Yemen'i İran aldı Cumhurbaşkanı esir oldu
Abone olYemen'den gelen son dakika haberlere göre ülkede İran tarafından karşı devrim yapıldı. Yemen Cumhurbaşkanı Hadi'nin evi ablukada. İşte Yemen'deki son durum.
YEMEN 'den İran karşı darbeyle
Cumhurbaşkanı'nı eve hapsedip yönetimi ele geçirdi. Cumhurbaşkanı
Hadi tüm istekleri kabul etmesine rağmen Husiler evini ve Başkanlık
Sarayını tank ve silahlarla ablukada tutuyor. İşte Yemen'deki son
dakika gelişmeler;
Dünya'nın gözü Irak ve Suriye
üzerindeyken İran Yemen'de bir oldu bitti yarattı. İran yanlısı
Husiler başkent Sana’da kontrolü ele geçirerek Riyad destekli
Devlet Başkanı Hadi'yi ev hapsine aldı. Husiler 2
kent dışında tüm ülkede kontrolü ele geçirdiler.
HUSİLER ANLAŞMAYA RAĞMEN
GİTMİYOR
YEMEN 'de Husi Ensarullah Hareketi ile Cumhurbaşkanı Abdurabbu
Mansur Hadi'nin anlaşmaya varmasına rağmen, Başkanlık Sarayı ve
Hadi'nin evinin çevresindeki Husi varlığı devam ediyor.
HUSİLER KİMDİR?
IŞİD'İ SOLLAYAN ÖRGÜT
Sana'nın güneyindeki Sebin meydanında bulunan Cumhurbaşkanlığı
Sarayı ve Sittin caddesindeki konutun girişi ve çevresi Husilere
bağlı silahlı militanlar ve tanklarla çevrili bulunuyor.
Husilerle anlaşmaya varılmasının ardından saray ve konut çevresindeki kuşatmanın sona ereceği söylenmesine rağmen, şu ana kadar her iki bölgede de Husi bekleyişi sürüyor.
Cumhurbaşkanı Hadi'nin Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'in 17
Ocak'ta kaçırılmasıyla başlayan gerginlik, dünya medyasına
''Yemen'de darbe'' başlıklarıyla yansırken, yaşanan olaylar, ülkede
siyasi krizin geleceği konusunda soru işaretlerine yol açıyor.
YEMEN SON DURUM Yemen'in doğusundaki Marib vilayetinde kabile güçleri ile Ensarullah Hareketi (Husiler) mensupları arasında çıkan çatışmada 6 kişinin yaralandığı belirtildi. Marib'deki kabile liderlerinden Şeyh Muhammed er-Radamani, Husilerin, Marib'in El-Arkub bölgesinde askeri karargaha baskın girişiminde bulunduğunu ifade ederek, ayrıca arabayla karargaha gitmekte olan bir kabile mensubunun Husilerin saldırısına maruz kaldığını kaydetti. Kabile güçlerinin bu karargahın güvenliğine destek sağladığına
dikkati çeken Radamani, söz konusu saldırının ardından taraflar
arasında çıkan çatışmada 6 kabile mensubunun yaralandığını dile
getirdi. Yemen'in doğal gaz ve petrol yataklarına ulaşabilmek için kritik bir konumda bulunan Marib, Suudi Arabistan tarafından desteklendiği iddia edilen Sünni kabilelerin kontrolünde bulunuyor. Halihazırda Sa'da, Amran, Sana, El-Hudeyde, El-Muha, İbb ve el-Beyda'yı kontrolü altına alan Husilerin en önemli hedefinin ise "Marib'i ele geçirmek olduğu" ifade ediliyor. KABİLE MENSUPLARI KAÇIRILDI Öte yandan Husilerin başkent Sana'ya bağlı Erhab ilçesinde bazı evlere düzenlediği baskında 3 kabile mensubunun kaçırıldığı iddia edildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Husiler, sabah saatlerinde El-Bekleve köyünde bazı evlere baskın düzenleyerek Erhab kabilesine mensup 3 kişiyi kaçırdı. BAŞKENTTE BOMBALI SALDIRI Başkent Sana'da Ulusal Güvenlik Birimi (İstihbarat) ile Hava Kuvetleri'nde görevli iki subayın araçlarına kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda herhangi bir can kaybı yaşanmazken, patlamanın tesiriyle araçlar ve çevre binalarda zarar meydana geldi. |
YEMEN'DE NELER OLDU?
Mübarek'in 17 Ocak'ta kaçırılmasıyla başlayan gerginlik, Ensarullah Hareketi'ne bağlı silahlı güçlerin Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırısıyla tırmanışa geçti.
Başkent Sana'yı geçen yıl 21 Eylül'de kuşatarak kontrolü altına alan Husiler, ordu ve güvenlik güçlerini saf dışı bırakarak ülkedeki geçiş sürecine yeni bir ivme kazandırmıştı. Varılan anlaşma ile Ulusal Uzlaşı Hükümeti kurulmuş ve kriz geçici olarak durmuştu. Ancak geçen yıl Eylül'den bu yana Ensarullah Hareketi'nin diğer önemli illere yönelik ilerleyişi ve Hadi'nin otoritesini kabul etmeyen çıkışları, geçtiğimiz Pazartesi günü yeni bir krize dönüştü.
Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi'nin her konuşmasında, Hadi'nin yönetimini ''Batı ülkelerinin karşısında aciz'' olarak nitelendirmesi, yaklaşan krizin habercisi olurken, militanların Saray ve Hadi'nin evini kuşatmasıyla, ülke basınında geçtiği şekliyle ''dönülmez bir yola'' girilmiş oldu.
Dün akşam itibariyle ''göz hapsinde tutulduğu'' iddia edilen Hadi, Husiler ile anlaşmaya vararak ''Cumhurbaşkanlığı'' makamını korumuş olsa da bazı kesimler, ''Hadi'nin siyasi kariyerinin sonuna geldiği''ni savunuyor.
HUSİLER İLE HADİ ARASINDAKİ ANLAŞMANIN MADDELERİ
Dün akşam saatlerinde varılan anlaşmanın ardından anlaşmanın içeriği ve Husilerin talep ettiği konular yapılan açıklama ile komuoyuna duyuruldu.
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Barış ve Ulusal Ortaklık Anlaşması'nı imzalayan siyasi oluşum temsilcilerine, devlet kurumlarına katılımın sağlanması için bir uygulama mekanizmasının oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Husi Ensarullah Hareketi, Güney Hareketi ve "devlet kurumlarına katılımdan mahrum" diğer siyasi oluşumların, ulusal uzlaşı sözleşmesi uyarınca, adil dağılım gereği devlet kurumlarında tayin hakkı bulunduğu belirtilen açıklamada, en fazla bir hafta içinde ekleme ya da çıkarma yapmak suretiyle anayasa taslağında değişikliğe gidilmesi ve Şura Meclisi üye sayısının arttırılması için hazır olunduğu, Husilerin de Cumhurbaşkanı Ofis Müdürü Ahmed Avad bin Mübarek'i serbest bırakma teminatı verdiği ifade edildi.
Husilerin ayrıca, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin konutuna bakan tüm bölgelerden, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve başkentte kontrol noktaları kurulan yerlerden çekilme sözü verdiği aktarılan açıklamada, hükümetin ve devlet kurumlarının görevlerini yeniden ifa etmeye başlaması, memurların ve özel sektör çalışanlarının işbaşı yapması, okul ve üniversitelerin açılması yoluyla başkent Sana'daki durumun normale dönmesi konularına değinildi.
HUSİLER KAÇIRDIKLARI MÜBAREK'İ VERMİYOR
Yemen Enformasyon Bakanı Nadiye es-Sekkaf, Husilerle anlaşmaya varılmasına rağmen, Bin Mübarek'in hala serbest bırakılmadığını belirtti.
Sekkaf sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, anlaşmaya
rağmen Mübarek'in hala Husilerin elinde olduğunu ifade ederek,
"Büyükler anlaşıyor ve onların altındakiler bedel
ödüyor" ifadesini kullandı.
ABD'DEN YEMEN AÇIKLAMASI
Yemen'de bunlar yaşanırken, ABD, ülkedeki krizin "barışçıl yollardan çözülmesi" yönünde açıklamalar yaptı.
ABD Başkanı Barack Obama Idaho’ya giderken, Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını cevaplayan Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, Obama’nın Yemen’deki gelişmelerle ilgili bilgilendirildiğini söyledi.
Yemen’deki önceliklerinin terörle mücadele olduğunu belirten Earnest, ABD’nin Yemen halkının siyasi farklılıklarını barışçıl yollardan çözmesini istediğini dile getirdi.
Earnest, ABD olarak anayasal süreci uygulama yollarını ararken, Cumhurbaşkanı Hadi’yi ve hükümetini desteklediklerini bildirdi.
Yemen'deki gelişmelerin ardından ABD Senatörü Dianne Feinstein, yönetime ülkedeki ABD büyükelçiliğinin hemen kapatılması çağrısında bulundu.
Earnest ise ABD personelinin güvenliğinin kendileri için her şeyden önemli olduğunu belirterek, sahadaki uzmanların ve Dışişleri Bakanlığı'nın durumu değerlendirdiğini aktardı. Earnest, eğer gerekli görülürse, büyükelçiliğin kapatılması da dahil, ABD vatandaşlarını korumak için gerekli tüm adımları atacaklarını kaydetti.
KERRY : HADİ İLE KONUŞMAYI BEKLİYORUZ
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşmesinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, Yemen’deki gelişmelere değindi.
Yemen’deki durumun şu anda akışkan olduğunu ve Husiler'in ilerleme sağlanabilmesi için Hadi hükümetinin tüm şartlarını kabul etmesini istediğini hatırlatan Kerry, başkent Sana’nın bir çok kesiminde şiddetin yaşandığını ve bazı hükümet kurumlarının çöktüğünü anımsattı.
Kerry, Hadi hükümeti ile Husiler arasında birçok görüşme
olduğunu belirterek, "Benim anladığım, Hadi hükümeti,
Husiler’in şartlarının tamamını olmasa da bir çoğunu kabul
edecek" diye konuştu.
Kerry, ayrıca şu anda ülkede bulunan Amerikan personelinin iyi korunduğunu ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki de daha önce, meşru Yemen hükümetinin başında Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi bulunduğunu ifade ederek, "Hadi, ülkenin meşru cumhurbaşkanı kalmayı sürdürüyor. Kendisiyle temastayız, kendisi şu an evinde" demişti.
YEMEN'DE GÜNLÜK HAYAT NE DURUMDA?
Sana'daki tüm bu siyasi kargaşanın içinde halk da yaşananların bir an önce çözülmesini istiyor. Okullara verilen tatilin bugün de uzatılmasına rağmen, kent sakinleri yeniden işlerine gitmek için evlerinden çıktı.
Şehirde bir ''darbe havasının'' yaşandığı günlerin ardından hayat
normale dönmeye başlarken caddelerde trafik yoğunluğu normal
seyrinde devam ediyor.
YEMEN HAKKINDA BİLGİLER
|
YEMEN OLAYININ PERDE ARKASINI ANLATTI
Yemen'de yaşanan olayların perde arkasını Yemenli insan hakları
savunucusu Nobel ödüllü Tevekkül Karman anlattı.
Yemen'de İran kaynaklı bir darbe yapıldığını söyleyen Karman
şunları anlattı;
-"Yemen bugün karşı devrimle ve tam
teşekküllü bir darbe karşı karşıya. Karşı devrim, devrik
diktatör Ali Abdullah Salih ve İran'ın maşa olarak kullandığı
Husiler tarafından sahneye konmakta.
Bu darbe, Yemen devrimini baltalamayı ve halkın hayallerini çalmayı amaçlıyor. Peki Salih, Ali Hamaney ve Abdulmelik el-Husi başarıya ulaşacak mı? Hayır, asla! Yemen halkı onların hepsinden daha büyüktür. Halkın tamamı bu İran projesini reddedecek ve planlarını boşa çıkaracaktır."
"Darbecilerin ülkenin kuzey ucundan (Sa'da kentinden) geldiklerine işaret eden Karman "Yemen'de ekonomik gücü, petrolü, ülkenin gelir kaynaklarının ve insan gücünün tamamını elinde tutan büyük kitle Abdulmelik el-Husi'nin yönetimini asla kabul etmeyecek" öngörüsünde bulundu.
DİREN HADİ
"Diren Hadi, Yemen halkı senin arkanda!" sözleriyle Cumhurbaşkanı Hadi'ye destek veren Karman sözlerine şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin direnişini selamlıyoruz. Cumhurbaşkanının silahlı milislere pabuç bırakmaması ve onların şartlarını kabul etmeye yanaşmaması her türlü takdirin üstündedir. Salih ve İran destekli Husiler başkent Sana'yı milisleriyle kontrol altına almış olsalar da alternatif bir cumhurbaşkanı ilan etmeye cesaret edemediler. "
CUMHURBAŞKANI'NIN EVİ
KUŞATILDI
"Her ne kadar Cumhurbaşkanı Hadi'nin geçiş dönemini yönetme
konusunda zaafları olsa da, yolsuzlukları önlemede ve milisleri
sindirmede başarısız kalsa da, ülkenin meşru Cumhurbaşkanı
olduğunu, Yemen'in Hadi'nin önderliğinde anayasasını hazırlaması ve
seçimlere gitmesi gerektiğini" belirten Karman şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanının evini kuşatma altında tuttukları ve 21 Eylül'den beri kendisini zorunlu ikamete tabi tuttukları halde başka birini cumhurbaşkanı ilan edemediler. Çünkü Yemen halkının onların yönetimini asla kabul etmeyeceğini gayet iyi biliyorlar. Ülkenin bütün kaynakları onların mukaddes merkezi kuzeyin en kuzeyinin (Sa'da kenti) dışındaki bölgelerdedir."
YEMEN İRAN İŞGALİ ALTINDA CUMHURBAŞKANI
ESİR
"Cumhurbaşkanının şu anda esir durumda" olduğuna dikkati çeken Karman şu ifadeleri kullandı:
"Ülke tarih boyunca Yemen'in başına bela olmuş kabileci ve mezhepçi bir odağın zulmü altındadır. Sadece Cumhurbaşkanı değil Yemen şu anda devrik başkan Ali Abdullah Salih tarafından koordine edilen İran işgali altındadır."
Nobel ödüllü insan hakları savunucusu Tevekkül Karman şu ifadelerle sözlerini tamamladı:
"Abdulmelik el-Husi elinde bulundurduğu şiddet vasıtalarıyla, devrik Salih'in desteğiyle ve silahlı güçle Yemen'e hükmedebileceğini zannediyor. Abdulmelik el-Husi sadece rüya görüyor. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'den daha büyüktür. Yemen halkı Abdulmelik el-Husi'yi başkentten çıkarıp geldiği yere geri göndermeye kadirdir. Bu kalkışma 11 Şubat Devrimine yönelik bir karşı devrim hareketidir. Yemen halkı bu darbecilere kim olduğunu gösterecektir."