Yemekten yeni dedikodular!

Başbakan Erdoğan'ın gazetecilerle buluştuğu yemeğin dedikodusu bitecek gibi değil. Yemeğe davet edilmeyen Ertuğrul Özkök geçti.

Hürriyet'in tepe ismi dün Sabah-atv satışıyla ilgili bir dedikodu yazmıştı. Özkök'e göre Erdoğan yemekte şunları söylemiş:

"Benim müdahale ettiğimi söylüyorlar, etmedim. Zaten şirket çok pahalıya satıldı. Ben müdahale etsem, daha ucuza sattırırdım."

Özkök hızını alamadı ve dedikodu yazılarına kaldığı yerden devam ediyor.. İddiaları medyada polemiklerin de kapısını aralayacak türden. Dedikodu diline uygun olarak 'miş'li 'mış'lı cümleler kullanıyor.

Emine Erdoğan'ın hitap tarzına dikkat çekiyor. Bir de gazetecilerin başbakana yönelttikleri tavsiyelere ateş püskürüyor. İşte yemekten son dedikodular:

(...)Yemeğe eşli davet yapılmış.

Bir de şunu öğrendim.

Çağırılacak gazeteciler listesini Başbakanlık yapmış.

O listede, daha sonra yemeğe katılanlardan birinin adı yokmuş.

Onu da ev sahibi Can Paker ekletmiş.

Ancak o ismi Başbakanlığa kabul ettirmede epey zorlanmış.

Bir ara kadınlar bir köşeye, erkekler başka bir köşeye çekilmiş.

Kadınlar, Emine Erdoğan’la sohbet etmişler.

Emine Erdoğan eşinden söz ederken hep "Başbakanımız" ifadesini kullanıyormuş. Bu arada üç çocuk meselesi de açılmış.

Emine Erdoğan da eşi gibi üç çocuğu savunmuş.

Bunun bilimsel bir izahı olduğunu, 2030’da Türkiye’nin nüfusunun azalmaya başlayacağını anlatmış.

* * *

Bazı gazeteciler, Başbakan’a üç konuda daha sertleşmesi tavsiyesinde bulunmuş.

"Anayasa değişikliği yaparak, Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini azalt. Askerin daha çok üstüne git. Ergenekon’da çıtayı daha da yükselt."

Bunların akılsız dost mu, yoksa akıllı düşman mı olduğuna karar veremedim.

İçerden dedikodularım burada bitiyor.