Yemek kültürü koruma altında
Abone olİzmir'de, unutulmaya yüz tutan zengin mutfak kültürü, yeniden hayata kazandırılıyor
Tarihi boyunca değişik kültürleri bir araya getiren İzmir'de,
unutulmaya yüz tutan zengin mutfak
kültürü, bir grup kentli girişimcinin çabalarıyla yeniden hayata
kazanmaya çalışıyor. Tarih kitaplarından, büyükannelerin
tariflerinden oluşturulan yemekler arasında, Atatürk'ün en
beğendiği kebaplardan olduğu belirtilen ''Kirde
Kebabı'' ve Ege'ye has ot yemekleri de bulunuyor.İzmir'in
tanınmış restoranlarında aşçı başı olarak çalıştıktan sonra iki
arkadaşıyla İzmir mutfağını yeniden canlandırmak amacıyla bir
restoran kuran Binali Yılmaz,yaptığı açıklamada 3 yıl önce farklı
bir misyonla başladıkları yolculukta sevindirici sonuçlar almaya
başladıklarını söyledi.
Tarihi boyunca bir çok kültürü bir arada yaşatan İzmir'in, yaşamın
her alanında zengin bir mozaiğe sahip olduğunu, son yıllarda bu
mozaiğin unutulmaya yüz tuttuğunu dile getiren Yılmaz, kaybolan
kültür içinde en üzüntü duydukları alanın ise mutfak olduğunu
söyledi.İzmir mutfağının Girit başta olmak üzere Yunanistan,
Balkanlar ve Türk mutfağının buluşma noktası olduğunu, bu mutfağın
Cumhuriyet öncesinde kapitülasyonlarla zenginleşen Levanten
nüfusunun beğenisiyle yeniden şekillendiğini belirten Yılmaz,
sonraki yıllarda bu çeşitliliğin giderek azaldığını kaydetti.
İzmir mutfağını yeniden canlandırmak hedefiyle çalışmaya
başladıklarını, bu konuda duyarlı olan insanlarla İzmir Kent
Mutfağı Derneği'ni kurduklarını kaydeden Yılmaz, işe başlarken
sektörde etkili olan bir çok ismin, menülerin tamamını geçmişi
canlandırma üzerine kurmanın çok riskli olduğunu, ticaret yaparken
böyle bir misyon üstlenmenin akıllıca olmadığını söylediğini
kaydetti.
Yılmaz, şunları söyledi:''Bu, bizim için risk değil,
zevkti. Çünkü İzmir'in mutfak kültürüne güveniyorduk.
Restoranımızda özel bir mutfak oluşturduk. Burada belli aralıklarla
bir araya gelerek bulduğumuz yemek tariflerini deniyoruz. Tarih
kitaplarından, eski gazete kupürlerinden aldığımız tarifler oldu.
Ayrıca anneanneler ve babannelerden de bir çok tarif aldık. 50'ye
yakın yemeği tekrar canlandırdık. Bunlardan mevsimine göre değişmek
üzere 20 menü oluşturduk. Araştırmalarımız halen devam ediyor. Tüm
İzmirlilerden tarif bekliyoruz. Gelsinler bu tarifleri birlikte
deneyelim ve unutulmaktan kurtaralım. Bu tarifleri restoran sunumu
yapacak bir hale getirip, tarifi getirenin ismiyle insanların
beğenisine
sunalım''
OKUL MENÜLERİNE DE GİRSİN
İzmir mutfağının zengin olmasına rağmen restoranlaşma konusunda
başarılı olamadığını özellikle fast food kültürüne uzak olması
nedeniyle sıkıntı yaşandığını kaydeden Yılmaz, son dönemde sağlıklı
yaşam bilincindeki artışla birlikte Ege mutfağının daha çok tercih
edilir hale geldiğine dikkati çekti.Restoranların menülerinde artık
daha fazla sayıda Ege yemeğinin bulunduğunu, sadece bu menüleri
sunan lokantalarının sayısının giderek arttığını dile getiren
Yılmaz, şöyle konuştu:''Dernek olarak hedefimiz İzmir
mutfağını markalaştırmak. Unutulmaktan kurtardığımız menüleri toplu
tüketimin olduğu okul ve iş yeri menülerine de sokmak istiyoruz.
Özellikle okul menülerini oluşturan arkadaşlara yardımcı olmaya
hazırız çünkü bu menüler çocuklarımız için en sağlıklı yemekleri
içeriyor.
İzmir'in turizmdeki başarı sağlamasında da mutfağının ayrı bir
rolünün olacağına inanıyoruz. Mutfağımızı turizmcilere daha iyi
anlatarak denizi, doğası ve tarihinin yanında mutfağıyla da İzmir'i
tüm dünyaya anlatma konusunda destek isteyeceğiz. Seferihisar'in bu
konuda bir merkez haline gelmesi de bir fırsat oldu. Bu konuda da
bazı projeler var.'' Yılmaz, günümüz menülerine
kazandırılan yemekler arasında Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı sonrası
İzmir'e geldiğinde yediği ve çok beğendiği Kirde Kebabı'nın yanında
Tire Köfte, enginarlı arapsaçı, etli şevketi bostan, elbasan tava
ve çok sayıda ot yemeğiyle sütlü kadayıf gibi tatlıların
bulunduğunu söyledi.