 10 saati geçen elektrik kesintileri ve şebeke sularının
kesilmesi de önemli sorunlar arasında yer alıyor. Sokaklarda kara
borsa benzin ve tüp gaz satışı ve gıda fiyatlarının iki katına
çıkması, gelinen noktayı gösteriyor.
Petrol sevkıyat hattı üzerinde önemli limanları olan Yemen, Batılı
ve bölgesel güçlerce de yakından izleniyor. Ülkenin iki büyük
limanı Aden ve Hudeyde'de sevkiyat durma noktasına gelirken,
güvenlik gerekçesiyle sık sık kapatılan şehirler arası kara yolları
ülkeye gelen gıda ve diğer yardımların sevkıyatının önünde büyük
bir engel oldu.
Diplomasi yönünden ise muhalif partiler ile hükümet arasında birçok
arabuluculuk girişiminde bulunan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK)
üyesi ülkeler, başarılı olamayınca girişimleri askıya aldı. Sivil
kayıplar ve gıda kıtlığının yaşanması üzerine BM İnsan Hakları
Komisyonu ve Dünya Gıda Programı, taraflara itidal çağrısında
bulundu ve Yemen'in açlığa doğru gittiğine işaret etti.
Hükümet-aşiret çatışmaları Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'e
Başkanlık Sarayında saldırıyla sonlanırken, bu saldırıda Salih,
Şura Meclisi Başkanı, Başbakan ve birçok devlet görevlisi
yaralanmış, 7 koruma ve bir cami imamı hayatını kaybetmişti. Salih
ve yaralanan diğer devlet görevlileri tedavi için Suudi Arabistan'a
götürülürken, Salih'in yanına ailesini de alması,
muhaliflerce ''rejimin düşüşü'' olarak kutlandı.
SALİH DÖNECEK Mİ?
Salih'in sağlık durumuyla ilgili çelişkili haberlerin gelmesi ve
Salih'in ordunun başındaki oğlu Ahmed'in Devlet Başkanlığa vekalet
eden Abdu Rabbu Mansur Hadi üzerinde baskı kurması, mevcut siyasi
krizin devam etmesine sebep olurken, geçen bir haftalık sürede
muhalefetin sık sık tekrar ettiği geçici hükümetin kurulması
çağrısının cevapsız kalması protestoların farklı bir boyuta
geçmesine neden oldu.
''Değişim meydanı'' adı verilen protestoların merkezi Sana Devlet
Üniversitesi önündeki oturma eylemleri devam ederken, Salih'e bağlı
askeri birliklerin başkent Sana'daki kontrol noktalarını
kaldırmaması ve Salih'e bağlılıklarını sürdürmesi, Salih'in geri
dönüş hazırlığı içinde olduğu söylentilerine neden oldu.
Suudi Arabistan ve ABD gibi bazı ülkelerin Salih'in dönmemesine
yönelik bir diplomasi sürdürdüğü konuşulurken, muhalefet lehine
desteğini açıklayan General Ali Muhsin ve Muhalefet Koalisyonu
lideri Dr. Yasin Said Numan'ın Riyad'a gitmesi bir pazarlık
sürecinin başladığı şeklinde değerlendiriliyor.
Siyasi gözlemci Ali Saif Hasan, hükümete yakın medya kuruluşlarının
Salih'in döneceğine yönelik haberlerine ılımlı yaklaştığını
belirtirken, Salih'in dönüşünün yeniden başlaması muhtemel bir
barış sürecine yardımcı olabileceğine inandığını söyledi. Hasan,
Salih için, ''Riyad'da da olsa Sana'da da olsa iktidar değişimi
için kapısı çalınacak tek otorite'' diye konuştu.
Batılı ve bölgesel güçlerle komşu ülkelerin çözüme yönelik çok açık
bir tavır ortaya koymaması, muhalefetin avantajı eline alacak bir
hamle yapamaması ve KİK girişimlerinin askıya alınması, Yemen'deki
mevcut durumun bir süre daha devam edeceğinin işaretlerini
veriyor.