Uzun zamandır ekranlarda görünmeyen ve sosyal medya hesabı Instagram'dan yaptığı paylaşımlarla adından sıkça söz ettiren Yeliz Yeşilmen, eşi Ali Uğur Akbaş’la bir mekanda eğlendikten sonra soluğu çorbacıda aldı. Yeşilmen, uzun süredir ekranda olmamasına rağmen gündemde kalmayı nasıl başardığı sorulunca “Demek ki Türkiye’nin benim gibi at ve sarışın bir kadına ihtiyacı varmış. Bir şey yapmadım” cevabını verdi. Yeliz Yeşilmen’in her hareketi olay. Kadınlar Günü’nde kendisi ve küçük kızına ‘şiddet görmüş kadın’ makyajı yapması çok eleştirilmişti. Eşinin doğum gününde paylaştığı yatakta kahvaltı fotoğrafı da çok konuşulmuştu. Her eleştiriye cevabı hazır. Yeliz Yeşilmen, kısa bir süre önce evliliğinden siyasete uzanan bir söyleşi gerçekleştirdi. Posta gazetesine konuşan Yeliz Yeşilmen'den çok konuşulacak sözler... İşte o röportajdan kısa bir kesit... Zor mu evlilik? Çook zor çook. Bir kere eşim Ali Uğur Akbaş’ı çekmek, memnun ve mutlu etmek dünyanın en ama en zor işleri arasına girer. Valla kocam zor adam. Ali, tam Osmanlı erkeği. Her şeyi kadından bekleyen, hizmet verdikçe beklentisi daha da artan, “Bunu yaptı, o zaman bunu da yapar” diyen biri. Bir tür geyşasınız yani siz... Öyleymişim. Evlenince ortaya çıktı. Ama bu arada ben de evde oturup erkeğe itaat eden bir kadın değilim. İş gücüne katılırım. Bu Ali’nin de hoşuna gider. 2014 yerel seçimlerinde eşim Ali, MHP’nin Çukurova Belediye Başkan adayıydı. 150 kişilik seçim ofisini yönettim. Ki siyasetten anlamam. Arabalar yola kaçta çıkacak, matbaadan neler gelecek... Yemekler, sloganlar, hepsini ben yaptım. Siyasetten anlamadan mı yaptınız hepsini? Bana kuaför, devlet dairesi ya da bir gece kulübünü ver ve “İşlet” de. Fark etmez. Bana bir şey teslim et, ben o işi yıllardır yapıyormuş gibi yürütürüm. Bunun sebebi ne bilmem! Yetenek ve zeka galiba. Siyaseti sevdin mi? Sevdim. Siyaset de beni sevdi. Yemin ediyorum ve hiç abartmıyorum. Zaten kendimi asla övmem. Kadını, erkeği herkes, “Sen aday olsan oyumuzu yüzde 100 sana verirdik” dediler. Zaten benim sayemde MHP’nin oy oranı Adana’da 30’lardan, 60’lara çıktı. Bu haber olarak da çıktı. Oy oranı yıllardır değişmiyordu. 20 yıldır seçimlerde alınmayan bir oyu bu seçimde aldıysa MHP, çok özür diliyorum bu benim başarımdır. Bir dahaki seçimlerde aday ol bari... Yaptığım işi çok ciddiye alıyorum. Burada kafe açtım. Her şeyini ben yapıyorum. Her şeyi ciddiye alırım. Ama bu arada ağzım da çok iyi laf yapıyor. Siyasette bu çok önemli. Neden olmasın, siyasete açığım. Milliyetçiyim. MHP dememe gerek yok. Şehitlerin arkasında olan, vatanını, milletini seven bir parti olduğu için tabii ki destekliyorum. Deniz Akkaya sana “Bilgisiz, cahil ve sığ” dedi. Evet dedi. Deniz Akkaya güzel bulduğum, hiçbir problemim olmayan biri. Beni de eleştirebilir. Ama dalga geçer gibi konuşması terbiyesizce. Esas sığlık işte bu. Diyebilirsin ki, “Niye kocana yatağa kahvaltı götürdüğün fotoğrafı sosyal medyada paylaştın?” Ben de cevap veririm. Deniz önce kendine baksa keşke! Zeka bu işte! Güzelliğime güvenmem ama zekama sonsuz güvenirim. “Deniz önce kendine baksın” diyerek ne kastediyorsun? (Deniz Akkaya’nın çıplak fotoğraflarını gösteriyor.) Üç beş entele yaranacağım diye halkın sevdiği benim gibi bir ismi harcamaya çalıştı. Bu arada eşim de Deniz Akkaya’ya hakaret etmedi. Sadece “Bitik” dedi. Sonra Deniz de eşime, “Sözde siyasetçi” dedi. Özetle, Deniz saçmaladı. Eşine yatağa kahvaltı götürdüğün o fotoğraf sosyal medyada bayağı tartışıldı... Eşim atletli diye nedense birilerine dert oldu o fotoğraf. Ne yani, duş alırken ya da sevişirken fotoğraf mı paylaştık? Ne bu gürültü hiç anlamadım. Eşine yatağa kahvaltı götürdüğün o fotoğraf sosyal medyada bayağı tartışıldı... Eşim atletli diye nedense birilerine dert oldu o fotoğraf. Ne yani, duş alırken ya da sevişirken fotoğraf mı paylaştık? Ne bu gürültü hiç anlamadım. Ali Bey kızdı mı paylaşıma? Bütün gün bir problem yoktu. Herkes paylaşımı çok sempatik buldu. Ta ki o akşam Deniz Akkaya o yorumla fotoğrafı paylaşana dek. Eşimi etrafındakiler gaza getirince, o da benim üstüme yürüdü tabii! Deniz Akkaya yüzünden az daha kadına şiddete maruz kalacaktım! Şaka yapıyorum. Eşim kızdı. Ama ben de fotoğrafı kaldırmadım. Tarihteki bütün ünlülerin, siyasetçilerin atletli halini Ali’ye gösterince duruldu. Atatürk’ün bile atletli fotoğrafı var. Kaldı ki atlet Türk erkeğinin milli üniformasıdır. Atalarımızdan kalma. Atlet altına pijama hâlâ halk arasında çok yaygın! Utanılacak bir şey değil. ALİ AKBAŞ: ARTIK EVDE BİLE KRAVATLA OTURUYORUM Sizin için ‘zor bir koca’ dedi Yeliz Hanım. Her şeyi kadından bekliyormuşsunuz. Tabii bekleyeceğiz, kadın kocasına hizmet etmezse kime edecek? Atletli, kahvaltılı paylaşımdan sonra kızdınız mı Yeliz Hanım’a? Kızdım tabii. Valla atletli resmimizi koydu, duman olduk. Fotoğrafı o kadar kullandılar, o kadar istismar ettiler ki, evde bile artık ceketimizle, kravatımızla oturuyoruz. Pijama giymeye dahi çekiniyoruz. Mutlu musunuz Yeliz Hanım ile? Mutluyum çok şükür. Hayatımın mutluluğu. Yeliz Hanım, “Seçim sürecine çok katkım oldu, milletvekilliğine adaylığımı koysam, hatırı sayılır oy alırım” diyor? Tabii oldu. Belli olmaz, bakarsın Çukurova adaylığını Yeliz Hanım’a bırakırız. Bir dahaki seçimlerde yine MHP’de görecek miyiz sizi? Evet. Partimizden de, hanımımızdan da vazgeçmeyiz.