Yemek Sevgi İle Pişer Şiddetle Değil !

Türk Mutfağının doğru tanıtılması, öğretilmesi ve güzel ülkemizin mutfak kültürünün kamuoyuyla doğru paylaşılması, şanlı tarihimize yakışır hal, hareket ve davranış bütünlüğü ile ifade edilmesi çok önemlidir.

Alper TEKBAŞ alper@internethaber.com

Türk Mutfağının doğru tanıtılması, öğretilmesi ve güzel ülkemizin mutfak kültürünün kamuoyuyla doğru paylaşılması, şanlı tarihimize yakışır hal, hareket ve davranış bütünlüğü İle ifade edilmesi çok önemlidir. Ülkemizde aile kavramının vazgeçilmez parçasıdır tencerede kaynayan aşımız, bölüştüğümüz ekmeğimiz… Aileyi bir araya getiren dededen toruna sevgi, saygı, hoşgörünün lezzetle bütünleştiği paylaşımdır.

Bu kadar hassas ve duyarlı olduğumuz bu hususta Türk mutfağını ülkemizde ve dünyada gururla temsil eden aşçılarımız modern Türk  mutfağının onurlu temsilcileri ve Türk turizminin de vazgeçilmez emektarlarıdır.

Ne yazık ki üzülerek ve hayretle izlediğimiz, inanmak istemediğimiz  kara bir tablo,  ulusal bir kanalda yaklaşık 1 aydır yayınlanan Master Chef isimli bir programla karşımıza çıktı. Programda yaşananlar gerçekten olması gerekenlerle çelişir durumdaydı…

Öyle ki yarışmada Chef Batuhan Piatti Zeynioğlu yarışmacılardan birisinin ağzına vurup, yapmış olduğu yemeği aslında bir nimeti lavaboya attı…Şaşırdım, şok oldum, gözlerime inanamadım… Eminim ki sizlerde aynı şeyleri hissettiniz.

İngilterede de bu formatta bir program BBC de izleyici kitlesiyle buluşuyor ve büyük bir keyifle izleniliyor. Daha seviyeli daha farklı hedefler konularak insanlara motivasyonel bir yol sunuluyor ve gerçekten başarılı, uzun soluklu bir şekilde devam ettiriliyor.
Umarım bizim izlediğimiz bu tarz programlarda yol açıcı, teşvik edici olur ve olumlu eleştirilerle izlenilir, konuşulur, yazılır.

 Yemek Sevgi İle Pişer, Şiddet İle Değil

Haddinizi Biliniz…

Bu güzelim ülkenin coğrafyasında yaşayan insanlar olarak ;

  • Usta  çırak ilişkisinde böyle bel altı vurma sözcüklerle birbirimizi incitmeyiz
  • Ustası böyle olan bir çıraktan da ne beklenebilir ki zaten ?
  • Bu ülkede bir parça ekmeğe muhtaç insan ve o ekmeği kazanmak için saatlerini, ömürlerini harcayan insanlar varken bu israf bu vurdum duymazlık neyin nesi?
  • Yemek yapılırken bu kadar kibir, bu kadar afra tafra ne diye ?

Hadi buna iş disiplini ve ahlakı dedik ki alakası yok, peki bizim insanlığımız dostluğumuz saygı duyduğumuz usta çırak ilişkimiz nerede ?

Ocak ayında Antalya da Türkiye Aşçılar Federasyon’unun düzenlemiş olduğu Antalya Şefler Birliği III. Altın Kep Yemek yarışmasında özel davetli jüri idim. Orada Türkiye’nin en iyi şefleri genç meslektaşlarına, şef adaylarına şefkat ile yaklaşırken yarışmadan çok rekabetin hissedildiği bir karnaval havasında geçiyordu bu organizasyon.

Ne Zeki Ustanın, ne Fahir Ustanın, ne Kahraman Ustanın, ne Rahmi Ustanın, ne Hüseyin Ustanın, ne Önder Ustanın, Ali Rıza Ustanın ve  ne diye devam edeceğim yarışmaya katılan birbirinden değerli şef aşçıların, çocukları yaşındaki meslektaşlarına genç aşçı adaylarına seslerini yükselttiklerini bile duymadım görmedim. Ömürlerini bu mesleğe adamış bu insanların yaklaşımı ve nezaketi yanlış olamaz herhalde… Çünkü yemeği sevgi pişirir.

Master Chef Sınıfta Kaldı 

Yemek yapma ve yarışmanın birleştiği bu programda Antalya da gördüklerimden eser yok. Bu sadece Show amaçlı yapılan ucuz bir ün sevdası, sonun da hüsran ve hayal kırıklığından ileriye gidemeyeceği aşikar. Yıllarca bir çok esnaf lokantasından tutun da mola ve dinlenme tesislerine, farklı kategorilerdeki restaurantlar da, sayısız otel mutfaklarında yemek yedim, ziyaretlerde bulundum, gözlemler yaptım ama hiç böylesi sert tavırlarla yemek yaptıran bir ustayı tanımadım. Yemek yaparken bu kadar sertlik, şiddet niye?

Öyle ki bu adam dünyanın en güzel yemeğini de yapsa böyle bir adamın yemeğini yemem, çünkü içinde kibir ve nezaketsizlik var. Programa katılan diğer şeflerinde böylesine çirkin bir tabloya nasıl göz yumduklarına niye böyle sessiz kaldıklarına anlam veremedim derken Türkiye Aşçılar Federasyonu TAFED’in basın açıklaması yüreğimi ferahlattı.

                          

Bakın o yarışmada yaşanan rezillikle ilgili neler diyor TAFED

"Türkiye Aşçılar Federasyonu olarak bizler giydiği beyaz önlüğe saygıyı ustalarından öğrenen  meslek erbapları olarak   son yıllarda mesleğimizin popülaritesinin artmasından ötürü    oluşan bazı kirliklere değinmek gereği duyduk.

2006 yılında kurulmuş olan Türkiye aşçılar  federasyonu daha öncesinde dernek yapılanmaları ile birlikte 2000’li yılların başından itibaren  basınımızda, televizyonlarımızda, okullarımızda çeşitli etkinliklerle özellikle adı ve vizyonu aşçılık ve turizm sektörü tarafından da iyi bilinen ustalarımızın çabaları ile şu anki bulunduğu popüler meslek seviyesine ulaşmıştır ve de yoluna devam edecektir .

Lakin bizler bu yolda ilerlerken  maalesef ki bazı kendini bilmez  kişilerin şahsi menfaatleri  uğruna üstelik üzerinde bizim üniformamızı taşıyarak  usta çırak ilişkisi ile uzaktan yakından alakası olmayan saygı ölçüsünü çok acı şekilde aşarak onur kırıcı davranışlar sergilendiğini görmekteyiz .

Bu bizim sivil bir meslek örgütü olarak  aşçılık  mesleğinin standartlarını ulusal ve uluslar arası seviyede kollamak adına yaptığımız bunu yaparken de yine ülkemizin genç yetişen nesline aktarmamız gerektiğinin bilincinde olarak yetiştirdiğimiz ve yetişmesine vesile olduğumuz hiçbir kişiyi  üzerinde   beyaz bir üniforma ile ve ondan aldığı güç ile  aşağılama ve rencide hakkına sahip olamaz olmamalıdır.Gerek basınımız gerekse  bu konularda bu ve bundan sonraki bu tür yapımlara imza atacak  ulusal ve yerel televizyon kanallarımızdan ricamız  bu tür  basiretsizliklere reyting uğruna onurla icra ettiğimiz ve son yıllarda uluslar arası başarılara taşıdığımız mesleğimizi kurban edilmemesidir

Bu hepimizin sorumluluğudur   yıllardır uğraştığımız ve halada mücadelesine devam ettiğimiz mesleğimizin doğru, düzgün  ve yaşam boyu eğitim anlayışı ile gençlerimizi mesleğimize özendirerek kazandırma ilkesine inanarak  son yıllarda ülkemizde her meslekte olduğu gibi kalifiye eleman yetiştirmenin eksikliğini hissederken elimizde olan değerleri de bu tip kendini bilmezlere pirim vererek yok etmeyelim bu sadece biz aşçıların  değil hepimizin bir sorunudur.

Sözü fazla uzatarak usta nedir, çırak nedir,  usta öğretici nedir, jüri nedir  bunları bu çirkinlikten  rahatsızlık duyan ustalarımız yazdılar anlattılar  ve vurgularken gerekli tepkilerini de gösterdiler.

Ustalarımızdan ricamız artık daha fazla bu yakışıksız  olayları gündemde tutarak bu basiretsizliğe müsaade etmemeleridir saygılarımızla… "

Şeflerimize yakışan ve olması gerekeni Executive Şef  Rahmi Ustanın Dizeleri Anlatıyor

Yemek bir sanat                                              

Yemek bir kültür ve tarz

Yemek bir haz

Yemek bir mutluluktur

Yemek bir yaşam tarzı

Yemek kendime gösterdiğim saygı ve değer

Yemek kendimi ve evreni sevme şeklim

Yemek lezzeti sanata dönüştürdüğüm bir ritüeldir



Kalbinin Ekmeğini Yiyen Aşçılarımız Analarımızın Duaları Sizinle …

Elleri Öpülesi Analarımız  her zaman baş tacımız… Anadolu’nun  kekik kokan dağlarından, köylerimizdeki tandırından , mis kokan ekmeğinin kokusundan , tarlasından ,el emeği göz nuru hayırların ve duaların çocukları aşçılarımız yolunuz açık olsun… 

Damağımızın tadıyla, yüzlerinizdeki derin çizgilerdeki mana lezzetinizin sırrı olsun…

Beyaz kepleriniz başarılarla taçlansın...

Hamdım, Piştim, Yandım…